Türkiye’nin en prestijli film festivali olan Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde Türkiye’de uzun süredir pek tanık olmadığımız önemeli bir gelişme yaşandı ve bir haksızlığa ortak tavır almanın sonucu değiştirme etkisine tanıklık ettik.
“Kanun Hükmü” adlı belgesel filmi 60. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin “Ulusal Belgesel Yarışma” kategorisinde yarışacak filmlerden biriydi. Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile görevlerinden alınan Doktor Yasemin Demirci ile Öğretmen Engin Karataş isimli karakterlerin hayatını anlatan “Kanun Hükmü” filminde yer alan bir kişi hakkında devam eden yargı süreci iddiası nedeniyle festival programdan çıkarılmıştı.
İşte ne olduysa tam bu sırada oldu; Filmin Yönetmeni Nejla Demirci "Filmimizi Amsterdam'da, Almanya'da gösterdik. İddia ettikleri gibi bir durum yok, Doktor Yasemin Demirci işine iade edildi. Bununla ilgili AYM'nin resmi sayfasında yayınlanmış karar var” diye açıklama yapınca festivalin 20 jüri üyesi filmin festivalden çıkarılmasına tepki göstererek, film geri alınmazsa istifa edeceklerini açıklarken birçok yönetmen de ortak açıklama yaparak filmlerini festivalden çekeceklerini açıkladılar. Tepkiler artınca Antalya Altın Portakal Film Festivali Komitesi geri adım atarak filmin seçkiye geri alındığını duyurdu.
Bu karardan hemen sonra devreye Kültür ve Turizm Bakanlığı girdi ve AYM kararına ve filme konu olan doktor göreve iade edilmiş olmasına rağmen “sanatın gücü kullanılarak mağduriyet algısı üzerinden FETÖ terör örgütü propagandası yapılıyor, Bakanlığımız, sanatın provokasyon unsuru olarak kullanılması çabasının bir parçası olmayacaktır” açıklaması yaparak Festivali’nden çekildiklerini duyurdu.
Bakanlığın bu kararı iki açıdan sürpriz değildi:
Birincisi iktidar bırakın yazılı kararnameleri her söylediği sözü bile “Kanun Hükmünde Kararname” olarak kabul ediyor, kimsenin buna itiraz etmesini istemiyor.
İkincisi, iktidar her şeyi aynı torbaya doldurarak garip bir “Torba Yasa” geleneği yarattı ve bu torbanın FETÖ ile uzaktan yakından hiçbir ilişkisi olmayan “KHK mağduru” Eğitim Sen’lilerin, KESK’lilerin, Barış Akademisyenlerinin tartışılması bir yana konuşulmasını bile istemiyor.
Şimdi eğer Antalya Altın Portakal Film Festivali Komitesi bakanlığın festivalden çekilme kararına direnebilirse, yeni bir dönemin kapıları açılabilir. “Ne yaparsak yapalım sonuç değişmiyor” algısı yıkılabilir. İşte o zaman İnsan Hakları Derneği’nin 2022 Hak İhlalleri Raporu’na da yansıyan 10 miting ve şenlik, 14 anma, dayanışma etkinliği, 31 konser, 7 festival, 6 tiyatro gösterimi yasaklamalarına ve birçok kentte valiliğin ya da kaymakamlığın 15’er günlük yasaklama kararları “sessizce geçiştirilmez” önümüzdeki dönem bu tip kararlara karşı güçlü ve ortak bir itiraz geliştirilebilir!
İktidarın 21 yılda yarattığı ideolojik-politik hegomanyaya, her konuda dikte ettiren söylemlerine, torba yasalarına, kanunsuz KHK uygulamalarına tavır almak için sanatçıların, sinemacıların aldığı bu tavır umarım siyasi partiler için de öğretici olur ve Türkiye gündeminden kopuş dönemi sona erer. Yaşanan onca hukuksuzluğa, haksızlığa, adaletsizliğe karşı tavır alarak yeniden hayata dönerler.
MERDAN YANARDAĞ’LA DAYANIŞMA
TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’ın tutuklanmasına başından itibaren itiraz eden ve serbest bırakılmasını isteyen birçok yazar ve gazeteci hem bu hukuksuzluğa itiraz etmek ve 4 Ekim Çarşamba günü Çağlayan Adliyesi’nde yapılacak duruşmaya dikkat çekmek, hem de TELE1’le dayanışmak için 30 Eylül 2023 Cumartesi günü saat 14.00’de bir araya gelerek onun kitaplarını imzalayacaklar. “Merdan Yanardağ’a Özgürlük Platformu Girişimi”nin düzenlediği etkinliğe Adnan Özyalçıner, Ayşen Şahin, Barış Terkoğlu, Ceyda Karan, Esra Alkan, İsmail Saymaz, Miyase İlknur, Murat Taylan, Musa Ağacık, Mustafa Köz, Namık Koçak, Necdet Saraç, Orhan Bursalı, Timur Soykan, Yaşar Aydın ve Zafer Arapkirli katılacak.
Adres: Yüksek Ticaret Marmara Lokali 2023 Cumartesi günü, saat 14.00’de Beyoğlu İstiklal Caddesi Mısır Apartmanı No:163
