Necdet Saraç
Mesaj CHP ve DEM'e
Erdoğan’ın, “İç cepheyi sağlam tutmalıyız, bütünleşmemiz hayati önemde” söylemi, Bahçeli’nin, “Kürt açılımı” ile yeni bir boyut kazanmıştı. Erdoğan’ın AKP Grup Toplantısı’ndaki konuşmasıyla hem bu yaklaşım tescillendi hem de yeni bir strateji uygulamaya sokuldu!
Bir yandan Abdullah Öcalan’a, “Meclise gel, DEM Grup Toplantısı’nda konuş” yaklaşımı diğer yandan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in gözaltına alınması şaşırtıcı gibi duruyor olsa da şaşırtıcı değil!
Bölgedeki savaşın da etkisiyle “iç cephe” söylemini geliştiren İktidar Bloku, “Ya benim yanımda hizalanırsın ya da tasfiye olursun” mesajı veriyor.
Bu nedenle Öcalan’la DEM, Demirtaş’la Kandil yan yana anılıyor.
Ya da kürsüden, “Siyasetimizi 23 yıllık bir gecikmeden sonra olsa da kardeşliğe katkı sağladığı için Sayın Özel'i tebrik ederim” diyen Erdoğan, seçilmiş CHP’li Belediye Başkanı’nı teröristlerle yan yana gösterebiliyor…
Özel’e teşekkür de Ahmet Özer’i gözaltına alma da Öcalan’a mesaj da böyle okunmalı!
Tabii bu mesaj aynı zamanda, “Yanına çekilecek olanlar ve tasfiye edilecek olanlar” diye de okunabilir. Böyle olmasa yılların hocası Ahmet Özer’den terörist çıkarma çabası olmazdı!
Toparlarsak, yeni stratejinin belli ki, tek amacı yok. Klasik olacak ama Erdoğan ve Bahçeli bir taşla onlarca kuş vurma sevdasında!
Kuşkusuz bu yeni hamle aynı zamanda Erdoğan’ı Anayasal düzenlemeler üzerinden bir dönem daha aday yapma hamlesi ama yalnızca bununla sınırlandırılmaz!
Bu hamlede CHP’yi, DEM’i köşeye sıkıştırma, içeride yarılma sağlamak ve İmamoğlu’nun yükselen etkisini kırmak dahil kuşkusuz birçok şey var!
Diğer amaç ise tereddütsüz bölgedeki gelişmelerde rol üstlenme isteği!
Bölgede, “yeni bir düzenin kuruluşu” kaçınılmaz duruyor. Suriye, Irak, Lübnan fiili olarak “devletsizliği” yaşıyorlar. Hamas, Hizbullah, Hussiler halen önemli güçler ama bu tür örgütlenme modelleri Afganistan’daki Taliban gerçeğine rağmen artık sürdürülebilir değil!
ABD’nin de desteğinde Kürtler önemli bir güç.
Büyük Ortadoğu ve Arap Baharı’ndan sonra Erdoğan bölgede bir kez daha rol almak istiyor!
İçeride Kürt mesesini çözmek, Türkiye’nin bölgede elini rahatlatır, ABD ve AB ilişkilerini başka bir yere taşır!
Erdoğan, bunu bildiği için bir kez daha 2010’lardaki gibi “Kürt meselesini çözen kişi” olarak tarihi bir rolü kendisine biçmiş gibi duruyor!
Belki de bundan dolayı ister Bahçeli gibi “Kürt sorunu yoktur” deyin, ister Erdoğan gibi “bu sorun çözülmüştür” deyin; birkaç haftadır ve dün olduğu gibi mecliste konuşmanızın çoğunu “Kürtlere” ayırıyorsan ortada bir sorun var demektir!
Üstelik Erdoğan’ın eli düne göre daha güçlü ki isim vermeden Ahmet Arif şiiri bile okuyor!
Bu işin en büyük karşıtı olan Bahçeli ve MHP yanında DEM, “Bu sorunu çözen cumhurbaşkanı olarak anılmak sizin iradenize bağlı” diyor, CHP ise yıllardır “bu işi çözelim” diyor. Yani Erdoğan ve Bahçeli çözüm istiyorsa meclis çoğunluğu da var!
Özellikle CHP’nin bu süreci iyi okuyup çözüm üretmek zorunda. Yoksa 31 Mart’ta yakalan fırsat heba olacak!
30 Ekim 2024, İstanbul
Necdet Saraç