Mutlu Hesapçı

Mutlu Hesapçı

‘Aşkın yaşı yoktur’ diyebilir miyiz?

Giden gitmişti ama yaşı yaşıma ve boyu boyuma uygundu. Ardından çok gözyaşı döktüm ve uzun süre kendime gelemedim. Sonra içinde bulunduğum ve bende geçmeyen psikolojiyi anladım çünkü aslında ‘Kendi yaşımda, çocuğu olmayan birini bulma’ hikâyesiymiş belki de bütün mevzu…

Bu kadar basit olmayabilir tespitim ama giden gitmişse şairin dediği gibi ‘...hüznü ayaklandırmak boşuna’, yeni gelebileceklere bakmak lazım değil mi?

Ama biz kadınlar öyle kodlanmışız ki her karşılaştığımıza öncelikli olarak yaş ve medeni durum ölçütünde bakıyoruz.

Hiç düşünmüyoruz ki acaba ben, benden daha genç birine âşık olabilir miyim? Mümkün mü, değil gibi…

İstanbul Modern’in terasında denizi seyre dalmış tam da buna benzer bir konuyu düşünürken telefonuma bir davet düştü, Gain tarafından dizi lansmanına davet ediliyordum. Lansmana giriş yaptığımda elbette biliyordum dizinin bir aşk hikâyesi olduğunu ama afişi gördüğümde 38 yaşında bir kadın, 18 yaşında bir erkeğin sıra dışı bir aşkıydı ‘Ru’ dizisi. Gecede dizinin iki bölümü gösterildi. İki bölümde anladım ki; kadının yaşı yoktu ve bazı erkekler hep aynı kalıyordu!

Meryem Uzerli ‘Ru’ dizisiyle Gain’de!

Bitti derken başlayan bir hikâye… 38 yaşında Reyan, 18 yaşında Uzer ve Ege’de bir sahil kasabasında her şeye rağmen yaşanan sıra dışı bir aşk… Bu aşk mümkün mü bilmiyorum sadece dizinin iki bölümünü izleyebildim ama siz bu yazıyı okurken 24 Mayıs’ta Gain’de diziyi izleyebileceksiniz.

Sadece inanmak istediğim hikâye; kadının mutluluğu ve aşkı bulması çünkü erkek her türlü adına aşk denen şeyi buluyor üstelik işine geldiği gibi davranıp çekip gidebiliyor.

Ayrıca yaşının da bir önemi yok, erkek her yaşta aynı sanırım.

Ama bu dizi düzeni alt üst ediyor, bilinen bir hikâyeden yola çıkmıyor ve ezber bozuyor.

Olayı Seda Sayan ve genç adamlarla evlilikleri kıvamından yani magazinel boyuttan çıkarıyor ve ‘Herkesin başına gelebilir bu durum’ hikâyesine dönüştürüyor. ;)))

En azından ben kendimce öyle yorumlayarak ‘Yaşı yaşıma uygun veya mutlaka benden yaşlı olmalı’ hikâyesine artık takılmıyorum. Ayrıca yaş almış erkekler genç kızlarla sevgili olunca hiç sorun yok ve her şey normalken aynı durumu bir kadın yaşadığında neden anormal olsun ki! Kaldı ki kadınlar ne yaşadığını ve neden yaşadığını bilecek yaştalar ancak erkeklerde akıl-yaş durumları karışık diyebilirim. ;)))

‘Ru’ dizisi Gain’de

Çekimleri Urla’da gerçekleşen dizinin görsel dünyası çok güçlü ve bir reklamcının gözünün değdiği o kadar belli ki.

Dizinin yönetmenleri aynı üniversiten mezun olduğum için kendisiyle hava attığım başarılı isim Bahadır Karataş ve Burak Çaldır.

Oyuncu kadrosunda Meryem Uzerli, Burak Berkay Akgül, Emre Karayel, Zafer Algöz, Şevval Sam, Hira Koyuncuoğlu, Gökay Türkmen, Derya Alabora, Gonca Vuslateri, Kartal Can Ermiş, Beril Kayar ve Sevgi Temel olmak üzere çok sayıda başarılı isim yer alıyor. ‘Ru’nun yaratıcısı Taylan Yapıcı, senaryoyu Yeşim Çıtak ile birlikte kaleme aldı. Dizinin yapımcılığını ise Fatih Aksoy ve Yiğit Şardan üstleniyor.

‘Ru’ dizisini izledikten sonra Urla ve civarına doğru bir yolculuk yapmak, enfes yemeklerden tatmak isteyebilir, belki de aşçılığa merak duyabilirsiniz. Dizinin hayatın zevklerine dair iştaha getiren bir yanı var; deniz, sahil, yemek, şarap, üzüm, peynir ve içinden aşk geçen bir yaşamı sevme isteği ile doluyorsunuz. Elbette içinde üzüntüler de var ama geçen türden diyebilirim.

Yaz geldi, içimizde kıpırtılar başladı bile. ‘Aşk çağırıyor yetişin’ telaşlarında bazılarımız, bazılarımız ise aşkın içinde yol almakta. Yaşanılan duyguya isim vermek zorunda da değilsiniz önemli olan hissederek yaşayabilmek ki zaten onu yakaladığınızda da yaş, boy, kilo, ülke, dil, din, ırk ve daha etiketlediğiniz ne varsa aklınıza gelmiyor. O duyguyu tüm benliğinizle yaşıyor ve adına aşk diyorsunuz, işte bu kadar!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mutlu Hesapçı Arşivi