Maaşları belirleyecek rakamları üç ayrı kurum açıkladı. Eline hesap makinesi alıp üçünün ortalamasını almıyor devlet. Sayın TÜİK ne derse devletimiz onu geçerli sayıyor. Memlekette düzenli olarak rakamları düşüren tek kurum sayın TÜİK, dün yine yaptı yapacağını.

Gerçek rakamlar açıklanmadığından işçinin, memurun, emeklinin eline enflasyon farkı olarak bir market parası bile geçmeyecek neredeyse. SGK uzmanları hesaplamaları yaptılar. Ve ocak ayı tartışmalarına, yani senenin başına geri dönüldü.

Kök maaş.

Eskiden işitilmeyen kavramlar şimdi milletin başına bela oldu. Misal kök maaş onlardan biri. 8 bin lira ve altında kök maaşı olanların maaşı 10 bin liraya tamamlanıyordu. Bize de kasıla kasıla, “En düşük emekli maaşını 10 bin TL’ye çıkardık” diyorlardı. O iş öyle değil. Enflasyon farkı ve refah payı neden en düşük maaş dedikleri yerine eklenmiyor bordroların, kök kısmı tercih ediliyor?

TBMM 15 Temmuz’a kadar açık. Sonra ekime kadar izinli. Yani genel kurul, komisyon çalışması yok. 15 Temmuz’a kadar bir düzenleme yapılmaz ise kök maaşı 8 bin lira ve altında olan 4 milyonu aşkın emekli maaşlarında rakamla “0” yazıyla sıfır artış görecekler.

31 Mart seçimlerinde emeklinin ya sesini yeterince duymadılar ya da gerçekten deniz bitti.

Daha geçen hafta elektriğe yüzde 38 zam yapan kıymetli hükümetimiz, SSK ve Bağ-Kur emeklilerine yüzde 25’i bile bulmayan artış yapacak. Memur ve memur emeklilerine verilecek artış ise yüzde 20’yi bile bulmuyor.

Memleketimize özel işleyen Özel Tüketim Vergisi’nde de (ÖTV) hemen TÜİK rakamları devreye alındı. Benzine, motorine, otogaza çok değil litre başı 2’şer liranın biraz üstünde zam geldi bile.

Akaryakıta yapılan zamların arabası olmayanları da nasıl ilgilendirdiğini en yakınınızdaki markete giderek anlayabilirsiniz şu ana kadar tespit etmediyseniz.

Yüzde 25 kira artış sınırlaması da kaldırıldı biliyorsunuz 1 Temmuz itibariyle. Kiracıların bu krizde büyük bir refaha kavuştuğunu, parayı koyacak yer bulamadığını düşünen hükümetimiz ev sahiplerinin de hazin haline daha fazla seyirci kalamadı.

Şimdi kiralar da yüzde 65 oranında artabilecek. Yüzde 25 sınırlamasına karşı çıkan ev sahipleriyle kiracıları arasındaki korkunç kavgaları izlemeyi özleyen ahalimizin, onların davalarını görmeye doyamayan adliyelerimizin de sorunu böylelikle çözülmüş oldu hamdolsun.

Ekonomistler sonbaharın ve kışın daha acı geçeceği konusunda ittifak etmiş görünüyor. İşçinin, memurun, emeklinin ve dahi asgari ücretlinin file bile doldurmayacak bu zam oranlarını görmesinin mümkün olmadığına inananların sayısı oldukça fazla.

Emekliler Derneği hakkını mahkemede aramaya karar verdi. TÜİK’i dava etmeye hazırlanıyor, işçi sendikaları ilk günden bu nadide kurumumuz önünde eylemlere başladı. Bay Kemal’in bir sabah TÜİK önüne gitmesini şimdi daha iyi anladılar sanırım. Ama artık çok geç.

Hazinemizin, maliyemizin çalışanın, emekli olanın cüzdanını aşırmaya, cebinden parasını almaya gerek duymadığını, hesap oyunlarıyla bunu pek güzel gerçekleştirdiğini öğreneli çok oldu.

Tüm bunlar olurken, daha kötüsünün geleceği bağıra çağıra görülürken, erken seçimi gündem dışı tutmak ne kadar karşılık bulur?

Ama görünen o ki iktidarı değil de muhalefeti erken seçime her geçen gün daha yoksullaşan ahali götürecek.