Uğur Ergan

Suriye konusuna bugün de devam ediyoruz.

Nedeni, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın önceki akşam CNN TÜRK’e yaptığı açıklamalar.

Fidan kendi perspektifinden Suriye’deki gelişmeleri ayrıntılı şekilde anlattı.

Laf dönüp dolaşıp, Fidan’ın Şam’da Suriye’nin “de facto” lideri HTŞ’li Ahmet eş Şara ile yaptığı görüşmeye geldi.

Fidan, Şara’nın otomobil kullanmayı sevdiğini, kendisini Şam’da gezdirdiğini, doğduğu ve çocukluğunun geçtiği apartmanı gösterdiğini, Şam’ı tepeden gören Kasyun Dağı’nda birlikte çay içtiklerini söyledi.

Fidan, Şara ile görüşmesinde devletin resmi adının ve rejimin ne olacağını konuştuklarını da belirtince, program yapımcısı Ahmet Hakan, “Devletin resmi adı ne olacakmış?” diye sordu.

Fidan, “Suriye Arap Cumhuriyeti” yanıtını verdi.

Hakan bunun üzerine “Rejim ne olacak?” diye sordu.

Galiba bu Fidan’ın beklemediği soruydu. Biraz durakladı, “Suriye Arap Cumhuriyeti işte” deyip konuyu geçiştirdi.

Tabii insan devamında Hakan’dan “Bunu anladım Sayın Bakan. Rejim ne olacak? Bunun için ne dedi? Yoksa dünyada birçok ülkenin isminde ‘Cumhuriyet’ var da, bazılarının nasıl yönetildikleri hepimizin malumu. En azından Suriye toplumunun bir kesiminde ülkenin şeriat rejimine evrileceğine dair endişeler var. Dış dünyada da bu endişe hakim. Bu endişeyi ortadan kaldıracak bir şey söylemedi mi? Rejim şeriat mı olacak, demokrasi mi olacak?” diye sormasını bekliyor.

Elbette böyle bir soru gelmedi. Fidan da, “Rejim demokrasi olacak” diyemedi. Anlayacağınız konu havada kaldı.

Fidan rejimin adını vermek istemese de daha önceki yazılarımızda vurguladığımız gibi sahada yaşanan gelişmeler ve söylemler yeni yönetimin derdinin “demokrasi” olduğunu göstermiyor.

PKK/YPG İÇİN TRUMP BEKLENECEK

Esad sonrasında da Türkiye’nin hassasiyet gösterdiği Suriye’nin kuzeyindeki PKK/YPG varlığı devam ediyor. Fidan, bu sorun sürerse Türkiye’nin askeri harekat yapmakta kararlı olduğunu söyledi.

Ancak ben Fidan’ın söylediklerinden meselenin konuşulması ve makul bir sonuca varılması için ABD’de 20 Ocak’ta yapılacak yönetim devrinin bekleneceğini izlenimini edindim.

Fidan’ın, “Yeni dönemde bakacağız, (Trump) ne konuda karar verecek. Biz kan dökülmeden bu konu hallolsun istiyoruz. Milli güvenliğimiz bunu gerektiriyor” sözlerinden, Ankara’nın önceliği Trump yönetimiyle konuşmaya vereceğini anlayabiliriz.

Fidan, 14 Aralık’ta Akabe’de (Ürdün) yapılan uluslararası Suriye toplantısından bahsederken, Ortadoğu’nun artık savaşlardan yorulduğunu bölgede kimsenin savaş istemediğini söyledi.

Mısır Dışişleri Bakanı’nın kendisine, “En büyük sorunumuz yoksulluk. Asıl derdimiz fakirlikle mücadele etmek” dediğini anlatırken, “Biz de durum farklı mı Sayın Bakan?” sorusunu bekledim.

Ne dersiniz, haksız mıyım?