Abdullah Biricik

Gençliğimizde, kanımızın en yoğun kaynadığı dönemde (ilgi alanımız olmamasına rağmen) NTV ekranlarına kitlenmemize sebep olan, içtiği veya kokladığı şarabın yılını söyleyen, yediği etin hangi hayvana hatta o hayvanın hangi bölümüne ait olduğunu, ne şekilde pişirildiğini söyleyen enteresan bir adam vardı.

Vedat Milor.

Naif ve kibar üslubu, yüksek damak tadı ve kaliteli bakış açısıyla hepimizde hayranlık uyandırdı. Bu alanda markalaşıp, tüm restoranların peşinden koştuğu bir simgeye dönüştü.

Buraya kadar her şey normal.

Vedat Milor geçtiğimiz günlerde katıldığı bir yayında; (çok ciddi hakem hatalarına maruz kalmasına karşın) Ali Koç’un başarısızlığını örtmek için yaydığı “hakemler ve gizli bir yapı tarafından kollanıyor” algısını yıkan bir açıklama yaptı.

"Adını söylemeyeceğim takım inanılmaz kayrılıyor. Galatasaray'ı da doğramaya çalışıyorlar bu sene. O yüzden korkuyorum."

“Ben yine de şampiyon olacağımızı umuyorum. Ama emin değilim. Çünkü adını söylemeyeceğim takımın inanılmaz bir gücü var. Hem basında, hem federasyonda, hem toplumda... Adını söylemeyeceğim."

Yani tabiri caizse “kral çıplak” dedi Vedat Milor.

Vay sen misin bunu söyleyen? Eskiden doğru söyleyenleri dokuz köyden kovarlardı. Şimdi değişti işler. Galatasaray ile ilgili ezber bozan cesur söylemleri nedeniyle organize bir saldırı gerçekleşti. Sosyal medyadaki her paylaşımında ağır küfürler ve hakaretler edildi. Gözünü fanatizm bürümüş ve sanatçı zannettiğimiz pek çok ismin eleştirisine ve saldırısına uğradı. Önemli çevrelerce linçleme ve itibarsızlaştırma kampanyaları yürütüldü. Hatta işi çığırından çıkarıp Vedat Milor’u terör örgütleri ile iltisaklandırıp, vatan hainliği ile suçladılar.

Milor’un bu cümle derinliği, “kral çıplak” diyebilme cesaret ve kararlığı çok ciddi bir eğitim ve entelektüel birikime dayanıyor. Şimdi Vedat Milor’un eğitim geçmişine bir bakalım.

*Türkiye’de sadece en zeki öğrencilerin gidebileceği Galatasaray Lisesi’nden mezun.

*Türkiye’de sadece en başarılı öğrencilerinin yerleşebileceği Boğaziçi Üniversitesi’nden mezun. (Üstelik Ekonomi Bölümü'nden yüksek şeref derecesi ile mezun.)

* Londra Ekonomi Okulunda Yüksek Lisans, Kaliforniya Üniversitesinde Sosyoloji doktorası var. (Üstelik Amerika'da, American Sociological Association tarafından senenin en iyi doktora tezine sahip.)

* Brown Üniversitesinde Yrd. Doçent, Dünya Bankasında Kemal Derviş ile Ekonomist olarak çalışmış.

Yetmemiş, bu kadar eğitim ve başarı az demiş;

*Stanford Üniversitesinde Hukuk okumuş. (Üstelik ilk yüzde 10’a girerek). Üniversitenin yoğun talebi sebebiyle Doçent olarak çalışmış.

*Hatta Koç Vakfı’na ait olan Koç Üniversitesinde dahi Uluslararası İlişkiler dersleri vermiş.

Ben şahsen -yazarken yorulduğum- bu özgeçmişe sahip bir insanın adını ağzıma almaya bile utanırım. O haddi kendimde bulamam. Ama mevcut düzende vatan haini bile ilan edildi Milor. Engizisyon mahkemelerinde “Dünya Yuvarlaktır” “Dünya Dönüyor” diyenlerin diri diri yakılmaları ve idam edilmeleri –yıllar sonra ortaya çıksa da- bu gerçeği gizleyemediği gibi, yürütülen hiçbir çirkin kampanya Milor’un futbol ile ilgili söylediği gerçekleri gizleyemeyecektir.

Teşekkürler Vedat Milor…