BU KAFAYLA İŞİNİZ ZOR HAKAN BEY

22 yılı geride bırakan AKP iktidarı, devletin hemen her kurumunda ağır hasarlara neden oldu, olmaya da devam ediyor.

Kurumlar içinde özellikle iki yer, AKP’nin öncelikli hedefleri arasında yer aldı; Türk Silahlı Kuvvetleri ve Dışişleri Bakanlığı. İktidarın bu iki kurumun içini kimlerle iş birliği yaparak, yıllar içinde boşalttığı herkesin malumu.

AKP iktidarı zaman içerisinde, Dışişleri Bakanlığı’nın iyi eğitimden geçmiş, kılı kırk yararak seçilmiş, devlet geleneğini çok iyi bilen meslek memurlarını “monşerler” diyerek dışlayıp, dışarıdan kendisiyle aynı kafayı, aynı ideolojiyi paylaşanları bakanlığa doldurdu.

Bunun da yolunu AKP’nin dış politikasına yol veren, ilk dönemlerde danışman daha sonra bakan olan, sonra da Erdoğan’la yolları ayrılan, şimdilerde ise yeniden AKP’ye göz kırpan Ahmet Davutoğlu açtı. (Kemal Kılıçdaroğlu’nun kulakları çınlasın.)

İktidarın, meslek memuru olmayan, diplomasinin inceliklerinden bihaber, doğru dürüst dil bilgisi dahi olmayan isimlerin “büyükelçi” sıfatıyla yabancı ülkelere atadıklarının hataları yazmakla bitmez.

En son örnek, Esad rejiminin yıkılmasından sonra Şam’a geçici maslahatgüzar olarak atanan Türkiye’nin Moritanya Büyükelçisi Burhan Köroğlu.

Burhan beyi anlayabilmeniz için Türkiye Cumhuriyeti’nin Nuakşot (Moritanya) Büyükelçiliği internet sayfasına girip özgeçmişini okumanız yeterli olacaktır. (https://nuaksot-be.mfa.gov.tr/Mission/Biography)

Beyefendi, iktidar yanlısı TV kanallarından TVNET’e yaptığı açıklamada şöyle buyurmuş:

“Suriye ile Osmanlı dönemindeki benzer bir ilişkiye sahip olacağımızı da takdir ediyorum.”

Büyükelçi kafasında Türkiye Cumhuriyeti’ni bitirip “Osmanlı İmparatorluğu”nu kurmuş, sanırsınız Şam da Osmanlı’nın vilayeti, kendisi de oraya vali atanmış.

Bu tür söylemlere, özellikle de Arap dünyasından Ankara’ya karşı yükselecek tepkileri en iyi görebilecek isimlerin başında Dışişleri Bakanı Hakan Fidan gelir.

Köroğlu’nun Şam’a atanması Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın mı yoksa Dışişleri Bakanı Fidan’ın kararı mı bilmiyorum. Ancak şunu söyleyeyim, böyle devam ederse bu kafayla işiniz oldukça zor Hakan bey.

PAPYON TAKSA NEYE YARAR

Suriye’de Baas rejimini deviren muhalif güçleri etrafında toplayan ve ismini Ahmed Eş-Şara olarak değiştiren HTŞ lideri, Esad döneminin sarayının sedef kakmalı bölümünde bu kez kravatla karşımıza çıktı. Belli ki, dünyayı rahatlatmak için Türkiye’nin imaj düzeltme telkinlerine uymaya çalışıyor.

Yıllarca arazide başında sarık, üzerinde askeri kıyafetler taşımış bir kişinin üzerine takım elbise ve kravatın nasıl durduğunu yorumlamak daha çok moda dünyasının işi.

Kendisiyle birlikte fotoğraf çektirmek isteyen bir kadına “Başını ört” işareti yapması eleştirilince, “Bu benim özgürlüğüm” yanıtını veren Eş-Şara’ya “Kadının özgürlük hakkı nerede?” diye sormak da bizim hakkımız olsun.

Bakıyorsunuz Eş-Şara’nın Adalet Bakanı El Veysi, adalet dağıtımında şeriatı referans alıyor. Adli makamlarda kadınlara yer verilmeyeceği, kadın hakları ve hukukunun şeriatla belirleneceği açıklamaları yapılıyor.

Suriye’de kadınlar, hakları ve laikliğin korunması için “teokrasi değil, demokrasi istiyoruz” sloganıyla sokağa çıkıyorlar.

Bakalım HTŞ liderinin kıyafet değişimiyle kafası da değişecek mi, yaşayıp göreceğiz.

Yoksa kafa değişmedikten sonra, papyon taksa neye yarar…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Uğur Ergan Arşivi