TRABZON’DA ÇARŞI KARIŞIR

Soru şudur; teknik direktörsünüz mutlaka kazanmanız gereken bir maça çıkıyorsunuz. Oyuncularınızın arasında da, “pırpır” olarak tarif edebileceğimiz iki, yaratıcı oyuncu var. Bu oyuncuları, ölüm kalım maçınızda yedek başlatır mısınız? Ben bırakmam… Ama Hatayspor’un hocası Volkan Demirel, bıraktı…
Aslında iki takım içinde ölüm kalım maçıydı. Hatayspor, her ne kadar düşmemek için mücadele ediyorsa, Trabzonspor için de şampiyonluğa havlu atmama maçıydı, bu maç. Maç sonunda, Hatay galip gelerek, bir parça nefes aldı, Trabzonspor mağlup olarak, lige havlu attı. 10 puan fark kapanır mı? Bu oyunla İM-KAN-SIZ…
En son, 1 Ekim’de, Kayseri deplasmanında galip geldi Trabzonspor. Arkasındaki, Hatay maçı dâhil, 5 deplasman maçından sadece 2 puan alabilmiş… Karagümrük, Alanya ve Hatay maçlarında 11 gol yemiş sadece 1 gol atabilmiş. Bu takım mı şampiyon olacak, bu performansla?

Yazının girişinde de yazdığım gibi, Hatayspor maça Riberio ve El Kaabi ile başlamış olsaydı, farklı bir maç izlerdik muhtemelen. Hatayspor, ilk yarıda sahada hiç yoktu. Trabzonspor ise, 9. Dakikada attığı gol sonrasında, geride en az 81 dakika yokmuş gibi, “maç bitti.” havasına girdi. Koskoca ilk yarıda, gol haricinde, Hatayspor’un iptal edilen golü var… Hepsi bu…

İkinci devreye başlarken Volkan Demirel’in aklına, galip gelmesi gerektiği gelmiş olacak ki, iki “pırpır” oyuncusunu sahaya sürdü. Bu, cesaretinin(!) ödülünü de hemen aldı. Hatay’ın ilk golünde, El Kaabi, hem Peres’in hem de Hugo’nun, futbol tabiriyle adeta belini kırarak, ağları gördü. İkinci golde de Bertuğ, iki Trabzonsporlu stoperin arasından yükselerek kafa vuruşuyla, adeta göstere göstere, golünü attı.

Abdullah Hoca ne yaptı bu durum karşısında? Şapkadan tavşan çıkarmaya çalıştı… Avcı’nın, 55. dakikada yaptığı değişiklik, adeta, teslim bayrağını çekmek gibiydi. Sahada gezen Djanniny yerine, biraz da olsa direnmeye çalışan Bardhi’yi oyundan çıkardı. Bu değişiklik sonrası, zaten sallanan, Trabzonspor orta sahası iyice çöktü. Hatayspor, istediği gibi oynadı. Bakmayın maçın 2-1 bittiğine… Bertuğ’un şımarıklığında, altı pas içinde, kaçırdığı bir gol var ki anlatamam… O top ağları bulsa, Trabzonspor üst üste, üçüncü deplasman maçından da, ağır mağlubiyetle dönebilirdi.

Abdullah Hoca diyor ki; “yabancı kontenjamız dolu.” İyi de, Gbamin’i ben transfer etmedim ya da transferine ben onay vermedim… Yabancı transferi için çözüm basit: Hiçbir şey bilmiyorsanız, sakatlığından dolayı bu sezon hayır gelmeyecek, Edin Visca’nın lisansını askıya alın. Oyuncu izleme heyeti, sağ açık için bir oyuncu bulur sanırım… Alın size çözüm… Yine de şampiyon olunmaz ancak, en azından, yarışın içinde kalınabilinir. Konferans Ligi’nde gruplara kalınabilinir. Türkiye Kupasını kazanmaya odaklanarak, önümüzdeki sene direkt olarak, Avrupa bileti alınabilinir…
Bu mağlubiyet, eğer tedbir alınmazsa, Trabzon’da çarşıyı karıştırır. Çözüm kan değişikliği değildir. Çözüm; yönetimin takıma sahip çıkmasıdır. Bazen, mağlubiyetlerden de hayırlı sonuç çıkabilir, ders almasını bilene…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Uğur Temel Arşivi