Çırağın fendi, ustasını yendi

Soru şudur: “Üç günde, Trabzonspor’a ne oldu da bu kadar değişti?” Erteleme maçlarının statüsü gereği, ertelenen maçın tarihinde transfer edilmemiş oyuncular, maçın ertelendiği tarihte oynayamıyorlar. Sanırım bu kural, teknik direktörler için de geçerli.

Yani; maçın ertelendiği hafta teknik direktör kimse, maç oynandığı tarihte takımın başında yine o teknik direktör sahaya çıkıyor… İspatlayamam ama dün akşam Trabzonspor’un başında Abdullah Avcı vardı galiba… Aynı Abdullah Hoca’nın oyun tarzı, aynı Abdullah Hoca’nın oyuncu değişiklikleri… Başka bir açıklaması yok bunun… Pazar günü, on kişi oynamasına rağmen, akıllı oynayan Trabzonspor’un ve Şenol Güneş’in tam tersine dönmesinin başka sebebi yok…

Durduramadı Trabzonspor… Bir tane oyuncuyu durduramadı. Aylton Boa Marte, kişisel destan yazdı dün akşam. Allah’ın 30 yaşındaki Portekizlisi, Trabzonspor’un hem orta sahasını hem de defansını “hallaç pamuğu” gibi dağıttı. Ve bunu yaparken de çok süratli değildi… Yandığım taraf bu… Adam; elini kolunu sallaya sallaya, göstere göstere, birbirinin kopyası pozisyonlara girdi. Ve bordo mavili 11 oyuncu da bunu, tüm maç boyunca seyretti.

Einstein’a atfedilen bir söz vardır; “Aynı şeyi tekrar tekrar yapmak ve farklı sonuçlar beklemek deliliktir.” Şu Mendy’nin sözleşmesine bakmak lazım. Acaba; “hocam, ön libero oynamazsam stoper oynarım. Yoksa sözleşmemi tek taraflı feshetme hakkına sahip olurum.” maddesi falan mı var? Hadi Abdullah Hoca bunu defalarca yaptı. Şenol Hocam, niye denenmişi ve verim alınamamışı tekrar ediyorsun? Efendim neymiş; Saviç sakatlanmış da, Mendy stopere Ozan Tufan ön liberoya geçmişmiş… Yahu yedek kulübesinde stoper oturuyor… Bu Batagov niye alındı? Forvet mi oynayacak? Kaleye mi geçecek? Bu adam stoper yahu stoper… Şenol Hocam, size söylemediler galiba bu oyuncunun stoper oynadığını? Mendy defansa gömüldüğünde, takım ileriye gidemiyor. Okay’ın bu yükü çekmesi imkânsız. Hiç mi, sizden önceki maçları seyretmediniz hocam?

Bir başka felakette Draguş. Beşiktaş maçının ikinci yarısının başında oyuna aldığınız oyuncuyu maç bitmeden oyundan çıkarttınız. İyi oynadığı için değildi bu değişiklik. Draguş; Anadolu takımlarının açık alan oyuncusu. Başka özelliği yok… Kanat forvet, santrafor değil. Tek başına, Trabzonspor’un gol yükünü çekmesinin imkanı yok. Denenmiş ve başarısız olunmuşta ısrar niye? Yerine aldığınız Umut Bozok formsuz, kabul ediyorum. Ama, Umut Bozok golcü oğlu golcü… Simon Banza yoksa, yerine oynayacak tek oyuncudur Bozok.

Teknik direktörlük hayatına Şenol Güneş’in yanında başlamıştı Burak Yılmaz. Aralarında hem; baba-oğul hem de usta- çırak ilişkisi var. Yılmaz; ustasını iyi seyretmiş ve iyi çalışmış. Geçtiğimiz pazar, Şenol Hoca’nın Beşiktaş’ı durdurduğu taktiğin aynısı ile çıktı sahaya. Topun arkasında kaldı, yakaladığı açık alandan iki tane gol buldu. İki tane daha da bulurdu bulmasına da Uğurcan kalede olmasaydı… Çırak, ustasını geçti dün gece. Galibiyeti de kaçırdı. Çalışkan öğrenci imiş Burak…

Trabzonspor bu beraberlikle, galibiyete hasret kalarak, puanını 4’e çıkarma başarısını(!) gösterdi. Pazartesi günkü Gaziantep maçı, Trabzonspor’un “ya tamam ya devam” maçı oldu. Bordo Mavili takım, liderin 12 puan gerisinde. Geçiniz “üç puanlık sistemde her an her şey olur.” beylik laflarını. Antep deplasmanında yaşanacak puan kaybı, hedeften saptırır. Şenol Hocam, umarım pazartesi akşamı saha kenarında siz olursunuz. Abdullah Avcı’nın hayaleti değil…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Uğur Temel Arşivi