Oğuzhan Çakır

Hadi sizlerle zihin jimnastiği yapalım biraz. Bir şirkette patron olduğunuzu düşünün lütfen. Dünyanın her yeri ile iş yapıyorsunuz, cirolar muazzam… Şirketteki üst düzey yöneticilerinizi, yani A takımınızı seçmişsiniz, onları her hafta başka bir lokasyonda görevlendiriyorsunuz. Senede bir kere de yönetici kadronuza, çalışma performansına bakarak, yeni isimler dâhil ediyorsunuz ki; alt kategori yöneticilerinizi çalışmaya teşvik edebilesiniz. A takımından yaşı ya da performansı sebebiyle çıkanları da bir kenara itmiyor, tecrübesinden yararlanıyorsunuz. Bu hafta da çok kritik bir ihaleniz var. Herkesin gözü kulağı bu ihalede… İhalede sizi temsil edecek yöneticiniz kim olur? Elbette ki, A takımınızın üyelerinden birini seçersiniz değil mi? Tutup ta daha önce bu ihale ortamında hiç bulunmamış, ihale dosyası hazırlanırken, şartname hazırlanırken ekibe dâhil olmamış, amiyane tabirle “çömez” bir ismi vermezsiniz değil mi? İş dünyası böyle bir “acemiliği” kabul etmez çünkü. Olası bir hatada üzerinize çullanırlar, sorgularlar. İhaleye gönderdiğiniz çalışanınız, alt kategoride çok iyi işler çıkartsa da, “kurtlar sofrası” için hazır değildir daha. O havayı koklamamıştır. İhaleye giren diğer şirket yetkilileri de bunu sezerler. O yüzden iş dünyasında böyle bir olay olmaz…

Çok sıkı kuralların olduğu, liyakatin üst düzeyde geçerliliğini koruduğu bir kurumdan (askeriye) emekli olan Sayın Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanı Ferhat Gündoğdu hocam, hiçbir kurum böyle bir acemilik olmayacak ise, dün akşamki Trabzonspor-Fenerbahçe maçına 26 yaşında ve Süper Lig’de SADECE 12 MAÇ YÖNETMİŞ bir hakemi niye atadınız?

FIFA HAKEMİNİZ Mİ YOKTU?

Sporun içinden gelen, babası da eski bir hakem olan Oğuzhan Çakır’ı, “kurtlar sofrasına” yem etmeye ne gerek vardı sevgili Ferhat Gündoğdu hocam? Geçen mart ayında büyük olayların yaşandığı, gerilimin yüksek olduğu böylesine böylesi bir maça, geçen sezon 6, bu sezon da altı maç yönetmiş bir hakemi atamanın mantığı ne? Üstelik bu hakem kardeşimize- alt liglerde bu tip maçları yönetmiş olsa bile- derbi havasını koklamadan, derbi yönettirmek yöneticilik açısından ne kadar doğru?

Yazının girişinde hikâyelendirdiğim gibi, herkesin gözü kulağı bu maçtayken, henüz bir derbi havası koklamamış olan, Oğuzhan Çakır’ı bu maça atamak ya iş bilmezliktir ya da eldeki FIFA hakemlerine güvenmemektir. Bu atamanın başka izahı yok…

Maçın 32. Dakikasında, düdüğü erken çalarak Trabzonspor’un golünü iptal eden (ki bence de buz gibi goldü) hakem Çakır için, maç o dakikada bitti. Geride kalan dakikalarda sallandı; vermesi gereken kartları veremedi, penaltıları çözemedi.

Sayın MHK Başkanı, değerli hocam Ferhat Gündoğdu; geçen hafta sizinle Türkiye Futbol Federasyonu’nun Riva’daki yerleşkesinde “Hakem Sistemi Bilgilendirme Toplantısında” tanışmıştık. Nezaketinize ve hâzâ beyefendi tavrınıza şahit olmuştum. Ancak; hâzâ beyefendi olmak hakemlerin patronu olmak için yeterli değil. Yönetici; elindekinin en iyisini görevlendirir en zor maçına. Pişmeden yaktınız çocuğu…

YENİLECEKSEN BÖYLE YENİL

Geçen hafta yürüyerek oynanan ve mağlup olunan Göztepe maçı sonrası Trabzonspor’un ne oynayacağı merak konusuydu. Sakatlıklar, formsuzluklar ve Şenol Hoca’nın takıntıları sonrasında, derbiye Trabzonspor adına çıkabilecek en iyi kadro çıktı. Ve bu kadro ilk 20 dakika Fenerbahçe’ye “top” göstermedi. Fenerbahçe kendi sahasına adeta “hapsolmuşken” Trabzon çok rahat üç farklı skoru bulabilirdi. Gerek beceriksizlik ve futbol ukalalığı (Ozan Tufan’ın yaptığı gibi) gerekse son vuruş hatalarından Trabzon, skoru yakalayamadı. Futbolun yazılı olmayan kuralında; “atamayana atarlar” vardır. Yakaladığın skora tabelasına yazdıramazsan, ilk yarı biterken Eren’in fahiş hatası ile geriye düşersin.

Oyunun hakkı bu mu? Değil… En azından “bir puan” alınmalıydı dün akşamki maçtan. Takım iki haftadır, uzatmalarda gol yiyor. Geçen hafta sağ bek oynayan Visca’nın hatasından gelmişti gol. Dün akşam da Amrabat’ı unuttu Fenerbahçe defansı.

Günün sonunda Trabzonspor, iyi hazırlandığı ve iyi oynadığı derbide, uzatmada yediği golle mağlup oldu… Şenol Hoca’nın bu maçtaki tek hatası değişiklikleri çok geç yapmasıydı. Yine de böyle bir mağlubiyete hiçbir Trabzonsporlu taraftarın söyleyecek sözü olacağını zannetmiyorum. Yenileceksen böyle yenil…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Uğur Temel Arşivi