Eldekilerle bu kadar

Şenol Güneş’e Hatay maçı öncesi; “Hocam, ikinci yarıdaki BAY geçeceğimiz haftayı, bu hafta kullanmak için müracaat edeceğiz, ne dersin?” diye sorsalar, “Etmediğiniz kabahat.” derdi büyük ihtimalle… Sekizi maç kadrosunda olan 10 futbolcusunun, sakatlığından dolayı kadroda olmadığı bu haftayı, tecrübeli hoca maç oynamadan geçmek isterdi tercih hakkı olsaydı.

Eldeki oyuncularla alınan bu sonuca da “şükretmek” gerekir. Sezon başından bu yana, 12 resmi maç oynayan Trabzonspor’un on futbolcusunun birden sakat olması da ayrıca düşünülmesi ve tartışılması gereken bir konudur ya…


Neyse, bu akıl oyunlarını bir kenara bırakarak dün akşama dönelim… Süper Lig’de oynadığı altı maçın beşinde berabere kalarak, geçen hafta galibiyetle tanışabilen Trabzonspor için, bu kadar sakat oyuncu ile sahaya çıkmak bile büyük başarı aslında. Kimse kusura bakmasın; dün akşam Bordo Mavili takımın karşısında “azıcık” dişli bir takım olsa, maç böyle bitmezdi. Maçın özellikle ilk yarısında Trabzonspor’un sahaya dağlımı şu şekilde idi; Kalede Uğurcan; geriye kalan 10 kişinin 5’i kendi sahasında, beşi rakip sahada…
Hafta sonları, “sağlıklı yaşam için” bir araya gelip, halı saha maçı çeviren abiler gibi… Herkes kafasına göre takılıyor. Top alamayan Banza, derine gelip top almaya çalışıyor, Draguş bal yapmayan arı, Bardhi saman alevi gibi… “Bu kadar sakatla maça çıktığımıza dua edin” der gibi
Trabzonspor’da oyuncuların (Uğurcan, bir parça da Mendy, Banza ve Visca hariç) hepsi “kaçak güreşiyor”. Bordo Mavili takım, ısırmıyor rakibini. Ve hatta ikili mücadeleleri bile zor kazanıyor. Çıkarken top kaybı yapılıyor, kenardan yapılan ortalar boşa gidiyor, rakip kontraya çıkıyor, müdahale eden yok… Takım güç olarak yerlerde. Düşünün futbol hayatının sonu gelmiş Hataysporlu Aboubakar, sahada basmadık yer bırakmadı. Birçok ikili mücadele ayakta kaldı, pozisyona girdi. Trabzonspor’un stoperleri arasında, tıpkı Uzun Sokak’ta gezer gibi, gezdi durdu. Daha nasıl anlatayım size dün akşam ki oyunu?


Peki, bu durumun sorumlusu kim? Şenol Güneş, bir takım inatlarından vazgeçmemesine rağmen, bu durumun en masumu. Sezon başında, bu takıma bu kadar gereksiz ve faydasız transfer yapan, yapılmasına onay veren kim varsa, dün akşam Mersin’de tel tel dökülen Trabzonspor’un katilidir. Bu kadar basit. Her ne kadar, paragrafta “gizli özne” kullansam da, kral çıplak…

Milli maç arası Trabzonspor için ne kadar ilaç olacak, meçhul. Devre arasına kadar Bordo Mavili takımdan verim beklemek, iyimserlik olur. Takımın oturması, sakatlıklar da izin verirse, ikinci devreyi bulacak gibi gözüküyor. Devre arasına kadar da; “Atı alan, Üsküdar’ı geçecek.” ne yazık… Dilerim ve umarım ki ben yanılırım ancak bu takımın başa güreşmesi çok zor. Üstelik Türkiye Kupası başlayana kadar, tek kulvarda mücadele etmesine rağmen…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Uğur Temel Arşivi