Ey Abdullah Avcı! Avrupa Ligi’nde, grubunun en şurup şeker takımına yeniliyorsun ya, ne diyeyim sana?
Bu takımı, Akyazı’da üstelik de aman aman top oynamadan yendin. Dün akşam biraz kıpırdansan, en kötü beraberlik alacak, grup ikinciliği şansını sürdürecektin… Şimdi, al kalemi defteri eline, Konfederasyon Ligi hesabını yap bakalım…
Onun üzerinde gol girişimi varmış Trabzonspor’un… Avcı hocam; gol girişimine değil, gole üç puan veriyorlar.
Fantezilerini, denemelerini Türkiye Kupasına sakla be hoca… Tutturdun bir Gbamin, gidiyorsun. Orta sahan, bu adamla yolgeçen hanı, yahu yanında Siopis gibi bir adam yanında oturuyor, bilmiyor musun? Uğurcan, haftalardan beri, bir iyi bir kötü… Bu çocukla hiç mi konuşmuyorsun? Sakatın cezalın var, kabul ettik… Ama hoca bu takımın, bu maçta yürüdüğünü hiç mi görmüyorsun? Eleştirince kızıyorsun ama çuvaldızı hiç kendine batırmıyorsun…
Şimdi ne olacak Avcı? Şampiyonlar Ligi’nden elendin… Avrupa Ligi’nde gruptan çıkamama ihtimalin var… Oynattığın futbol, kadro seçimin, dizilişin hatalı… Aslında suç sende değil, Trabzonspor yönetimde. Hem Kopenhag gibi bir takıma eleneceksin, hem de sözleşmen uzatılacak… Başarısız olduğun halde, ödül alacaksın… Şampiyon Hocasın ya… Yakışıkır…
Eğri oturalım, doğru konuşalım Abdullah Hoca; bu takımı kuran sen… Nwakeme’nin, Cornelius’un, Erce’nin gitmesine izin veren sen… Takıma, cıva gibi bir orta saha oyuncusu yerine Gbamin denilen, tek yaptığı sağa sola pas atmak olan, oyuncunun getirilmesine göz yuman sen… Yanlış takım kurgusu yapan yine sen… Tüm bunlara rağmen parayı kapan, yine sen…
Bu futbolla, önümüzdeki hafta, Frençvaroş elini kolunu sallayarak galip gelir. Monoca Kızılyıldız maçı da berabere biterse, Avrupa defteri kapanır… Ağaoğlu Başkan, bu kadar başarılı(!) teknik direktörünüzle, bir kez daha nikâh tazelersiniz artık… Nasıl olsa, sizde verilecek tazminat çok…
