Dünya Kupası sonrasında, adeta lige ısınma tadında, Türkiye Kupası maçları oynanıyor. Trabzonspor’un rakibi, Samsunspor’du. Trabzonspor rakibini, hiç zorlanmadan adeta elini kolunu sallaya sallaya eledi. Bu maç, ölçü olmaz lig için ancak sıkışık maç trafiğinden yorulan Trabzonspor için ara, ilaç gibi gelmiş. Takım, futbol oynamayı özlemiş.
Trazeguet’i sağ kanatta, Naci’yi sol kanatta gördü bu maçta. Naci, bulduğu iki golle de oynadığı futbolla da maçın yıldızıydı bence. Trezeguet’i ters tarafa atıp, Visca dönene kadar, Naci’ye sol kanatta daha çok yer vermeli Abdullah Avcı.
Fenerbahçe maçı öncesi, tur atlayarak moral buldu Trabzonspor. Ancak, yukarıda da yazdığım gibi, bu maç ölçü değil. Cumartesi günü Trabzonspor’un, “şampiyonluk yarışında ben de varım” diyebilmesi için mutlaka galip gelmesi gerekiyor. Fenerbahçe ile altı olan puan farkının daha da fazla açılmaması için Bordo-Mavili takıma, 3 puan şart. Galatasaray ile 0-0 Beşiktaş ile de 2-2’lik skorlarla berabere kalmıştı Trabzonspor. Bu sezon, henüz büyük bir maç kazanamayan Abdullah Avcı’nın, bu maçı kazanması için, orta sahayı dirençli tutması gerektiğini düşünüyorum. Siopis, Bakesatas ve Hamsik üçlüsü mutlaka sahada olmalı bence. Trezeguet, Fenerbahçe karşısında tekrardan gerçek yerinde oynamalı. Cumartesi günü oynanacak maçın sert ve çekişmeli geçeceğini tahmin ediyorum. Maçta farkı, orta saha oyuncuları yaratacaklar. Bu yüzden, top yapan ve isabetli pas atan oyuncular sahada olmalı, bu maçta.
Güle oynaya kazanılan maç sonrası, Abdullah Hoca için, son hazırlıları tamamlama zamanı. Cumartesi akşamı dana’nın kuyruğu kopacak çünkü…
*Bir gösterinin, provalar sonrası seyirci önündeki ilk hali.