Tebrik ediyorum sizi Sayın Abdullah Avcı. Geçen sene Türkiye Ligi Şampiyonu olan takım, Avrupa’da yoluna, Konferans Lig’inde devam edecek. Önce Şampiyonlar Ligi’nden ardın dan da UEFA Avrupa Ligi’nden elenerek, zoru başardınız. Zaten bu takdire şayan başarınızı, Trabzonspor Yönetimi de karşılıksız bırakmayarak, sözleşmenizi uzattı, hayırlı olsun.
Trabzonspor’un –Yusuf Yazıcı haricinde- en iyi on biri sahadaydı. Haftalardan beri yedek olan Siopis sahada olunca, Trabzonspor orta sahası daha da dirençli hale geliyor. Özellikle ilk yarıda Trabzonspor, kalesinde hiç pozisyon vermedi. Dirençli ve efektif işler yapan Siopis, Bakesetas, Hamsik üçlüsü Trabzonspor’un, önde ve baskılı oynamasına olanak verdi. Kadrodaki tek yanlış seçimin Yusuf Yazıcı olduğunu düşünüyorum. Lille’ye gitmeden önceki halini, mumla aratıyor Yazıcı. Djaniny ile başlamak daha kazançlı olabilirdi.
Ferençvaroş, Avrupa Ligi, son 16 etabına kalmayı garantilemiş bir takım olarak geldi, Akyazı’ya. Yani ununu elemiş, eleğini duvara asmıştı Macar ekibi. Hoş, ilk yarıdaki Trabzonspor karşısında, puana ihtiyacı olsa da alamazdı. İlk 45 dakikada Trabzonspor’un maçı kopartacak skoru bulamaması da ayrı bir muamma. İkinci yarıda, Abdullah Hoca, gözdesi Gbamin’i Hamsik yerine oyuna aldı. O dakika itibariyle sert Trabzonspor orta sahası pozisyon vermeye başladı. Yetenekleri sınırlı ve yaratıcı olmayan Gbamin’in, değil Trabzonpor’da, Türkiye Liglerinde işi yok…
Geçen hafta, deplasmanda Kızılyıdız’a mağlup olunmasa, bu akşam Avrupa Ligi’nde yoluna devam edecekti Trabzonspor. Üç deplasmandan, sıfır puan çıkartmak olacak iş değil. Bu durum, umarım ve inşallah Konferans Ligi’nde de devam etmez.
Gecenin sonunda, Avrupa’da yola devam edilmesi “züğürt tesellesi.” Trabzonspor için. Ne diyelim, bari bu ligin kıymetini bilsinler…