Uğur Temel
ALLAH, HAKEM ŞANSI VERSİN HALİL HOCAM
Merkez Hakem Kurulu (MHK),garantiyi tercih etti. Yarın akşam oynanacak olan Galatasaray- Beşiktaş maçını, İzmir Bölgesi Hakemi Halil Umut Meler yönetecek. Çarşamba günü, yine Gazete Pencere’de yayımladığımız, “Uğur Hoca’nın Not Defteri” sayfasında da Halil Hoca’nın isminin öne çıktığını yazmıştım. Genç FIFA Hakemi, dördüncü derbi maçına çıkacak. İki takım arasındaki maçı ise ilk defa yönetecek.
Umut Meler sezonu, sakatlık yüzünden geç açtı. 12 Eylül’de, Başakşehir’in deplasmanda Beşiktaş’ı 1-0 yendiği maç ile 2022-2023 sezonunu açan Halil Umut Meler; bu haftaya kadar iki maç daha yönetti. FIFA Kokartlı hakemimiz, bu sezon Şampiyonlar Ligi’nde Celtic-Leipzig ve Napoli-Rangers maçlarında görev aldı.
Meler, kurallar çerçevesinde inandığı ama taraftarların hoşuna gitmeyecek kararları, çekinmeden rahatlıkla verebiliyor.12. Kural ( Fauller ve Fena Hareketler) yorumunda, dönem dönem sıkıntı yaşasa da, pozisyonu süzmesi ve kuralı uygulaması, Süper Lig’deki çok sayıda hakemden daha iyi. Sakatlık dönüşü, rehabilitasyon sürecini de iyi geçirdi ve toparlandı. Fiziki olarak da, “top” noktasına yakın. Pozisyonu oynatan ve sarı kartını çok fazla kullanmayan bir hakem…
Klasmana çıkış macerası ise çok ilginç. Google’da bulamayacağınız bilgiler sadece Uğur’lu Futbol’da…
Halil Umut Meler’in klasman sahnesine çıkışı 2011 yılına rastlıyor. Yusuf Namoğlu Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanı. O dönemin MHK’sında, Ege ve Güneydoğu Anadolu Bölge sorumlusu eski hakem Yavuz Karaozan tarafından, klasmana teklif edilen tek isim. Yavuz Hoca, Halil Umut’u şöyle anlattı Gazete Pencere okuyucularına; “Bölgesel Amatör Lig (BAL) Hakemiydi o dönem. Birçok maçını seyrettim. Kabiliyetli, cesur, tutarlı, gördüğünü çalan, kondisyonu iyi bir hakemdi. Halen de öyle. Başarısında ki en büyük pay kendisinin. Çok çalıştı ve ödülünü aldı.” Yavuz Hoca’ya Halil Umut Meler’in yıllar içindeki gelişimini sorduğumda, şu yanıtı verdi; “Hakemlik ile ilgili becerilerini hep geliştirdi. Ancak, hepimizde olduğu gibi, dönem dönem doymuşluk hissini yaşıyor ve rehavete kapılabiliyor. Ancak bu his, onun iyi hakem olmasını değiştirmez.”
Futbolumuzun içinde bulunduğu yozlaşmışlık içinde, bir derbi yönetmeye çalışacak Halil Umut Meler. Kendi suçlarını, başkalarının üzerlerine atmayı çok iyi bilen ve çok seven kulüp yöneticileri ve futbolcularla karşı karşıya gelecek. Hakemin konuşulmadığı bir maç olsun inşallah. Halil Umut Meler Hocam, size ve ekibinize Allah, hakem şansı versin inşallah.
ÜMRANİYESPOR- ALANYASPOR (CUMA 20.00)
Ümraniyespor, lige büyük bir sükse ile başlamasına rağmen (Fenerbahçe beraberliği,3-3) devamını getiremiyor bir türlü. Her ne kadar futbolun doğrularını yapmaya çalışsalar da, üç puanı bir arada hiç göremediler. Bir takıma fena patlayacaklar ama bu ne zaman olacak bilemiyorum. Farioli son iki maçtır doğruyu bulmuş gibi gözüküyor. İstanbul’da Galatasaray’dan puan alıp, (2-0’dan beraberliği yakaladı.) kendi evinde Gaziantep’i 2-0 yenmeyi başardı.Antep karşısında, futbol olarak da üstündü. Çıkışını İstanbul’da da sürdürmek isteyecektir. Yeter ki, oyuna kaleci ile başlama fantezisini her dakika yapmaya kalkmasınlar.
KASIMPAŞA- ANKARAGÜCÜ (CUMA 20.00)
Kasımpaşa, Şenol Can’ın göreve başlamasıyla beraber, daha derli toplu ne oynadığın bilen bir takım görüntüsü çizmeye çalışıyor. Ancak, dengesiz skorlar alabiliyor. Deplasmanda Trabzonspor beraberliğinin ardından, evinde hem Adana Demirspor’a hem de Kayseri’ye mağlup oldu, Konya ile deplasmanda berabere kaldı. Oyun anlamında, sezon başındaki durumdan önde olsa da halen skor anlamında istikrarsız. Geçen haftada yazdım; Ömer Erdoğan’ın oynatmaya çalıştığı futbolu seviyorum. İnat etmiyor, yanlışını kabullenip, doğruyu bulmaya çalışıyor. Giresun deplaşmanından puanla dönüp, Hatay’ı çok net bir futbol ve skorla yenmeyi başarmıştı. Keyifli bir maç olacağını tahmin ediyorum. Cuma akşamı seyredeceğim maç, bu maçolacak.
GİRESUNSPOR-İSTANBULSPOR (CUMARTESİ 14.30)
Haftanın ölüm kalım maçı… Ligin sonuna demir atan iki takımında şiddetle puana ihtiyacı var. Giresunspor’un, kendi seyircisi önünde kötü gidişatına “dur” demek için sahaya çıkacağı kesin. Kötü futbol oynamıyorlar ancak skora çevirmede sıkıntıları var. İki hafta sonra başlayacak Dünya Kupası arasında çok sıkı çalışmaları şart. Fatih Tekke de, ilk puanı için sahada olacak. Fenerbahçe karşısında iki gol buldular ama 5 gol de- üstelik son iki gol birbirinin kopyası- yediler. Üstelik maç 3-2 iken oyunu dengeler gibi olmuşlardı. Teknik Direktör değişikliği konusunda, bir süre daha beklenmesi gerektiğini düşünüyordum. Ecmel Başkan, çok acele etti bu konuda. En azından iki hafta daha beklenmeliydi, bence.
GALATASARAY-BEŞİKTAŞ (CUMARTESİ 20.00)
Okan Buruk’un, Galatasaray Teknik Direktörü olduğunu ispatlama maçı olarak görüyorum bu maçı. Buruk, sezon başından bu yana, tercihlerde ve oyuncu değişikliklerinde eleştiriliyor. Galatasaray, pozisyona girse de, bitiricilik anlamında sıkıntı yaşıyor. Skor anlamında henüz rahat kazandığı bir maç yok. Okan Buruk, Galatasaray kariyerini perçinleyebilmek için bu maçı kazanmak zorunda. Abdülkerim’in yokluğu, Kazımcan’ın belirsizliği, yerli kontenjanı genç hocayı zorluyor. Daha önce çalıştırmış olduğu takımlardaki özgüvenini hâlâ yakalayamadı, seri galibiyetlere ihtiyacı var. Şenol Güneş’li ilk maç, skor anlamında rahat kazanılmış gözükse de, takım savunmasında sıkıntılar göze çarpıyor. Valerian İsmael döneminden kalan sıkıntılardan olduğunu düşünüyorum bu aksamaların. Şenol Hoca’nın eli değecektir buraya da. Ümraniye karşısına, elmas 4-4-2 ile çıktı Beşiktaş. Galatasaray karşısında da bu cüreti gösterir mi göreceğiz. Bu diziliş, şu anki Beşiktaş için riskli, çünkü defans sıkıntılı. Camianın bağrına bastığı Şenol Hoca’nın kredisi yüksek. Her türlü sürprize açık bir maçı olduğunu düşünüyorum.
GAZİANTEPSPOR- KAYSERİSPOR (PAZAR 14.30)
Maç oynamadan geçmek, Gaziantep’e yaramamış. Alanya karşında, hiç varlık gösteremediler. İstim üzerinde olan Kayseri karşısında da, ne yapacakları muamma gibi gözüküyor. Kayserispor, durdurulamıyor… Galatasaray galibiyeti, Kasımpaşa galibiyeti ve nefes kesen maçta Adana Demirspor beraberliği… Ve bu takımın, transfer tahtası kapalı… Çağdaş Atan’ın takımını seyretmek büyük keyif… Pazar öğleden sonrası güzel gider.
ANTALYASPOR- KARAGÜMRÜK (PAZAR 17.00)
Pazar günün en zevkli karşılaşmalarından birisi olamaya aday bir maç. Antalyaspor, son iki maçını da kazanarak yükselişe geçti ve moral buldu. Karagümrük’ün de oyun felsefesi rayına girmeye başladı. Vaktiniz varsa, “kaçırmayın” derim.
TRABZONSPOR- KONYASPOR (PAZAR 20.00)
Trabzonspor için zor maç. Konyaspor, son üç maçta, 2 puan alabildi. Bu maçı, sıçrama maçı olarak gördükleri kesin. Abdullah Avcı’nın öğrencileri ise dün akşam oynadıkları Frençvaroş maçı yorgunu olacaklar. (Yazı, maç saatinden önce yazılmıştır.) Geçen haftayı, maç yapmadan geçmek, bu durumu ne kadar kurtarır bilemiyorum… Trabzonspor’un da çok verimli futbol oynamadığı kesin.
FENERBAHÇE- SİVASSPOR (PAZARTESİ 20.00)
Dün gecenin, deplasman yapan iki takımı karşı karşıya. İki takım da yorgun ancak Fenerbahçe’nin eli, rotasyon yapmak için daha güçlü. Sivas ise bu konuda daha şansız. Rıza Hoca, Konferans Liginde grup liderliği için, geçen hafta Antalya maçında zaten rotasyon yapmıştı. “Atom Karınca” Rıza, bu maç için de aynı düşüncede mi olacak, maç günü göreceğiz.
HATAYSPOR-BAŞAKŞEHİR (PAZARTESİ 20.00)
İki eski takım arkadaşı bu maçta iki rakip. Hatayspor, geçen hafta –Ankaragücü maçında- adeta sahada yoktu. Volkan Demirel’in göreve başladığı 8.haftadan bu yana, mağlup olduğu Karagümrük maçı da dahil, en silik oyununu oynadı. Demirel’ini oyuncularından bu performansı değiştirmelerini isteyeceği kesin. Emre Belözoğlu ise Giresunspor galibiyeti ile bir parça nefes alsa da, Dünya Kupası arası öncesinde oynanacak iki maçı da kazanarak liderle arayı çok açmama düşüncesinde olduğunu bilmek için, müneccim olmaya gerek yok. 13.Haftanın, en keyifli maçlarından birisi olacağını tahmin ediyorum.
BU DA MI GOL DEĞİL!
Bir futbol terimi olan “Derbi”, aynı şehrin takımlarının karşılaşması anlamına geliyor. Ancak zaman zaman, “zorlu maçlar” da “derbi” olarak nitelendirebiliyorlar. Galatasaray ile Beşiktaş 22 Ağustos 1924 tarihinde oynanan, Beşiktaş’ın 2-0’lık galibiyeti ile sonuçlanan İstanbul Futbol Liginden bu yana, iki takım 353 kez karşılaşmışlar. Galatasaray, bu maçların 124’ünü kazanırken, en farklı galibiyet yine Galatasaray’a ait.(9-2, Haziran 1940) İki takım arasında oynanan maçlarda en çok golü, Beşiktaşlı Hakkı Yeten (Baba Hakkı) atmış. (29 gol) İki takım arasında oynanan maçlarda ise en çok forma giyen oyuncu, 63 maçla Şeref Görkey olmuş.
UĞUR’LU FUTBOL