Emre Özpeynirci

Depremin en çok vurduğu Hatay, Kahramanmaraş ve Adıyaman’da 120 bine yakın araç hasar görürken, bir kısmı ağır hasarlı, bir kısmı ise kullanılamaz durumda. Ancak bu 3 şehirde otomobillerin yaklaşık yüzde 15’inde kasko olduğu için en az yüzde 85’inin sigorta şirketinden tazminat hakkı bulunmuyor. Tabi bazı kasko poliçelerinde doğal afetlerin tamamen kapsam dışı olduğunu da unutmayalım.

6 Şubat’ta art arda gerçekleşen 7,8 ve 7.6 şiddetindeki 2 büyük depremin ardından binlerce otomobil de enkaz altında kaldı. Özellikle yıkımın ve can kayıpların yüksek olduğu Hatay, Kahramanmaraş ve Adıyaman’da hasar gören otomobil sayısı çok fazlaydı. Yüzbinlerce vatandaşımızın yakınlarını ve evlerini kaybettiği bu şehirlerde enkaz altında kalan otomobillerin ne olacağı ise tam bir soru işareti. Kuşkusuz hasar tespit çalışmaları devam ediyor ama 3 şehirdeki kasko oranı net bir şekilde seyri belli edecek. Nasıl mı, anlatayım;

OTOLARIN %3.8’İ 4 İLDE
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, bugün Türkiye yollarında 14.2 milyon otomobil bulunurken bunun sadece yüzde 3,1’i bu 3 ilde yer alıyor. Hatay’da toplam 241 bin 986 otomobil bulunurken, Kahramanmaraş’ta 153 bin 978, Adıyaman’da ise toplam 55 bin 474 otomobil yer alıyor. Yani depremin en büyük yıkıma yol açtığı 3 ildeki otomobil sayısı 451 bin 438 adet. İlk belirlemelere göre bu otomobillerin yaklaşık 120 bin adedi hasar görürken, bir kısmı ağır hasarlı, bir kısmı ise kullanılamaz durumda.

SİGORTASIZLIK BİLE YÜKSEK
Bu otomobillere sigortadan ödeme yapılıp yapılmayacağına ilişkin soruların cevabı çalışmalar tamamlanınca ortaya çıkacaktır ama unutmayın, sigortanın ödeme yapması için öncelikle otomobilin kaskosu olması gerekiyor. Yani zorunlu olarak yaptığımız TRAFİK SİGORTASI kendi aracınızdaki hasarları değil kaza sonucu karşı tarafın hasar masraflarını karşılar. Bu açıdan zorunlu trafik sigortası deprem sonucu aracınızdaki masrafları ödemez. 3 şehirde yer alan 451 bin otomobilin sigortasızlık oranı bile yüzde 20 seviyesindeyken, otomobillerine kasko yaptıranların oranı ise yaklaşık yüzde 15 seviyesinde yer alıyor. Yani her 100 otomobilden maksimum 15’inde kasko bulunuyor. Bu da 3 şehirde 100 bin hasarlı otomobil varsa 15 bin adedi için sigortadan para alınacağını gösteriyor. Bu da en ucuz otomobil fiyatının 400-500 bin TL olduğu günümüzde, önemli bir ekonomik kayıp anlamına geliyor.

Kasko depremde oluşan tüm hasarları karşılar mı?
KASKO sigortasının deprem sonucu zararları karşılaması poliçe kapsamına göre değişmektedir. Eğer kasko poliçesinde deprem teminatı var ve muafiyetsizse hasar masrafları %100 şekilde karşılanır. Kasko deprem muafiyeti olan poliçelerde ise hasar ödemesinde kesinti yapılır. Yani örneğin poliçenizde %5 deprem muafiyeti uygulandıysa deprem sonucu aracınız pert olduğunda hasar ödemesini %5 kesinti ile alabilirsiniz. Bazı kasko poliçelerinde doğal afetler tamamen kapsam dışıdır. Mini kasko gibi dar kapsamlı ürünlerde deprem teminatı olmayabilir, bu durumda hasar ödemesi alınamaz. Bu açıdan kasko poliçenizin deprem teminatı ve muafiyet durumunu hasar ödeme süreçlerini değiştirecektir.

Ödeme alabilmeniz için ne yapılması gerekiyor?
SİGORTADAN ödeme yapılması için önce sigorta yaptırdığınız şirketlere ihbarda bulunmanız gerekiyor. Ardından kayıt açılarak ekspertiz işlemleri yapılıyor. Sigorta yetkilileri, deprem nedeniyle pert olan araçların rayiç bedellerinin tamamının ödendiğini belirterek şunları anlatıyor: “Hasarlı ise onarım yapılıyor. Kısmi bir hasar varsa bir tamirat söz konusu ise araçlar ilgili servislere çekiliyor ve tamirat süreci başlıyor. Tamirat esnasında da vatandaşımızı mağdur etmemek için de ikame araç verilme durumu var. Onlar da çok rahatlıkla talep edebilirler. Aracın sahibi hayatını kaybettiyse de ödemeler varislerine yapılıyor. Veraset ilamı yapıldıktan sonra da sigorta şirketine başvurup ilgili tazminatlarını talep edebilirler.”

Depremzedelere ÖTV’siz araç hakkı verilmeli!
DEPREM bölgelerinde pert olan veya ağır hasara sahip otomobillerin birçoğunda kasko olmadığı için sahipleri veya yakınları sigorta şirketinden para alamayacaklar. Bu evleri de yıkılan depremzedeler için ikinci büyük bir yıkım olacak. Çünkü bu tip afetler sonrasında mobilitenin ne kadar önemli olduğu ortada. Barınmanız veya bölgeden uzaklaşmanız için otomobilinizin olması gerekiyor. Ama hızla artan otomobil fiyatları da ne yazık ki ortada. Bu noktada hükümetin geçici olarak evi yıkılan ve aracı pert olan kişilere ÖTV’siz araç alma hakkı tanıyabilir. En azından bu şekilde kayıplarının bir kısmı telafi edilmiş olabilir. Tabi bankaların da aynı şekilde depremzedelere taşıt kredisi konusunda kolaylık sağlaması önemli.