Emre Özpeynirci

Emre Özpeynirci

‘Rekabetten dolayı fiyatlar artmaz’ demek, biraz iddialı bir söylem!

Mercedes Otomobil Grubu Başkanı Şükrü Bekdikhan’ın, “1 milyonun tadı alındı, 2025’te fiyatlar artmaz” açıklamasına, ODMD Başkanı ve Toyota Türkiye CEO’su Ali Haydar Bozkurt’tan yanıt gecikmedi. Bozkurt, “Rekabetten dolayı fiyatlar artmaz demek, biraz iddialı bir söylem olur” dedi.

Mercedes-Benz Otomobil Grubu Başkanı Şükrü Bekdikhan, 14 Mart’ta Oksijen Gazetesi’ne yaptığı; “1 milyonun tadı alındı, 2025’te fiyatlar artmaz” açıklamasıyla gündeme damgasını vurmuştu. Bekdikhan özetle şunları söylemişti; “2025’te fiyat artışları en çok kurdan gelebilir. Ama bir taraftan Türkiye’de herkes 1 milyon satışın tadını aldı. Bunun tadını alan her marka onu koruyabilmek için elinden geleni yapacaktır. Fiyat artışı olacaktır ama kampanyalarla bu desteklenir. Yani bu yıl tüketicinin cebinden çıkan para çok değişmez.”

ÜRETİCİ ZAM YAPARSA ARTAR

Aynı zamanda Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) Başkanı da olan Toyota Türkiye CEO’su Ali Haydar Bozkurt’a bu konuyu sorduğumda yanıtı; “Rekabetten dolayı fiyatlar artmaz demek, biraz iddialı bir söylem olur” oldu.

Araç fiyatlarının seyrinin büyük ölçüde döviz kuru ve üreticiden gelen fiyat artışlarına bağlı olduğunu hatırlatan Bozkurt, “Rekabetin yüksek olması, fiyatların tamamen sabit kalacağı anlamına gelmiyor. Eğer döviz kuru yükselirse veya üreticiler araçlara zam yaparsa, fiyatların artması kaçınılmaz olur. Yoğun rekabet nedeniyle markalar, fiyatları mümkün olduğunca cazip tutmak için kampanya ve indirim stratejileri uygulayabilir. Ancak bu, fiyatların hiç artmayacağı anlamına gelmez” dedi.

“Türkiye’de son yaşanan siyasi gelişmelerin otomotiv pazarına ne gibi yansımaları olur” sorusuna ise Ali Haydar Bozkurt şu açıklamayı yaptı:

1.1 MİLYON ADEDE ULAŞIR

“Döviz ve faiz tarafındaki gelişmelerin pazara doğrudan yansımaları olacaktır. Faiz oranlarının yüksek seyretmesi, krediyle araç almak isteyen tüketiciler için caydırıcı olabilir. Döviz kurundaki dalgalanmalar ise ithal araç fiyatlarını etkileyerek maliyet baskısını artırabilir. Tüm bu dinamikler göz önüne alındığında 2025 yılı, yeni bir rekor yılı olmaktan çok, daha dengeli ve istikrarlı bir pazar sürecine işaret ediyor. Özellikle yılın ilk çeyreğindeki satış trendleri, pazarın genel yönü konusunda belirleyici olacak. Pazarla ilgili sağlıklı bir değerlendirme yapmak için her zaman ilk çeyreği görmek gerekiyor. Mart ayının sonuna geldiğimiz şu dönemde toplam otomotiv pazarının 1 milyon-1.1 milyon adetler seviyelerine doğru gittiğini görüyoruz. 2025 yılında otomotiv pazarını şekillendirecek en önemli faktörler krediye erişim ve finansman koşulları olacak. ÖTV matrah güncellemelerinin yapılmaması da tüketicilerin daha uygun vergi dilimlerinden faydalanmasını engelleyerek pazar üzerinde baskı oluşturuyor.”

ali-haydar-bozkurt-2.jpg

Sattığımız her 100 otomobilden 40’ı ÖTV muafiyetli

Ali Haydar Bozkurt, Toyota’nın 2025 başında yerli ve 10 yıl satamama sınırı sonrası ÖTV muafiyetli satışlarda en çok tercih edilen markalardan biri olmasının doğal olduğunu belirterek, “ÖTV muafiyetli araçlara getirilen 10 yıl satamama şartı, müşterilerin araç seçiminde daha titiz bir değerlendirme yapmalarına neden oldu. Kullanıcıların en çok önem verdiği kriterler arasında aracın dayanıklılığı, uzun yıllar sorunsuz kullanım sunması, güvenilir bir servis ağına sahip olması, ikinci elde değerini koruması ve 10. yıl sonunda da kolay satılabilmesi yer alıyor. Bu noktada Toyota markası olarak öne çıktığımızı söyleyebilirim. ÖTV muafiyeti şartlarını karşılayan modellerimiz Toyota C-HR Hybrid ve Corolla Sedan çok büyük ilgi gördü. Toyota’nın sunduğu Garanti ON programı da, 10 yıl boyunca geçerli olan garanti avantajı ile müşterilerin kararını etkileyen önemli faktörlerden biri oldu” dedi. Bu yıl uygulamaya konulan daha uzun süreli sahiplik zorunluluğunun ÖTV muafiyetli araç satışlarının gerilemesine yol açacağını söyleyen Bozkurt, bu çerçevede bakıldığında 2024’teki yaklaşık 200 bin adedin yarı yarıya azalabileceğini öngördüklerini belirtti. Bozkurt, “2024 yılında Toyota satışlarının yaklaşık yüzde 25’i ÖTV muafiyetli araçlardan oluşmuştu Bu yılın ilk 2 ayında bu oran yüzde 40’a kadar yükseldi. Yılın devamında ise ÖTV muafiyetli satış oranının yüzde 30-40 bandında devam etmesini öngörüyoruz” dedi.

2025’te hedefimiz 85 bin adetlik satış

Toyota olarak 2025 yılına hızlı başladıklarını da kaydeden Ali Haydar Bozkurt, “Marka olarak her zaman toplam pazarın yüzde 10’u kadar pazar payı potansiyelimiz bulunuyor. Dolayısıyla bu yıl da hedefimiz bu yönde olacak. Ocak-Şubat döneminde 14.596 adetlik satışla tüm zamanların en yüksek Ocak-Şubat satış rekorunu kırdık. Binek araç pazarında, yüzde 10,1, toplam pazarda, yüzde 9,2’lik pazar payı ile 2. sırada yer aldık. Bu yüksek performansı korumak adına çalışmalarımız devam ediyor. Bu doğrultuda yıl sonu satış toplamımızın 85 bin adet olacağını öngörüyoruz” dedi. Konuşmasına; “Bu yıl elektrikli araçların toplam otomobil satışlarının yaklaşık yüzde 12’sini, şarj edilebilir hibrit modellerin yüzde 5’ini, tüm hibrit modellerin ise yüzde 30-35’ini oluşturmasını öngörüyoruz” diye devam eden Bozkurt, Toyota olarak şarj edilebilir hibrit ve hafif hibritleri kapsayan hibrit pazarında yüzde 21 pazar payıyla lider konumda olduklarının altını çiziyor. Tam hibrit pazarında ise yüzde 70’lik payla açık ara lider durumdalarmış.

toyota-c-hr-hybrid-2.jpg

Çinlilerin yatırımdan başka seçeneği yok

Mevcut koşulları değerlendirdiğimizde Türkiye’de satış yapmak isteyen Çinli üreticilerin, yatırım yapmaktan başka bir seçeneği olmadığının görüldüğünü kaydeden Bozkurt, “Ancak burada kritik nokta, bu markaların Avrupa yerine Türkiye’ye yatırım yapmalarını sağlamak. Çinli markalar, Avrupa pazarında büyümek istiyor ve Avrupa Birliği’nin gümrük vergileri ile ilgili düzenlemeleri de bu süreci etkiliyor. Türkiye, Gümrük Birliği avantajı ve stratejik konumuyla Avrupa’ya ihracat yapmak isteyen üreticiler için cazip bir üretim merkezi haline gelebilir. Bu çerçevede, Türkiye’de yatırım yapmayı değerlendiren Çinli markaların sayısının artması ülkemiz ekonomisi açısından önemli olacaktır. Ancak her markanın üretim kararı alması farklı değişkenlere bağlı olacak. Devlet teşvikleri, yerel tedarik zincirinin gelişimi ve iç pazarın büyüklüğü, bu kararları belirleyen en önemli faktörler arasında yer alıyor” dedi.

Hilux GR, Avrupa’ya Kapadokya’da tanıtıldı

Toyota, motor sporlarından ilham alan modeli Hilux GR Sport’un Avrupa lansmanını, Kapadokya’nın eşsiz manzarası ve zorlu arazisinde gerçekleştirdi. 20 ülkeden 140’ın üzerinde basın mensubunun katıldığı lansmanla birlikte test edilen Hilux GR Sport, 204 beygir güç ve 500 Nm tork üreten 2.8 litrelik turbo dizel motora sahip. Mayıs ayından itibaren Türkiye’de de satışa sunulacak araçla ilgili konuşan Toyota Türkiye CEO’su Ali Haydar Bozkurt, “Toyota’nın dünya çapında büyük öneme sahip Hilux modelinin en güçlü ve en gelişmiş versiyonunu Türkiye’de tanıtmak, bizim için gerçek bir gurur kaynağı oldu. Türkiye’nin doğal güzellikleri Avrupa basınını bir kez daha büyülerken, Hilux Avrupa lansmanının burada yapılması, Türkiye’nin Toyota açısından da öneminin altını çizdi. Hilux’ın bu yılki satış adetlerinin 7.500’e ulaşmasını öngörüyoruz. Bunu 1000 adedi Hilux GR Sport’tan oluşacak” dedi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Emre Özpeynirci Arşivi