
Emre Özpeynirci
Otomotivde yapay canlılık
İlk çeyrekte 46 marka 287 farklı model otomobilden toplam 223.793 adet sattı
Türkiye’de otomotiv pazarı kısa vadede güçlü bir direnç gösteriyor. Ancak bu direncin sürdürülebilirliği, ekonomik ve siyasi istikrarın sağlanmasına, kredi koşullarının normalleşmesine ve döviz dalgalanmasının kontrol altına alınmasına bağlı. Yani mart ayında pazarın büyümesi, alım gücüyle değil, 'alım fırsatı' korkusuyla ilerliyor. Tüketici, “şimdi almazsam bir daha alamam” psikolojisiyle hareket ediyor, bu da yapay bir canlılık yaratabiliyor.
1.238.509 adet satışla 2024 yılında Cumhuriyet tarihinin rekorunu kıran otomotiv sektörü tüm olumsuzluklara rağmen 2025 yılına da hızlı başladı. Her ne kadar Ocak-Şubat aylarının performansı 2024 yılının altında kalsa da tarihin en iyi ikinci ayları olarak kayıtlara geçti. Mart ayına gelindiğinde ise 116.900 adetlik satışla tüm zamanların en iyi performansına ulaşıldı. Bu sonuçlarla otomotiv pazarı yılın ilk çeyreğini 276.274 adetle tamamladı. Bu rekor yıl olan 2024’e göre yüzde 6,51’lik düşüş anlamına gelse de, özellikle marttaki performansla birlikte 2025 yılına ilişkin hedefler yeniden revize edilmeye başladı.
NİSAN SORU İŞARETİ
Kuşkusuz, Türkiye’de son dönemde yaşanan siyasi ve ekonomik krizler, özellikle güven ve öngörülebilirlik açısından nisan ayına dair ciddi soru işaretleri yarattı. Ancak pazara baktığımızda, veriler ve sahadan gelen sinyaller, sektörün henüz fren yapmaya niyeti olmadığını gösteriyor. Kurdaki artışa ve yapılan küçük zamlara rağmen markalar güçlü kampanyalara devam ederken, tüketiciler de; “yarın daha pahalı olabilir” endişesiyle harekete geçiyor. Krediye erişim zor olmasına rağmen nakit alım tarafı ise halen şaşırtıcı şekilde dirençli.
GÜÇLÜ DEĞİL KIRILGAN
“Peki alım gücü reel olarak düşerken, sıfır araç satışlarının bu kadar yüksek olması bir çelişki değil mi?” diye sorabilirsiniz. Ancak araç alan kesimin tamamı 'ortalama vatandaş' değil. Ayrıca alımların arkasında rasyonel ekonomiden çok psikolojik refleksler yatıyor. Bu da aslında pazarın güçlü değil, kırılgan olduğuna işaret ediyor. İnsanlar “param değer kaybediyor, en azından arabaya yatırayım” diye düşünüyor. Aracın sadece bir ulaşım aracı değil, değer koruma aracı olduğu fikri hâlâ çok yaygın. Faiz oranları yüksek, kredi erişim zor olsa da bazı grupların halen yastık altı birikimi veya döviz/tapu gibi varlıkları var. Bu da sıfır araç pazarında krediye bağımlı olmayan bir canlılık yaratıyor.
Rekor için geldi
Çinl BYD’nin 7.000 araç kapasiteli dev gemisi CHANGZHOU, 5 Nisan’da Çanakkale Boğazı ve Osmangazi Köprüsü’nü geçip Kocaeli Derince limanına ulaştı. Gemideki araçların yarısı nisan ayında Türkiye’de satılacak. Bu da Çinli markanın aylık bazda Türkiye’deki en yüksek satışını oluşturucak.
İlk 10 model %35 pay aldı
- 22 modelden sadece 1'er adet satılırken
- 146 model 100 adedin altında,
- 234 model 1.000 adedin altında kalırken,
- 53 model 1.000 adedi,
- 11 model 5 bin adedi,
- 2 model ise 10 bin adedi geçmeyi başardı.
- İlk 10 model 76.954 adet satış ile %34,39 pay aldı.
Hafif ticari araçlarda yerli payı %17’e indi
- EBS Danışmanlık verilerine göre Türkiye otomobil pazarında 2025 yılı ilk çeyreğinde tam 46 marka ve 287 farklı modelden 223.793 adet otomobil satılırken, ilk 10 sırayı alan modellerin satışı 76.954 adedi, payı ise yüzde 34,39’u buldu.
- Bir diğer önemli ve kritik nokta ise bu satılan 223.793 adet otomobilin, yüzde 31,99’u yani 71.591 adedi yerli üretim olurken, yüzde 68,01’i yani 152.202 adedi ise ithal otomobillerden oluştu.
- En kritik ve kötü sonuç ise hafif ticari araçlarda ortaya çıktı. İlk çeyrekte 18 marka 79 farklı hafif ticari modeli satışa sunarken, satışlarda yerli payı yüzde 21,59’a indi. Daha vahimi ise mart ayında yerli payı tarihin en kötü seviyesi olan yüzde 17,28’e kadar geriledi.
- 3 ay sonunda otomobil satışlarının yüzde 81,9’u B ve C segmenti araçlardan oluşurken, D segmentinin özellikle elektrikli ve şarj edilebilir hibrit araçlarla yüzde 14’e yaklaşması dikkat çekti.
- Gövde tiplerine bakıldığında SUV/CUV’un pazar payı yüzde 60’a ulaşırken, sedan gövde tipinin payı %23, hatchback’in payı ise yüzde 15,63’e kadar geriledi.
- Mart ayında elektrikli otomobil satışlarının payı yüzde 13,83’e ulaşırken ilk 3 ay sonunda ise yüzde 13’ü buldu. Aynı dönemde hibrit satışlarının payı yüzde 28,77’e ulaştı.
Tarihinin en yüksek aylık satışına ulaştı
Mart ayını 11 bin 177 adetlik toplam satışla geride bırakan Peugeot, Türkiye’de tarihinin en yüksek aylık satış hacmine ulaştı. Bu satış rakamıyla Türkiye pazarında geçtiğimiz ay toplam pazarda ikinci sıraya kadar yükselen marka, hafif ticari araç pazarında da podyumda yer aldı. Mart ayı satış performansıyla Türkiye’nin, Peugeot global satışları içerisinde 4’üncü sıraya yükseldiğini söyleyen Peugeot Türkiye Genel Müdürü Gupse Kaplan, “Marka olarak SUV pazarında liderliğimizi güçlendirerek sürdürdük. Mart ayında B-SUV pazarında satılan her 4 araçtan biri 2008 oldu. 3008, 408 ve 5008 modellerimizin güçlü satış performansı da eklendiğinde, Türkiye SUV segmentinin açık ara lideri konumundayız. Marka olarak gerçekleştirdiğimiz güçlü performansı yıl sonuna kadar korumaya, yeni ve yenilikçi modellerimizi daha fazla kullanıcıyla buluşturmaya devam edeceğiz” dedi.
EN çok otomobili Renault
EN çok ticariyi Ford sattı
2025 yılının ilk 3 ayında otomobil satışlarında yüzde 12,51 pazar payı ve 27.993 adet satışla Renault, hafif ticari araç satışlarında ise yüzde 29,38 pazar payı ve 15.424 adet satışla Ford liderliğini sürdürdü. Otomobil ve hafif ticari araç toplam satışlarında ise Renault yüzde 10,98’lik pay ve 30.332 adetlik satışla ilk çeyreği lider tamamladı.
İlk 3 ayda EN çok satılan elektrikli otomobiller
1- Togg T10X 6.788
2- Tesla Model Y 3.410
3- MINI Countryman 2.289
4- Kia EV3 1.898
5- KG Torres 1.303
SUV’un payı %60’a çıktı
2025 yılı ilk çeyreğinde otomobil pazarında;
- Sedan %23,77 pay ile 53.195 adet,
- Hatchback %15.63 pay ile 34.974 adet,
- S/W %0,18 pay ile 404 adet,
- MPV %0,40 pay ile 902 adet,
- CDV %0,00 pay ile 6 adet,
- SPOR %0,36 pay ile 800 adet,
- SUV-CUV %59,66 pay ile 133.512 adet satıldı.