
Erhan Erkut
Amerikan Üniversitelerinde Neler Oluyor?
Amerikan üniversiteleri neredeyse tüm işe alımları dondurdular. En prestijli araştırma üniversitelerinden olan Johns Hopkins, 2000 kişiyi işten çıkarıyor. Brown’un 500 milyar dolarlık federal geliri durduruldu. Harvard Ortadoğu Çalışmaları Merkezi Müdürü Prof. Cemal Kafadar’ı görevden uzaklaştırdı. Önemli bir felsefeci olan Prof. Jason Stanley, Yale’deki görevini bırakarak Toronto Üniversitesi’ne geçti. Araştırmacıların yüzde 75’i Amerika’yı terk etmeyi düşünüyor.
Sebep?
Üniversiteler üzerinde kurulmuş olan bu baskının sebebi ne? Trump yönetimi sözde masraflardan tasarruf etmeye ve antisemitizm ile mücadele etmeye çalışıyor. Halbuki üniversiteli gençlerin İsrail’in Gazze katliamını protestosu ile antisemitizm arasında bir ilişki yok. Gerçek neden ne? Birçok muhafazakâr politikacı gibi Trump da bir eğitim düşmanı. Üniversitelerin liberal beyinler yetiştirmesine kızıyor. Üniversitelerdeki çeşitlilik, adillik ve kapsayıcılık politikalarından, LGBT’ye tanınan özgürlüklerden, aşı yanlısı bilim insanlarından, evrimin öğretilmesinden, göçmenleri topluma entegre etme çalışmalarından da nefret ediyor. Üniversitelere baskı yaparak kendi seçmenlerine hoş görünmeye çalışıyor.
Baskı nasıl kuruluyor?
Amerika’da YÖK gibi bir kurum yok ve rektörleri de başkan atayamıyor. Dolayısı ile ülkemizde özellikle son dönemde sıkça kullanılan baskı yöntemleri Amerika’da çalışmıyor. Bu nedenle Trump baskı için parayı kullanıyor. Eyaletlere bağlı Amerikan devlet üniversiteleri bile gelirlerinin büyük kısmını federal hükümetten alıyor. Örneğin, Gazze protestoları en yoğun olduğu için ilk olarak hedeflenen özel Columbia Üniversitesi’nin 6 milyar dolarlık yıllık bütçesinin yüzde 20’si federal kaynaklardan geliyor. Sadece 400 milyon dolarlık bir ödemenin dondurulması üniversiteyi felce uğratmaya yetiyor. Federal kaynaklardan gelen araştırma bütçelerinin yüzde 50’si üniversitenin genel gelirlerine yazılırdı. Trump üniversiteleri bunu yüzde 15 ile kısıtlamak ile tehdit ediyor. Böylesine devasa bir gelir kaybı Amerika’nın en güçlü üniversitelerini bile zor durumda bırakacak.
Sonuçları ne olabilir?
Şu anda üniversitelere araştırmacıların federal ajanslar tarafından onaylanmış bütçeleri bile verilmiyor. Araştırma programları felce uğradı. Özellikle çok sayıda yabancı araştırmacı çalıştıran STEM alanlarındaki yüksek lisans, doktora ve doktora sonrası araştırma programları çok zor durumda. Bu süreç uzun sürerse Amerikan üniversiteleri ciddi bir kan kaybına uğrayacaklar. En iyi araştırmacılar Kanada’ya, Çin’e veya Avrupa’ya gidebilirler. Amerika’nın ekonomik üstünlüğünde araştırmacıların rolü düşünüldüğünde, bu yaptırımlar uzun vadede Amerikan ekonomisine ciddi bir zarar verebilir ve dünyanın ekonomik liderliğini Çin’e kaptırabilirler.
Bize ne?
Kısa vadede Amerika’ya yüksek lisans, doktora veya doktora sonrası araştırma için gitmiş olan öğrencilerimiz geri dönmek zorunda kalabilirler. Öğrenci vizelerinin de zorlaştırılması ile bundan sonra öğrencilerimiz için Amerika’da üniversite eğitimi çok zorlaşabilir. Amerikan üniversiteleri ile üniversitelerimiz arasında yürütülen ortak araştırma programları sekteye uğrayabilir.
Tüm dünya Amerikan başkanının ülke ekonomisine zarar verecek adımlarını hayretle izliyor. Fakat yapılanlar birçok otoriter muhafazakâr rejimin yaptıklarından pek farklı değil. Liberal kurumlara saldırılıyor, medya ve üniversite hedef gösteriliyor, farklı kılıflar ile liberaller baskılanıyor ve muhafazakâr görüşlü kitlelere yaranmaya çalışılıyor. Biz bu filmi uzun zamandır izliyoruz. Bakalım kurumları oldukça güçlü olan ve hala güçler ayrılığına sahip olan Amerika bu saldırıyı savuşturabilecek mi?