Geldi çattı yine Eylül…

"Bir gün aklına gelecek olursam, bana şiir ısmarla. Eylül'ü konuşalım." –Cemal Süreya–

Aslında pek severim eylül ayını. Doğum günüm de eylülde olduğundan herhalde, hep bir başlangıç ayı gibi gelmiştir bana. Eylülde okula başlar, eylülde yeni kıyafetler alır, eylülde yeni hedefler koyar, eylülde hep yeniden yola koyulurdum. Sonraları iş hayatım da böyle gelişti. Bir gazeteci için yeni yayın dönemidir eylül mesela. Eylülde yeni programa başlar, eylülde yeni tanıtım çeker, eylülde köşesini tazeler. Bir finansçı gözüyle de eylül bir başka başlangıçtır. Yılsonu hedefleri revize edilir. Mayısta satıp giden abilerle karşılaşmaya hazırlanılır.

Ne çok sıcaktır eylül ne de çok soğuk. Ilık ılık rüzgar okşar saçlarınızı. Romantiktir benim için eylül.

Ama gel gelelim vatandaşlarımızın önemli kısmı ılık eylül akşamlarını sert bir karakışın başlangıcı gibi geçiriyor. Eylül onlar için harcama ayıdır; eylül bütçede ilk delik açıldığı ya da mevcut deliğin hatırı sayılır şekilde büyüdüğü aydır. Okulların açılmasıyla birlikte mini mini birler okula başlayacakken onların heyecanını pek yaşayamıyor anne babalar maalesef. Onların akıllarında daha çok, “Formayı nereden alacağız? Haftada kaç gömlek kirletir? Okul için ekstra hangi masraflar çıkabilir?” soruları var kafalarında. Defteriydi kalemiydi… Bitmek bilmez bir liste ile baş başa kalırlar.

Kitapları uzun zamandır zaten devlet veriyor ama gerçekten kendini geleceğe hazırlamak için çocukların pek çok yardımcı kitaba da ihtiyaç duyduğu bir gerçek. Bu arada işin ekonomik boyutunu sizlerle paylaşmak istediğim için içerik, müfredat vs.ye girmiyorum. Yoksa bir lise 9. ve 10. sınıfta, tüm gayretini üniversiteyi kazanmak için harcayan bir çocuğa, 36 saatlik öğretim programı içeren ders, seçmeli dersler kapsamında "Adab-ı muaşeret" dersi verilmesini, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sitesinden kolaylıkla bulabileceğiniz müfredat içeriğinin hemen hemen her ünitesinin Kur’an-ı Kerim ve hadislerden örnekler ile bitmesini göz ardı etmiyorum.

Dönelim konumuza; okul çağındaki bir çocuğun masrafları ne kadar tutar? Çocuğumuzun “Devlet Okuluna” gittiğini varsayalım. Çünkü özel okullardan söz açacak olursak daha ilk kalem okul parası oluyor ki, 1 milyon TL’ye kadar yükselen fiyatlardan bahsediliyor. Devlet okullarında ise konu sanırım bir “Bağış” ile kapanıyor. Sanıyorum dediysem benim ki “Adab-ı muaşeret ”ten. Bölge bölge okulun büyüklüğüne, ihtiyaçlarına vs göre değişiyormuş elbette. Ama devlet okuluna kayıt olmak için 50 bin TL’yi gözden çıkarmak zorunda kalıyor aileler. “Bu bağışlar nerelerde kullanılıyor” diye bakılınca da ortaya devletin okullara 1 hizmetli gönderdiği ama tüm yıl tek kişi ile işlerin dönmeyeceği gerçeği ortaya çıkıyor. Ya da okulun teksir kâğıtları, fotokopi masrafı bu bağışlardan oluşan döner sermayeden karşılanıyor.

Önlük ya da okullara göre değişen kıyafetler

Ayakkabı

Kırtasiye masrafı

Okul çantası

Beslenme çantası

Suluk

Yemek parası

Servis- yol parası

Beden eğitimi dersi için spor kıyafetleri

Spor ayakkabısı

Resim dersi için boya – tuval

Yardımcı kitaplar

Test kitapları

Özel ders

Liste çok da uzun aslında. Ben tek tek kaç para olduğunu karşısına yazıp gözünüzü yormak istemedim. Ama kabaca 50-60 binleri buluyor.

Bu masrafları ülkenin önemli bir kısmının karşılaması mümkün değil. Borca harca girmeden bunca yükün altından kalkamayacak anne babaların yaşayacakları üzüntüyü düşünemiyorum bile. Ve maalesef bu yazdığım kalemler neredeyse olmazsa olmaz kalemler; buna daha okul gezisi, okul dışında da yemesi içmesi giyinmesi eklenecek. Asgari ücretin 17.002 TL olduğu bir ekonomik düzende iki asgari ücretlinin bir çocuklarını “Devlet Okulunda” okutmaları bile çok zor görünüyor.

Bunca masrafa, emeğe rağmen uluslararası derecelendirmelerdeki yerimiz ise gerecekten yürek burkuyor. Pisa testlerinde okuduğunu anlamadan, matematiğe kadar son sıralarda yer alıyor Türkiye. Şu halde yetiştirdiğimiz çocukların da geleceğe umut olmasını beklemek hayalcilikten öteye geçemiyor.

Buraya kadar anlattıklarım veliler ve öğrenciler cephesiydi. İşin en az bir bu kadar dokunaklı öğretmenler tarafı var. Bugün bir öğretmen 47 bin 500 TL maaş alıyor. Öğrencilerine örnek olacak, farklı alanlarda kendini yetiştirecek parayı kendine nasıl ayırabilsin.

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yolundan ayrılmadan geleceğimizi ışıldatacak tüm öğretmenlerimize ve tüm gençlerimize güzel bir eğitim öğretim yılı diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mine Uzun Arşivi