Mine Uzun

Ay duy da inanma…

Rasyonel politikalara geçiş söylemi ile birlikte, para politikasında Ortodoks politikaların uygulanması gerektiğini dinlediğimiz kadar kamunun da tasarruf etmesi gerektiğini dinledik.

Zaten bir ekonomide para politikalarına maliye politikaları eşlik etmiyorsa taburenin bacaklarından biri diğerinden kısa kalır ve denge sağlanamaz, tabure oturulamaz hale gelir.

Bir başka önemli nokta ise şu meşhur “yapısal reform” meselesi adı var bilen yok. Ben kendimi bildim bileli Türkiye’nin yapısal reforma ihtiyacı var. Daha acısı benden epey büyükler bile kendini bildiğinden beri bu yapısal reformlara ihtiyaç var.

Ekonominin sürücü koltuğunda kendini baya virajlı bir yolda bulan Sn. Mehmet Şimşek üstüne basa basa ne dedi?

Kamuda tasarruf tedbirlerini açıklıyoruz dedi.

Yanlışım yok değil mi arkadaşlar?

Başka ülkenin ekonomi bakanını falan dinlemedim değil mi ben?

Sonra ne oldu alkış kıyamet. İşte rasyonel politikalar. İşte çıkış yolu. İşte şimdi düze çıkıyoruz. Nihayet alkışları, eşliğinde bir açıklandı ki tedbir paketi aaa o da ne memurların servisleri kaldırılmış. Aman tanrım ne tedbir, ne tedbir. Kortejler kaldırılacak dendi. Eskortlar olmayacak dendi. Ödüle, plakete ne gerek var dedi. Ve kamu tasarruf etti.

Bakın arkadaşlar kamu tabii ki harcayacak. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde, kamu harcamaları genellikle eğitim, sağlık, altyapı gibi temel alanlarda kullanılır.

Ben de merak ettim Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın internet sayfasından Merkezi Yönetim Bütçesi Aylık Gerçekleşmeleri ’ne baktım. Aşağıda tabloyu da paylaşıyorum sizinle ama özellikle bazı kalemler gerçekten dikkat çekici.

Tamamına bakmak isteyenler için şuraya bir link bırakayım.

https://www.sbb.gov.tr/merkezi-yonetim-butcesi-aylik-gerceklesmeleri/

Mesela Ailenin Korunması için 1.06 Milyar TL harcanırken,

Aktif ve Sağlıklı Yaşlanma 1.01Milyar TL harcanırken,

Gözbebeği çocuklarımızın korunması ve gelişimlerinin sağlanması için 2.68 milyar harcanırken,

Son 10 yıldır belki de, Türkiye’nin en önemli sorunu göçmenler haline geldiği halde bütçeden Göç yönetimi için 1.15 Milyar TL harcanırken

Enflasyon ile mücadele etmenin, dışa bağımlılığı kesmenin, refah içinde yaşamanın anahtarı üretmektir, sanayiinin gelişmesidir diye saatlerce demeçler verilip, günlerce konferansların düzenlendiği günümüzde Sanayinin geliştirilmesi ve desteklenmesi için 6.72 Milyar harcanırken,

Din hizmetleri ve yaygın din eğitimi için Ocak 2025’te ne kadar harcanmış biliyor musunuz? Tas tamam 13.27 Milyar TL.

Böyle tasarruf olmaz arkadaşlar!

Kamunun tasarruf etmesi, sadece harcamaların kısıtlanması anlamına gelmez. Aynı zamanda kamu kaynaklarının daha verimli kullanılması gerektiği anlamına gelir. Bu, kamu yatırımlarının doğru alanlara yönlendirilmesi, proje ve harcamaların titizlikle planlanması ile mümkündür. Ancak verimli yatırımlar, uzun vadede ekonominin büyümesine katkı sağlar, işsizliği azaltır.

Kamusal tasarruflar, Türkiye’nin sadece bugünü değil, yarını için de önemlidir. Bu yüzden devletin harcamalarını dikkatlice gözden geçirmesi ve gereksiz harcamaları kısmayı bir ilke haline getirmesi, Türk ekonomisinin geleceği açısından kritik bir adımdır.