2023 Üniversite İzleme ve Değerlendirme Raporu

Bu tercih döneminde YÖK’ün 2023 üniversite izleme ve değerlendirme raporuna her adayın mutlaka bir göz atması gerektiğini düşünüyorum. 2021-22 akademik yılı ve 2022 mali yılı verileri ile hazırlanmış olan bu raporda ülkedeki tüm üniversitelerin YÖK’e göndermiş oldukları verilerin bir özeti var. Beş ana başlık altında tam 74 gösterge kullanılmış. Ana başlıklar: 1) Eğitim ve Öğretim, 2) Araştırma-Geliştirme, Proje ve Yayın, 3) Uluslararasılaşma, 4) Sürdürülebilirlik, 5) Topluma Hizmet ve Sosyal Sorumluluk. Üniversiteler hakkında tarafsız bilgi içeren bu çalışmayı çok değerli buluyor hem 2018’de bu çalışmayı başlatanlara hem de geliştirerek devam ettirenlere teşekkür ediyorum.

Elimizdeki rapor maalesef yetersiz. Sistemdeki performans artışı detaylıca anlatılmış ve her kriterde en başarılı olan okullar ile performanslarını en çok artıran okullardan söz edilmiş. Fakat daha az başarılı olan üniversiteler hakkında pek bilgi yok. YÖK’ün sitesinde tüm üniversitelerin raporları mevcut, fakat kullanıcının raporları tek tek indirip incelemesi gerek. Bu yazıda sadece bu özet rapora odaklanıyorum ve şaşırtıcı bulduğum bazı performanslardan söz edeceğim.

KPSS ve ALES’de ilk %5

Herhangi bir bölümü bitirip KPSS’ye veya ALES’e giren öğrencilerin ortalamasının ilk %5’de olması bir üniversite için önemli bir başarı sayılabilir. Örneğin 10 üniversitenin en az 15 bölümü ilk %5’e girmeyi başarmış. Öte yandan tam 97 üniversitenin hiçbir bölümü ilk %5’e girememiş. Benzer şekilde ALES’te ilk %5’lik dilime giren program sayısı 10 ve üzeri olan üniversite sayısı 17 iken tam 92 üniversitenin hiçbir programı ilk %5’e girememiş. Özetle, üniversiteler arasında KPSS ve ALES başarısı açısından büyük farklar var. Bunlara bakmadan tercih yapılmamalı.

İstihdam

Mezunların yurt içinde ilk iş bulma süresi 3 aydan az olan sadece 28 üniversite varken, 6 ay ve daha fazla olan üniversite sayısı 147. Mezunlardan memnuniyet oranı ise tam bir felaket: İş dünyasının, mezunların yeterliliklerine ilişkin memnuniyet oranı %50’nin altında olan üniversite sayısı tam 135! Mezundan memnun olmayan işveren aynı okuldan başka mezun işe almak istemeyebilir. Bu veri adaylar için önemli.

ÇAP, Yandal, bölüm dışı dersler

Bu kriterde devlet ile vakıf arasında ciddi bir fark var. ÇAP veya yandal yapan öğrenci oranı %1’in altında olan devlet üniversitesi sayısı 114 iken, vakıflarda bu sayı sadece 27. Diğer tarafta, ÇAP veya yandal yapan öğrenci oranı %1’in üzerinde olan sadece 13 devlet üniversitesi varken tam 46 vakıf var. Kayıtlı olunan program dışındaki diğer programlardan alınabilen ders oranı %10’un altında olan üniversitelerin 63’ü devlet iken 21’i vakıf. Diğer tarafta ise bu oranın en az %2 olduğu okulların 20’si devlet iken 29’u vakıf. Özetle, devlet üniversitelerinde kayıtlı olduğunuz programın dışından ders alabilme olanağı, daha ötesi yandal veya ÇAP yapabilme olanağı vakıflara kıyasla epey daha kısıtlı. Bildiğim tüm danışmanlar çok disiplinli eğitim öneriyor ve devlet okulları bu alanda biraz geri kalmış durumda.

Araştırma

Ulusal hakemli dergilerde öğretim üyesi başına yılda yarım (yani 0, 5) yayından fazla yayın yapabilen üniversite sayısı sadece 6. Tam 69 üniversitenin ArGe’ye harcanan bütçe oranı %1’in altında. Ayrıca 93 üniversitenin olumlu sonuçlanan patent sayısı sıfır. 143 üniversitenin istihdam edilen araştırmacı sayısı sıfır. 167 üniversitenin kütüphanesinde öğrenci başına düşen kitap sayısı 9 veya daha az.

Sıfırcılar

  • 68 üniversitede öğrencilerin yaptığı endüstriyel/sektörel proje sayısı sıfır
  • 89 üniversitede ise Teknokent veya TTO projelerine katılan öğrenci sayısı sıfır
  • 74 üniversitenin endüstri ile ortak yürütülen proje sayısı sıfır
  • 106 üniversiteye uluslararası değişim programları kapsamında gelen öğretim elemanı sayısı sıfır
  • 60 üniversitede yürütülen sosyal sorumluluk projesi sayısı sıfır
  • 24 üniversitenin kariyer merkezinin gerçekleştirdiği faaliyet sayısı sıfır

Gençler, sizlere önerim bu raporları dikkatle inceleyin ve bilinçli tercih yapın. Ülkede üniversite sayısı 200’ün üzerinde görünse de gerçek üniversite sayısı çok daha düşük. Geçtim araştırmayı ve sınavlardaki başarıyı, endüstri ile ortak proje yürütemeyen, sosyal sorumluluk projesi yapamayan ve kariyer merkezi faaliyeti bile düzenleyemeyen sözde üniversitelerd

Önceki ve Sonraki Yazılar
Erhan Erkut Arşivi