Erhan Erkut
Yükseköğretim İstihdam Göstergeleri
18 Temmuz’da TÜİK kanımca çok önemli bir bülten yayınladı. Konu geçmişte Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi’nin yayınladığı ama birkaç yıldır yenilenmeyen yükseköğretim istihdam göstergeleri idi. Bültende genel hava olumlu. Geçen yıla göre düzelen istatistiklerden söz edilmiş, ortalamalar verilmiş ve en iyi performans gösteren bölümler sıralanmış. Bülten ile verilen veri dosyaları daha derine inmemize izin veriyor.
Ortalamalar
Önemli bir uyarı: Bültende ve aşağıda sözü edilen tüm veriler ortalama veriler. Halbuki bu veriler hem üniversite bazında hem de birey bazında önemli farklıklar içerir. Örneğin bir programın mezunlarının “ortalama” iş bulma süresi 12 ay ise, bir üniversitenin ortalaması 8 bir diğerinin 16 ay olabilir. Daha da ötesi, bu program bitiren bazı mezunlar 2 ayda iş bulurken bazıları iki yılda bile bulamayabilirler. Tüm ortalama istatistikleri okurken bunu göz önünde bulundurmanızı rica ediyorum. Ayrıca TÜİK belirli bir kontenjanın altındaki programları değerlendirmeye almadı ve sadece 215 programı değerlendirdi.
İstihdam Oranları
TÜİK ’in değerlendirmeye aldığı 215 programın ortalama istihdam oranı %75. Yani her dört mezundan birisi mezuniyetinden iki yıl sonra bile işsiz. İstihdam oranı %90’ın üzerinde olan bölümler sağlık (tıp, hemşirelik, ebelik, eczacılık ve dil terapisi), bazı öğretmenlik dalları (özel eğitim, elektrik, elektronik, otomotiv, bilgisayar sistemleri, metal ve sınıf), pilotaj, matematik mühendisliği ve havacılık elektroniği. Öte yandan istihdam oranı en düşük bölüm ise İslami ilimler. (TÜİK verilerine göre deniz ulaştırma işletme mühendisliği ile gemi makinaları işletme mühendisliği bölümlerinin de istihdam oranları düşük, fakat yüksek ihtimalle bunun nedeni bu programların mezunlarının ikametlerinin yurt dışında olması-- bu iki meslek yine TÜİK ’e göre en yüksek gelir grubunda.)
İş Bulma Süresi
Mezun olan öğrencilerin ne kadar çabuk iş bulabildikleri de önemli bir gösterge. Ortalama iş bulma süresi 13,8 ay görünüyor. Fakat bu dağılım oldukça ilginç. Sadece 4 programın mezunları ilk ay içinde iş bulabiliyorlar: dil ve konuşma terapisi, tıp, özel eğitim öğretmenliği ve eczacılık. Mezunları 9 ay ve altında bir sürede iş bulabilen bölüm sayısı 12, bir yıl veya daha kısa bir sürede iş bulabilen bölüm sayısı ise 62. Yani mezunların %70’ten fazlası en az bir yıl iş aramak zorunda kalıyorlar. En uzun süre iş aramak zorunda kalan mezunlar ise şu bölümlerden: siyaset bilimi ve kamu yönetimi, heykel, maliye, hukuk ve kamu yönetimi. (Hukuk’un bu listede olma nedeni yüksek ihtimalle mezuniyet sonrası yapılması gereken baro stajı.)
Kazanç
Aylık ortalama kazanca göre TÜİK 215 bölümü 5 gruba ayırmış: çok yüksek, yüksek, orta, düşük ve çok düşük. Ücretler belirtilmemiş fakat benim deneyimime göre şu anda yeni mezun aylık net kazancı birkaç istisna dışında 20.000 TL ile 70.000 aralığında. En yüksek ücret alan mezunlar pilotaj, matematik mühendisliği, uçak mühendisliği, kontrol ve otomasyon mühendisliği, gemi makineleri işletme mühendisliği. Bu bölümlerin kontenjanlarının oldukça düşük olduğunu belirtmekte yarar var. Örneğin matematik mühendisliği sadece İTÜ ve YTÜ’de var ve toplam kontenjanı 220; gemi makineleri işletme mühendisliği ise Türkiye’de sadece 4 üniversitede var ve toplam kontenjanı 300’un altında. Aylık kazancı en düşük programlar ise, yetenek sınavı ile girilen bölümler (opera, tiyatro, oyunculuk, resim, müzik ve heykel gibi) ile biyoteknoloji, İslami ilimler ve Türk dili ve edebiyatı bölümleri.
Alan ile Uyumlu Meslekte Çalışma
Raporun en ilginç kısımlarından birisi mezunların alanları ile uyumlu çalışma oranları. Bu oran sağlık, işletme ve hukukta %80’e kadar çıkarken, sosyal bilimlerde maalesef %20’ye kadar düşüyor. Yani, her 5 sosyal bilimler (örneğin ekonomi, siyaset bilimi, sosyoloji, psikoloji) mezununun sadece biri kendi alanında çalışabiliyor. Bunun önemli bir nedeni bu alanlardaki kontenjanların geçmişte çok yüksek olması idi. Eğitim okuyanların sadece %63’ü kendi alanlarında çalışabiliyor (bunun nedeni de atanma bekleyen öğretmenler). İlginç bulduğum bir nokta da eğitim mezunlarında cinsiyetler arasında ciddi bir fark olması. Kadınlarda alanında çalışan oranı %73 iken erkeklerde bu oran %46. Bunun nedeni de eğitim mezunu kadınların daha sabırlı olup atanmayı beklerken, erkeklerin geçim derdine düşüp alternatif kariyerlere yönelmesi olabilir. Burada en popüler alanlardan birisi olan mühendislerin bile sadece %64’ünün kendi alanında çalışabildiğini belirtmekte yarar görüyorum (Yani her 3 mühendisten birisinin ilk işi mühendislik değil).
İstihdam Potansiyeli En Yüksek Programlar
Aşağıdaki 20 programın istihdam oranı en az %85, iş bulma süresi en fazla 12 ay ve aylık ücreti ise “çok yüksek” olarak sınıflandırılmış. Programlar alfabetik sıraya göre verildi.
İstihdam Potansiyeli En Düşük Programlar
Aşağıdaki programların ise istihdam oranı %70’in altında, iş arama süreleri en az 15 ay ve aylık ücretleri “çok düşük” olarak sınıflandırılmış.
Bitirirken önemli bir noktayı vurgulamakta fayda var: bu istatistikler 2023 yılında toplanmış olan istatistikler. Bugün üniversiteye girenlerin çoğu ise 5 yıl sonra mezun olacaklar. Beş yılda istihdam tablosu değişebilir, bugün popular olan alanlar popülerliklerini yitirebilirler veya bunun tersi olabilir. Her istatistik gibi bunları da tüketirken dikkatli olmak gerek.