Uğur Ergan
YALÇIN GÖKÇEBAĞ YENİDEN ANKARA’DA
Ankara kökenli olan ve bir süre önce İstanbul’a yerleşen ünlü ressamlarımızdan Yalçın Gökçebağ uzun bir aranın ardından yeniden başkentteki sevenleriyle buluşuyor. Gökçebağ’ın yeni sergisi, sanatçının uzun yıllar birlikte çalıştığı Armoni Sanat Galerisi’nde yarın açılacak.
Gökçebağ eskiden Ankara’da çalışırken, sergi için hazırladığı resimlerin neredeyse tamamının yapılışına bizzat şahit olurdum. Bu kez ben de sergileyeceği resimleri ilk kez göreceğim. Aldığım bilgilere göre bu sergide sadece 60x80 santimetre ebatlarında tuval üzerine akrilik 10 adet resim bulunacak. Sergi nedeniyle Gökçebağ ile telefonda görüştüm. “Öylesine yoğun talep var ki, sergi için söz verdiğim resimleri yetiştirmek için harıl harıl çalışıyorum. İnanın yemek yemeyi unuttuğum zamanlar oluyor. Ama bu sergiyle Ankaralı sevenlerimi unutmadığımı göstermek istedim” dedi.
Resimleri en çok aranan ve eserlerinin fiyatı her geçen gün artan Gökçebağ’ın bu sergisinde de, sanatçının klasik tarzı olan tepeden bakışlı hasat ve çay tarlaları var. Sergi davetiyesinin kapağı olan ayçiçek tarlası ile hasat yapan köylüleri birarada gösteren resim dikkatimi çekti. Gökçebağ’a sergide başka hangi konuların olduğunu sorduğumda, “Anadolu’dan kış manzaraları ve ‘düz damlı evler” konuları da var” yanıtını verdi.
Gökçebağ Anadolu’nun köylerini resmetmeyi seven bir sanatçı. Onun eserlerinde ne motorlu taşıtlar ne de estetikten yoksun çirkin yapılar vardır. Anadolu’nun saf temiz yanını anlatmaktan hoşlandığını belirten sanatçı, “Çünkü o hayatı yaşadım” diyor. Gökçebağ’ın eserlerini izlerken sanatçının özellikle ışık konusunda ustalığına da tanık olursunuz. Gökçebağ ile daha önceki sohbetlerimde sanatçı ışık konusundaki hassasiyetini şöyle anlatmıştı:
“Türkiye’deki ışık dünyanın hiçbir yerinde yok. Bu biz sanatçılar için bir şans. Biz dünyanın en güzel ışığına ve rengine sahip ülkelerinden biriyiz. Bence bu ışığı ve renkleri iyi kullanmak gerek. Ben kendime ait bir yöntemle, Anadolu’daki yaşamı, doğayı, bu ışıkla, bu renklerle yansıtmaya çalışıyorum.”
Sergide yer alan ‘düz damlı evler” Gökçebağ için özel bir konudur. Doğduğu Denizli’nin Ortaköy köyündeki çocukluğu düz damlı evlerde geçmiştir. Gökçebağ, Armoni Sanat Galerisi tarafından çıkarılmış kitabında resmettiği düz damlı evler için şunları yazmış:
“Evler tamamen taştan, düz damlıdır. Herşey doğaldır, hayvanların kalacağı yerler vardır. İki oda, bir hayat. Evlerin önündeki direkli yerlere bazıları ‘eyvan’ der, bazıları da ‘salon’. Bizim Çal’ın Ortaköy’ün de bu alana ‘hayat’ denir. Tepeden aşağı doğru bir vadi, vadiye kadar yol, sonrası ana ceddedir. Otobüsler ana caddeden geçer. İnsanlar aralarda tek tük benek gibi görünüyorlar. Resmin ana komposizyonu, evlerin birbirleriyle ilişkili bir mozaik görünümü oluşturmasıdır ve bu modernist bir anlayışla yapılmıştır. Şimdi insanlar bunlara naif diyorlar ama bu yanlış, ben başka bir felsefe ile yapıyorum resimlerimi.”
Gökçebağ sergisi 10 Ocak’a kadar sürecek. Bu arada Ankara’da birçok sanat galerisinde açılmış ve yeni yıl hediyesi olarak düşünülmüş küçük ebatlı eserlerden oluşan sergilerin de devam ettiğini hatırlatmak isterim.