Türkiye Cumhuriyeti’nin bir asrı geride bırakmasına 1 yıl kaldı. 99. yılını kutladığımız Cumhuriyet kutlu olsun.
Cumhuriyet her alanda kazanım demektir. Cumhuriyetle birlikte bu topraklarda plastik sanatlar da kanatlanıp uçmaya başlamış, Anadolu’nun her yerine yayılmaya başlamıştır. Bugün eserlerini hayranlıkla izlediğimiz, sahip olmak için iyi paralara satın aldığımız birçok ressamımız, Cumhuriyet döneminde yetişmişlerdir. Cumhuriyet kuşağının ressamları, heykeltraşları resmi ve heykeli sevdirmek için gönüllü olarak Anadolu’nun dört bir yanına dağılmışlar, bir toplumun medeniyet seviyesinin yükselmesinde sanatın tüm unsurlarının çok önemli olduğunu anlatmaya çalışmışlardır.
Ne yazık ki, 99 yıl sonra bile AKP iktidarının önemli bir ismi olan Mahir Ünal, Cumhuriyetin kazanım ve değerlerini aşağılamaktan kaçınmamıştır. Aslında söyledikleri bilinçaltındakilerin dışa vurumudur. Kendisini AKP’nin entelektüel isimlerinden biri olarak lanse eden bu kişi, sözüm ona resme de çok meraklıymış. Duyduğuma göre bir dönem de ressam Hikmet Çetinkaya’dan ders almış. Ünal’a, ders aldığı Çetinkaya’nın Atatürk’ün “Gazi” ünvanını taşıyan üniversiteden mezun olduğunu hatırlatmak isterim.
Aslında “ucube” diyerek sanatın yüzüne tüküren, “insanlık anıtını” yıktıran, fırsat buldukça Cumhuriyet, Atatürk ve silah arkadaşlarına saldıran anlayışa en güzel cevabı, 2003 yılında Ankara’da yaşayan ünlü ressamımız Mustafa Ayaz şu sözleriyle vermiş:
“Ölümsüz, büyük Atatürk; Ulusumun her ferdi gibi sana minnettarım. Ben Mustafa Ayaz; senin eserin… Sen olmasaydın, Trabzon - Çaykara kazası, Kabataş köyünde iyi bir marangoz olacaktım. Yaptıklarımı toplumun hizmetine sunarken, sana olan minnet borcumu ve görevimi yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyorum.’’
DOSTLUK VE CUMHURİYET SERGİLERİ
Türkiye ve Yunanistan’daki iktidarların popülist söylemleri nedeniyle Ege’nin her iki yakasında savaş tamtamlarının sesi yükselirken, Ankara, sanatın barış ve dostluğa katkısını ortaya koyan bir sergiye ev sahipliği yapıyor.
Yunan kadın ressam Angeliki Angelidis’in barış ve huzuru ifade eden “Euphoria” isimli sergisi geçen hafta Bilkent Center’daki RC Galeri’nin ev sahipliğinde açıldı. Atina doğumlu sanatçı 15 Kasım’a kadar sürecek sergiyle Türk ve Yunan dostluğuna dikkat çekmek istediğini belirterek, canlı performansta yaptığı bir resmin satışından elde edilen geliri de Türk Eğitim Vakfı’na bağışladı.
Resimlerinde yoğun bir içsel arayış içinde düşünme ve öz farkındalıkla Avrasya algısını anlatmaya çalıştığı söyleyen Angelidis, halklar arasında bir sınır olmadığını ortaya koymak için “Abartılı renk sevgisi, patlayıcı renkler, tonalite ve armoninin tüm kombinasyonlarında coşkulu duyguları sentezlemeyi sevdiğini” belirtiyor.
Cumhuriyet haftası nedeniyle başkentte en kapsamlı sergilerden biri Portakal Çiçeği Uluslararası Plastik Sanatlar Kolonisi Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Şahin’in desteğiyle “Port Art”ta açıldı. Sergi nedeniyle hazırlanan ve eserleri sergilenen sanatçıların tanıtıldığı kitapçıkta yer alan Atatürk’ün, “Uygarlık doruğunun merdiveni sanattır” sözlerine katılmamak mümkün mü?
Kasım ayının ikinci yarısından itibaren Ankara’da kaçırılmaması gereken birçok etkinlik var. Bu etkinlikleri önümüzdeki hafta ayrıntılı şekilde duyuracağım.
