Emre Özpeynirci
Sıfır talebi en az 6 ay daha sürer!
Yüzde 100 elektrikli Renault Megane E-Tech, biraz rötarlı da olsa 1 Ağustos'tan itibaren ön siparişle Türkiye'de satışa sunulacak. 450 km menzile sahip 160 kW/220 bg gücünde elektrikli motora sahip aracın Techno versiyonunun lansmana özel (opsiyon hariç) fiyatı 1.499.000 TL, Iconic versiyonunun fiyatı ise (opsiyon hariç) 1.599.000 TL olarak açıklandı ama şimdilik. Ön sipariş sürecindeki ilk 250 kişi Megane E-Tech'e Ağustos ayında sahip olabilecek. Şimdilik dememin sebebi; sabit fiyat garantisinin olmadığı, paylaşılan fiyatların teslim tarihinde değişebileceği de belirtilmiş. Ama daha da önemlisi şu an %10'luk ÖTV diliminin sınırında yer alan model her an %40'lık ÖTV dilimine girebilir.
Son 3 yıldır yeterli araç bulunamadığı için karşılanamayan talep öyle birikmiş ki, son 4 ayda gerçekleşen rekor satış adetleri dâhi talebe yetişememiş görünüyor. Önümüzdeki süreçte araç bulunurluğu bu şekilde devam ederse, yani her ay 100 bin adet üzerinde araç bulunabilirse, birikmiş talebin 6-8 ayda karşılanabileceği öngörülüyor. Ama 2024 büyük soru işareti!
NİSAN ayından beri birçok markanın araç bulunurluğunda artışlar olduğunu net bir şekilde gözlemliyoruz. Zaten aylık satış adetlerinin de son 4 aydır 100-110 bin adetlerde olması bunu gösteriyor. Sonuçta son 4 aydır gelmiş geçmiş en yüksek satış adetleri gerçekleşti. Tahminen temmuz ayında da pazar benzer şekilde 110 bin adet civarında kapanacak gibi görünüyor. Tüm bunlara rağmen bir yandan da tüketicilerin, “Araç bulunmuyor”, “Firmalar yeterince araç getirmiyor!” serzenişlerinin devam ettiğini görüyoruz. Hatta bazılarının sosyal medya paylaşımlarında firmaların özellikle az araç getirip, indirimsiz şekilde satarak daha fazla kâr etmek amacında olduğu iddialarını da okuyoruz.
PAZAR 1 MİLYONA HİÇ ULAŞMADI
Bu hafta sektör yetkilileriyle de konuşarak biraz bu konuyu incelemeye çalıştım. Son 3 yıldır yeterli araç bulunamadığı için karşılanamayan talep öyle birikmiş ki, son 4 ayda gerçekleşen rekor satış adetleri dâhi talebe yetmemiş görünüyor. Normal zamanda ayda 100 binin üzerinde satış demek, yılda 1.2-1.4 milyon arasında yıllık satış anlamına gelir ki tarihimizde en yüksek yıllık pazarın hiçbir zaman 1 milyon adede ulaşamadığı da ortada. Buradan anlaşılacağa üzere 3 yıldır biriken talebin karşılanması için biraz daha zaman var görünüyor.
İHTİYAÇ DEVAM EDİYOR
Bunu markalara ve bayilere sorduğumda; “Araç gelince sıradaki müşterileri alıyoruz. Bazen iptal eden müşteriler oluyor ama bekleme sırasındaki o kadar çok müşteri var ki, birkaç müşteri iptal etse dahi, sıradaki müşterilerden o aracı alan mutlaka çıkıyor. Çünkü ihtiyaç devam ediyor” şeklinde yorumlar alıyorum. Bunun yanı sıra yine bayilerden piyasadaki al-sat yapanlarda azalma olduğunu da duyuyoruz. Tüm resme bakınca, hem perakende hem de filo müşteriler için henüz bu biriken talebin tam olarak karşılanmadığını söylemek yanlış olmaz. Önümüzdeki süreçte araç bulunurluğu bu şekilde devam ederse, yani her ay 100 bin adet üzerinde araç bulunabilirse, birikmiş talebin 6-8 ayda karşılanabileceğini öngören tahminler de var.
Kişisel olarak perakende veya filo müşterilerin toplam bekleyen talep adetlerini bilme şansım olmamakla beraber, sektörden aldığım izlenim bu yönde. Bulunurluk bu seviyede devam ederse, 6-8 aylık süreçte geçmişten birikmiş ve bekleyen talebin ancak karşılanacağı öngörüsü var sektörde.
2023 BÖYLE SONLANIR 2024 ZOR GEÇER
ELBETTE bu işin sadece talep yani ihtiyaç tarafı. İşin bir de artan maliyetler ve kredi bulamamaktan kaynaklanan, ‘satın alma gücü’ tarafı var ki bu da pazarı aşağı yönde baskılayacak etken olarak karşımıza çıkıyor. Bununla beraber alınan bazı tedbirler ve artan araç maliyetleri de dikkate alındığında, bu süreç sona yaklaşırken arz talep dengesinin de eski normallere dönmesi bekleniyor.
PEKİ NE OLACAK?
Gerçekten ihtiyacı olan perakende ve filo müşterilerinin talebi karşılandıktan sonra pazarın seyri ne olur diye bakarsak;
- Dövizden ve üretim maliyetlerinden dolayı artması eğilimini sürdüren araç fiyatları,
- Akaryakıt zamlarının lojistik başta olmak üzere tüm gider kalemlerine yansıması ve yüksek enflasyon sebebiyle operasyonel giderlerin artması, bunun da üretim maliyetlerine yansıması,
- 1.6 ve altında motora sahip tüm modellerin en yüksek vergi dilimi olan yüzde 80’e dayanması,
- Engelliler için belirlenen sınırda çok az seçenek kalması ve yılbaşında hangi oranda artırılacağı,
- Yılbaşında vergi matrahlarının hangi oranda artırılacağına bağlı olarak yüzde 45-50-60-70 dilimlerine hangi modellerin inebileceği,
- Mart sonu olması beklenen yerel seçimler öncesi ve sonrasında izlenecek maliye politikası. (Cari açık mı yoksa ÖTV gelirleri mi önceliklendirilecek?)
PAZAR CİDDİ DARALIR
Tüm bu kriterlere baktığımız zaman, birikmiş talebin de karşılandığını düşünürsek, seçimlerden sonra yani nisan ayından itibaren ekonomide uygulanması beklenen acı reçeteyle birlikte pazar hızı bugüne kıyasla çok daha sakin gidecek gibi görünüyor. Yani 2024’te 2023’e göre pazarın ciddi bir şekilde daralacağını tahmin etmek zor olmasa gerek.
52 yılda toplam 7 milyon araç üretti
BURSA’da 1971 yılında üretim faaliyetlerine başlayan Tofaş Fabrikası, önemli üretim eşiklerinden birini aştı ve 7 milyonuncu aracını banttan indirdi. Yarım asırdan fazla süredir Türkiye’de binek ve ticari araç üretimi gerçekleştiren Tofaş Türk Otomobil Fabrikası’ndaki 7 milyonuncu araç, Egea Model Ailesi’nden Fiat Egea Cross Wagon oldu. Tofaş, üretime başlangıcından 7 milyonuncu araç üretimine kadar 25 farklı modeli dünya yollarına çıkardı. Üretime başlamasından bugüne kadarki süreçte toplam 3,7 milyon araç ihracatı gerçekleştirdi ve yaklaşık 43 milyar dolar ihracat geliri elde ederek ülke ekonomisine katkısını sürdürdü.