Mine Uzun
Seçim geçsin de bakacağız…
Borsa yatırımcısının hisse senedi alırken dikkat etmesi gerekenler üzerine bu köşede çokça yazı yazdım. Hatta yetmedi yatırımcıların nelere dikkat etmesi gerektiği üzerine sadece hisse senedi değil, hemen hemen tüm yatırım ürünleri için Mert Yılmaz ile birlikte hikâyeleştirerek, örnekleyerek iyi ve kötü senaryoları yazdığımız bir kitap bile çıkardık.
Her dikkat çekişimde, uyarımda özellikle yatırım yaptığınız şirketi iyi tanıyın bilin dedim. Bir şirketi en iyi tanımanın yolu kuşkusuz bilançosuna bakmaktır. Bilanço size ortak olmayı düşündüğünüz şirketin varlıklarını, öz kaynaklarını yükümlülüklerini anlatır. Sermaye durumunu değerlendirmenizi sağlar. Elbette özel bir uzmanlık ister bilanço okumak. Her aracı kurum da bilanço dönemlerinin öncesinde beklentilerini paylaştıkları raporları yayınlar, yatırımcının hizmetine sunarlar. Bilançolar gerçekleştikten sonra da bu sefer açıklanan veriler eşliğinde beklentilerini paylaşırlar. Yani özetle bilanço dönemleri araştırma birimlerinin en yoğun olduğu dönemlerdir. Şirketlerin kendisi için de çok önemlidir. Zira onlar için de podyuma çıkma dönemidir.
Ancak son iki bilanço dönemini maalesef elimizde olmayan sebeplerden dolayı önemli ölçüde ıskaladık.
Geçen bilanço dönemi aslında deprem felaketinin gölgesi altında kaldı. Tüm Türkiye olarak derinden etkilendiğimiz bu dönemde bilançolar açıklanmaya devam etti. O dönemde hem enflasyon kaynaklı fiyatlardaki artışların şirket karlılıklarını olumlu etkileyebileceğini, finansallara yansımasının da kaçınılmaz olacağını bekliyorduk ama her ne kadar karlılıklar iyi gelse de o canım bilançolara yazık oldu. Deprem öyle vurdu ki can evimizden bilanço konuşmayı bırakın kendi aramızda iki çift laf edecek halimiz kalmamıştı.
Şimdi durum başka bir nedenle yine benzer bir noktaya çıktı. Yine bilanço dönemindeyiz. Yine güzel gelen bilançolar var ve yine yazık oldu o canım bilançolara… Şimdi tüm konuşmalar seçim ile ilintili olmaya başladı. Seçim bir geçsin de bakarız ile başlıyor tüm sohbetler.
4 gün sonra sandığa gidip oyumuzu kullanacağız. Dilerim medeni ve demokratik ülkelerde olduğu, olması gerektiği gibi bir seçim olur. Umarım insanların birbiriyle kavga etmediği, siyasi görüşü nedeniyle nefret kusup şiddete başvurulmayan bir seçim olur. Umarım bu seçim bir derbi maçına dönüşmez ve maç dağılırken taraftarlar birbirine girmez. Ve böylece kazanan Türkiye’m olur.
Bu gergin seçim ortamında sizlerin yüzünü güldüreceğini tahmin ettiğim bir anımı paylaşarak bitireyim bu yazımı. Telefonumdaki uygulamalardan biri “Kelimelik” ve sıkça oynuyorum. Rastgele de oyunlar açılıyor, arkadaşlarınızla da oynayabiliyorsunuz oyunu. Oyunun kendi sohbet kısmı da var oynarken mesajlaşa da biliyorsunuz. Bir arkadaşımla oynarken aramızda şöyle bir sohbet geçti;
- Arkadaşım: Aşksız da hayat çok saçma ama alıştım da bir yandan. Düşünüyorum çok yıl olmuş.
- Ben: Çıkar bir gün karşına pat diye ☺ ama aşktan çok güven lazım bu yaştan sonra
- Arkadaşım: Bir de anlayış ve beraber gülme.
- Ben: Kesinlikle
- Arkadaşım: Seçim geçsin de bakacağız.
- Ben : !?!?!?!?!?