“Bir gece ansızın gelebiliriz”
Bu cümle bir şarkı sözü değil Türkiye Cumuhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanı’nın dış politikada kullandığı bir tehdit cümlesidir. Daha önce Irak ve Suriye için kullanmıştı. İsrail’e “one minute” çekmiş, Mısır yöneticilerine “katil”, BAE yöneticilerine “şerefsizler” denilmişti.
Şimdi Yunanistan için kullanıyor.
“…Ey Yunan, bak tarihe bak, tarihe dön, çok daha fazla ileri gidersen bunun bedeli ağır olur, ağır. Yunanistan’a bizim tek cümlemiz var, İzmir’i unutma. Aynı Türkiye şimdi kimi alanlarda dünyanın gelişmiş ülkelerinin üzerine çıkan başarılarla kendini ispat ettiriyor. Adaları işgal etmeniz falan bizi bağlamaz, vakti saati geldiğinde gereğini yaparız. Hani diyoruz ya, bir gece ansızın gelebiliriz.”
Yunanistan’ın, EGE Denizi üzerinde NATO görevi yapan Türk jetlerine S-300 hava savunma sistemi ile radar kilidi atması üzerine söylendi. Kıyılarımızdaki kayalıkları işgal etmesine ve adaları ağır silahlarla donatmasına uzun yıllar tepkisiz kaldıktan sonra…
Türkiye’nin açıkça tehdit edildiği bir konuda diplomasi yerini hamasete bırakınca Yunanistan, “sınırlarıma saldırı tehdidi var” suçlaması ile dünyayı ayağa kaldırdı; ABD, NATO, AB, Fransa, Almanya doğrudan Yunan safında Türkiye karşıtı mevzi tuttular.
Haklıyken haksız duruma düştük!
Sonuç; Yunanistan yapıyor, bizimki konuşuyor!
Daha da komiği; Sayın Cumhurbaşkanı, bir Balkan ülkesi olan Yunanistan’a “bir gece ansızın gelebiliriz” diye parmak salladıktan hemen sonra dünkü Osmanlı toprakları olan Belgrad’a ve Saraybosna’ya çok sayıda bakan ile birlikte sefere çıkıyor; barış nutukları atıyor;
Şaka gibi değil mi?
Aynı şakayı 2011 Haziran ayında Suriye lideri Beşar Esad’a da yapmıştı. Önce “Beraber yürüdük biz bu yollarda” şarkısı eşliğinde kanka olmuş sonra BOP Eşbaşkanlığı hüviyetiyle “Hain ESED(!) bekle beni, Emevi Camisi’nde cuma namazı kılacağım” tehdidini savurmuştu.
Şam’a gidemedik, Suriye’nin yarısı evimizin başköşesine geldi oturdu; Suriyelilikten vazgeçmiyorlar, Türkiyeli olmaya da hiç niyetleri yok…
Şimdilerde “bir gece ansızın gelirim” türküleri söylemeye başladı. Ancak, Rusya, İran ve tüm Arap/Müslüman ülkeleri “olmaz, Suriye’den çıkmalısın” diye Suriye safında yer tuttu. ABD, Suriye’de PKK ile askeri tatbikat yapmaya başladı.
Şimdi ne yapacağız; “bir gece ansızın” Suriye’ye girebilecek miyiz?
Şimdi Sayın Cumhurbaşkanı’nın yeni bir nutkunu bekliyoruz. Önümüzdeki günlerde Orta Asya seferi var, Şangay İşbirliği Teşkilatı toplantısına katılacaklar; NATO’nun “düşman” ilan ettiği ülke liderleri ile görüşecekler…Sonra da Newyork’ta Birleşmiş Milletler toplantısına katılacaklar; ABD Başkanı Biden ile görüşmeye çalışacaklar…
Dönüşlerde iç politikaya selam nutku irad edeceklerdir herhalde…
Şaka gibi değil mi?
Erzurumlu arkadaşlar bir mesel anlatırlar; Erzurum’da bir belediye başkanı toplanan kalabalığa nutuk atıyor, “Şu gördüğünüz dağın yamacından Rus ordusu saldırya geçti, kazma, kürek saplarını aldık karşı çıktık.” Hemen başkanın yanında duran yaşlı kadın, başkanın çeketinden çekerek, ‘Ula sen o zaman doğmamıştın” der. Başkan nutka devam eder, “Allah’ın yardımı ile düşmanı püskürttük”, kalabalıktan alkış yükselir. Yaşlı kadın saygıdeğer biridir; kızar, “Poh yiyen, yalan söyleme ula” diye sesini yükseltir. Başkan çaresiz; kadına döner hafif sesle, “Bu bir nutuktur Nekile hanım, bu bir nutuktur” der. Başkanın sözlerini millet duyar ve bu defa gülerler, başkan bozulur ve nutuk biter…
Bu bir şaka değil, yaşanmış bir olaydır.
Bizim Başkan da bize nutuk atıyor; tiryakisi olduk (!), hoşumuza da gidiyor, alkışlıyoruz da… Ancak dünya bize gülüyor!
BENCE
Bu işte bir yanlışlık var!
Bugün halkın yaklaşık yüzde 32’si düzenli bir şekilde devlet yardımına, 6 milyona yakın vatandaş, icralık borcunun tasfiye edilmesi için devlet desteğine muhtaç…
Enflasyon yüzde 80’i aştı. TÜRK-İŞ Araştırmasının 2022 Ağustos ayı sonucuna göre; Dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 6 bin 889,76 TL’ye, yoksulluk sınırı 22 bin 442,20 TL’ye ulaştı.
Kısacası vatandaş perişan…
Devlet daha da perişan;
Sayın Mahfi Eğilmez’in belirlemelerine göre, Mayıs 2022 itibarıyla merkezi yönetimin toplam borç stoku 3,4 trilyon liraya yükselmiş görünüyor. Türkiye’nin dış borç stoku 451,2 milyar dolara ulaşmış. Cari açık 2022 sonunda 40 milyar dolara ulaşacakmış. TCMB verilerine göre, 8 Temmuz haftası itibariyle net rezervler 6,1 milyar dolara düşmüş.
VE DE “Bir gece ansızın gelebilirim!”
Gidemedik! Gidemedik de her gün sınır ötesinden şehitlerimiz geliyor!
Gerçekten, şaka mısınız SİZ?
S-400 lerle turşu mu kuracaksınız?
Neden Yunanistan S-300’lerinin radar kilidine anında cevap vermediniz?
Mavi Marmara gemisine kurşun atarlarken sizin elleriniz armut mu topluyordu?
Milletin sabrı ve aklıyla oynamayın!
