Mehmet Şandır

Mehmet Şandır

"Narin" uyarılar

BENCE; Sosyal deprem kapıya dayandı.

Sözün Özü; Yaşadıklarımız normal değil; ya toplumsal değer eksenimizi kaybediyoruz; toplumsal dokumuz bozuldu ya da bu toplumun töresine ve inancına karşı bir isyan gelişiyor; dünden farklı yeni bir yaşam şekline sürükleniyoruz.

Geçen hafta yaşadıklarımız; bardağın taşmak üzere olduğunu gösteriyor.

8 yaşındaki Narin kız, aile içinde katledildi; bir çuvala konulan cesedinin 19 gün bir dere yatağında, bir çınar ağacının altında çürümesi beklendi. Annesinin akmayan gözyaşları ile sahte ağlamasını seyrettik, abisinin, babasının yalanlarını dinledik. Tüm akrabaları, köylüleri, şehri, ili, devlet görevlileri, yargısı, kolluk görevlileri tarafından sergilenen Narin’i arama komedisini televizyonlardan izledik.

“Görenler-duyanlar-bilenler”; birlikte üç maymun oyununu oynadılar; “bilip de söylemek istemediğimiz şeyler var” diyerek sirkatin(!) söylediler; merd-i kıpti gibi...

Yetmedi!

Narin kızın narin bedeninden kalan parçalarını bir garip ağacın altında toprağa gömdüler; sanki “borçlusun Narin; sen daha gelin olacaktın, çocuk gelin olacaktın; seni sonra öldürecektik” der gibi mezarının üstüne çok sayıda gelinlik koydular!

Utandılar, dua ettiler; “İnşallah bir daha insanlığımızdan utanacağımız tablo ile karşı karşıya gelmeyiz” dediler. Sanki ülkeyi kendileri yönetmiyor, ülkeyi 22 yıldan bu yana tek başına kendileri yönetmiyor; Sizin utanmaya hakkınız var mı Sayın Bakan!

UTANARAK NEYİ ÇÖZECEKSİNİZ?

Sizin yönettiğiniz Türkiye’de Narin’in katledilmesinden hemen sonra ülkemizin bir başka şehrinde 2 yaşındaki kız bebeğe cinsel istismarda bulunuldu, darp edildi; şimdi yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor. Yine aile içi bir vahşet karşısındayız; Sıla bebeğin annesi, üvey babası, komşusu tutuklandı.

Bunlar münferit olaylar değil; sadece basına yakalananlar; aslında bu konu sayı meselesi değil; kemiyet değil keyfiyet önemli; bir okyanusu bir damla siyanür zehirler, bir gram pislik kirletir! “Bir defa ile bir şey olmaz” diyenler utansın! 6 yaşındaki kızını 30 yaşındaki müridi ile evlendiren şeytanlar utansın, cehennem ateşinde yansın; sonuç vahşet, iki yaşındaki bebeklere kadar ulaştı, gördünüz mü?

Hiç mi eğitim almadınız(!) “Allahtan korkunuz”, “kuldan utanmanız” yok mu sizin?

Adalet Bakanlığı’nın “Adalet İstatistikleri 2023’ Raporu’na göre, çocukların cinsel istismarı gerekçesiyle 2023’te 40 bin 713 dosya açıldı. Bu dosyalarda 36 bin 275 şüpheli yer aldı. Karara bağlanan dosyalarda 7 bin 88 sanık mahkum edildi. TÜİK’e göre her 90 çocuktan biri suç mağduru...

Kadın Cinayetlerini Durdurma Platformu’nun Haziran 2024 Raporu’na göre 2024’ün ilk altı ayında 205 kadın erkekler tarafından öldürülmüş, 117 kadın da faili ve sebebi meçhul ancak hayatını kaybetmiş.

BM kaynaklarına göre Türkiye eşitlik açısından 146 ülke arasında 129'uncu sırada yer alıyor. Kadına yönelik cinayet ve şiddet açısından ise raporlarda Türkiye yine 'kırmızı' bültende bulunuyor.

Bu yaşadıklarımız normal değil!

Peki neden böyle oldu?

Bu sorunun cevabını ararken bir tanımla tanıştım;

Anomali, bir organizmanın veya dokunun yapısında veya işleyişinde normalden farklı bir bozukluk olduğu anlamına gelen tıbbi bir terimdir.

Sosyal anomali ise toplumun/devletin bireyle olan sosyal bağının kopması tanımıdır.

Sosyolog Emile Durkheim'in geliştirdiği anomi teorisi sapkın davranışların sebebini bireylerin iç dünyasındaki bozulmaya ve üzerlerindeki baskıya bağlamıştır.

Değer dünyasındaki çözülme ve çürüme çok başka bir konu ancak birey üzerindeki baskının sonucu acilen sorgulanmalıdır.

“Tek seçici, tek bilen, tek otorite, olumsuz sonuçlardan sorumlu olmayan, kendinde hiçbir yanlış ya da eksik bulmayan, soru sorulamayan, başarısızlıklarda başkalarına bedel ödetmeye çabalayan” güç yetmez otorite; yani, devlet, iktidar, bey, ağa, veya toplum ve bu yapıyı besleyen sistem (oluşturduğu baskı ile) anomalinin oluşmasına sebep olmaktadır; organizmanın bir yerlerinde kanser hücreleri oluşmakta ve metastaz yapmaktadır; sonuç ölümdür.

Sözün Sonu; Türkiye hızla böyle bir psikolojiye sürüklenmektedir.

Güç, baskı her şeyi bozmaktadır. Soru soramayan, itiraz etmeye cesaret edemeyen birey/vatandaş tüm insani değerlerini tüketmektedir.

“Amaç enflasyonu tek haneye indirmek” diyenlere enflasyonu %8,5’ten %85’e kim çıkardı, nasıl çıkardı, niye çıkardı? diye soramadığımız gibi...

40 yılla yargılanan hırsızlar nasıl serbest bırakıldı diye soramadığımız gibi...

ANLARSANIZ SİZE NARİN’DEN UYARILAR YAPTIM!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Şandır Arşivi