Emre Özpeynirci

Emre Özpeynirci

Rekabet zamma izin vermeyecek!

Bugünlerde araç almayı düşünen herkesin aklındaki soru; “Acaba yeni yılda araçlara zam gelecek mi?” Açıkçası otomotiv markaları döviz kurlarında ciddi bir yukarı yönlü zıplama olmazsa, sadece yeni model yılı geçiş zamlarını yansıtacaklar gibi görünüyor. Enflasyon sebepli giderlerindeki artışı ise araç fiyatlarına yansıtmaları çok zor çünkü rekabet buna izin vermez.

OLAN HEP ÇALIŞANA OLUYOR

Son 3-4 senedir seçim yatırımı olarak asgari ücrete yıllık yüzde 100 üzeri zaman yapan hükümet, bu defa enflasyonla mücadele için artışı yüzde 30 ile sınırlı tuttu. Geçmişte yüksek oranlardaki zamlarla şirketlere ek bütçe getirmişti. O zamanki artışlar için; “Hükümet ücret yükünü şirketlerin üzerine yıkarak seçim öncesi vatandaşa şirin görünmek istedi” şeklinde yorumlara sebep olmuştu.

Ama enflasyonla mücadele politikalarında beklenen reformlar gelmeyince, sadece para politikası ile enflasyonu düşürmeye çalışan hükümet asgari ücreti kısarak piyasadaki fahiş fiyat artışlarının önüne geçmeye çalışacak görünüyor. Bu kez de düşük ücret artışının çalışana izah edilmesi yükü şirketlerin üzerine bırakılmış oldu.

Günün sonunda olansa hep çalışana oluyor maalesef. Bakalım asgari ücretteki düşük artış, maliyenin beklediği gibi enflasyonun düşürülmesine katkı sağlayacak mı, 2025 yılında hep beraber yaşayıp göreceğiz…

İşte tam da bu noktada araç almayı düşünen herkesin aklındaki soru; “Acaba yeni yılda araçlara zam gelecek mi?”

2024 yılına baktığımız zaman araç fiyatları döviz kurlarının yatay seyretmesi ve pandemi sonrasında araç bulunurluğunun da artmasıyla başlayan rekabet sebebiyle eski normal günlerine döndü. Firmalar 2024 yılı boyunca, eski normal zamanlarında olduğu gibi rekabet ortamına döndüler ve yıl boyunca yaptıkları kampanyalarla satış hedeflerini tutturmaya çalıştılar. Yarın kapanacak 2024 rakamlarının da yaklaşık 2023 adetleri olan 1.2 milyon adet civarında veya biraz üstünde olacağı tahmin ediliyor.

2025otomobil.jpg
Türkiye'de 2024 yılında %10'a ulaşan elektrikli otomobil satışlarının 2025 yılında toplam otomobil satışlarının %15'ine ulaşması bekleniyor.

KÂRLILIKLAR HIZLA ERİYOR

Halka açık otomotiv şirketlerinin kârlılıklarına baktığımız zaman, bir önceki senenin yaklaşık %60-70 seviyelerinde gerilediğini görüyoruz. Resmi olmayan duyumlara göre, sektör genelinde de benzer durumlar olduğunu duymaktayız. Bu, pandemi sonrasında eski normale dönmesi beklenen sektör için pek de şaşırtıcı olmadı aslında. Çünkü, anormal olan 2023 senesindeki yüksek kârlılıklardı zaten. Bugünlerde okuyuculardan sıkça gelen, “Yılbaşından sonra araç fiyatları artar mı?” sorusunu biraz irdelemek istedim.

Her sene üreticiler “Yeni model yılı” gerekçesi ile distribütör firmalara, modelden modele değişmek üzere bir fiyat artışı uygulaması da yapıyorlar. Bu sene nasıl bir tablo olur, onu önümüzdeki ilk çeyrek içinde görmüş olacağız.

Bununla beraber, döviz kurları da yatay seyrine devam ediyor görünüyor. Merkez Bankası’nın geçtiğimiz hafta faizi 250 baz puan indirerek yüzde 47,5’e çekmesi kurlar üzerinde bugüne kadar pek de büyük bir etki yapmış görünmüyor.

Otomotiv sektöründeki farklı yöneticilere; “Üreticilerin sizlere uygulayacağı model yılı geçiş zammını saymazsak, kurlar bu şekilde seyrederse, çok büyük fiyat artışları beklemiyoruz, diyebilir miyiz?” diye sorduğumda, ilginç cevaplar aldım. Genel olarak söylenen 2024 yılı boyunca araç fiyatlarının döviz kurları ve rekabet nedeniyle pek fazla artmamasına karşın, şirketlerin tüm TL giderlerinde (ücretler, lojistik, pazarlama, vb) enflasyon sebebiyle mecburen yapılan zamların yaklaşık %70-100 bandında olması sebebiyle kârlılıklarda ciddi erime olduğunu belirtiyorlar.

REKABET GÜCÜMÜZ ZAYIFLADI

Yani, bakıldığı zaman konu sadece döviz kurları veya araçların girdi maliyetleri değil, firmaların TL enflasyon karşısında artan giderlerinin de ciddi bir yük getirdiği. Artık Türkiye’de her tür operasyonun daha pahalı olduğu yorumları geliyor. Benzer şekilde sanayide, turizmde, tarımda da artık daha pahalı bir ülke haline gelmiş olmamızdan kaynaklı rekabet gücümüzü kaybetmeye başladığımızı konusu malum.

2024 yılında otomotiv sektöründe fiyatların ortalamada yaklaşık yüzde 22 arttığı söylenirken, mutlak TL kâr değerini, giderlerdeki TL enflasyondan (%70-100) dolayı yakalayamamış olması sebebiyle de dip kârlılıkların düştüğü yorumlarını aldım.

Sektör bu gerçeklikle nasıl bir mücadele yolu seçer bilemiyorum, ancak bu rekabet ortamında araç fiyatlarını arttırarak bunu çözemeyecekleri de kesin görünüyor. Kişisel beklentim, döviz kurlarında ciddi bir yukarı yönlü zıplama olmazsa, sadece yeni model yılı geçiş zamlarını yansıtıp, çalışanlarına da açıklanan resmi enflasyon ve asgari ücret arış oranı olan %30-40 civarlarında zamlar yaparak durumu yönetmeye çalışacaklardır. Benzer şekilde pazarlama bütçelerinde ya kısıtlamaya gideceklerini, ya da tüm tedarikçilerine de çalışanlarına yaptıkları oranlarda %30-40 gibi fiyat artışlarıyla 2025’e giriş yapmaya çalışacaklardır. Araç fiyatlarına yansıtarak bu sorunu çözme opsiyonuna kişisel olarak ihtimal vermiyorum. Çünkü rekabet buna izin vermez.

kiralama-1.jpg

Kira fiyatları arttı araç sayısı azaldı

Cumhuriyet tarihi rekoru kırılan 2023’te satılan 1 milyon 232 bin adet aracın sadece %5.9’u kiralama şirketlerinin aldıklarından oluşurken, 2024 yılına geldiğimizde bu oran %5,6’ya kadar indi. Tüm Oto Kiralama Kuruluşları Derneği’nin (TOKKDER) raporuna göre operasyonel araç kiralama sektörü yılın ilk dokuz ayında 64 milyar 200 milyon TL’lik yeni araç yatırımı yaparak sadece 48 bin 300 adet aracı filosuna kattı. Bu dönemde, sektörün toplam araç sayısı 2023 yılı sonuna göre yüzde 0,2 azalarak 253 bin 500 adede geriledi. Kiralama sektöründe müşteri adedi ise 9 ay sonunda sadece 300 adet artarak 27.500’den 27.800’e yükseldi. TOKKDER Yönetim Kurulu Başkanı Kağan Yaşa, “Operasyonel araç kiralamaya talep olmasına rağmen, enflasyondaki artışla beraber kira fiyatlarının artması ve finansman kaynaklarına erişimdeki engeller sebebiyle büyüme beklentinin altında kaldı. Enflasyonun kontrol altına alınması ve finansmana erişimin olması durumunda sektörümüz tekrar büyüme sürecine girecektir” dedi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Emre Özpeynirci Arşivi