Piyanonun Zarif ve Duygulu Ustası: Maria João Pires

Düşünün ki bir piyanistsiniz ve solist olarak bir konçertoyu yorumlayacağınız konser başlamak üzere. Önce orkestra yerini alıyor. Sonra ışıklar azaltılıyor. Ardından orkestra şefiyle birlikte sahneye geliyorsunuz, seyirciyi selamlıyorsunuz. Piyanonun önüne oturuyorsunuz ve şefin işaretiyle orkestra çalmaya başlıyor. O da ne? Çalıştığınız konçerto değil bu! Siz aynı bestecinin başka bir konçertosu için hazırlanmıştınız. Orkestranın çaldığı bu eseri ise en son bir yıl önce icra etmiştiniz. O an başınızdan aşağı kaynar sular dökülmez mi?

Bu olay, 1999 yılında Riccardo Chailly yönetimindeki Concertgebouw Orkestrası ile Amsterdam’daki bir öğle konserinde Maria João Pires’in başına gelir. Pires, Mozart’ın K. 488 sayılı la majör 23. piyano konçertosunu çalmaya odaklanırken, orkestra K. 466 sayılı re minör 20. piyano konçertosunu çalmaya başlar.

Pires, Chailly’ye dönerek, “Bunu prova etmemiştim ki!” diye fısıldar. Chailly, programdaki eserin bu olduğunu söyler ve “Sen yaparsın. Geçen sezon çalmıştın” der. Önünde nota da olmayan Pires, konçertoyu zihninden çalmaya başlar... Ve eseri tek bir nota dahi atlamadan mükemmel bir şekilde tamamlar.

Maria João Pires

Bu adı hiç unutmayın. Günümüzün en önemli piyanistlerinden çünkü. 18 ve 19. yüzyıl piyano repertuarının en güçlü yorumcularının başında geliyor.

23 Temmuz 1944'te Lizbon'da doğdu. Çocuk yaşlarda başlayan piyano yeteneği ve çalışındaki duygusallıkla erken yaşta dikkatleri üzerine çekti.

Dört yaşında piyanonun tuşlarına basmaya başlayan Pires, beş yaşında resitaller verdi. Yedi yaşında verdiği ilk konserinden sonra eleştirmenlerin övgüsünü kazandı. Lizbon Konservatuarında başlayan müzik eğitimine, Münih Musikakademie ve Hannover Musikhochschule’de devam etti. Münih’te 20. yüzyılın en önemli piyanistleri arasında yer alan Wilhelm Kempf kendisini dinledi, beğendi ve kanatlarının altına aldı. Hannover’de ise İsviçreli piyanist ve pedagog Karl Engel ile çalışması onun uluslararası sahneye adım atmasını sağlayan teknik beceri ve sanat anlayışını geliştirdi.

Pires, çocukluk ve ilk gençlik yıllarında kemancı Ginette Neveu ve piyanist Dinu Lipatti’den çok etkilendiğini anlatır. Karlos Kleiber’in yönettiği Beethoven senfonileriyle Mozart’ın sonatlarının kendisi için değerli ilham kaynakları teşkil ettiğini ifade eder. Klasik müzik dışında ise müziğin şairi olarak tanımladığı Brezilyalı besteci, şarkıcı ve gitarist Caetano Veloso’nun sesinden, bestelerinden ve şarkılarının sözlerinden derinden etkilendiğini söyler

Beethoven yarışmasında birincilik

Pires'in kariyerindeki dönüm noktası, 1970 yılında Beethoven’in 200. doğum yıldönümü vesilesiyle Brüksel’de düzenlenen piyano yarışmasında kazandığı birincilik oldu. Bu zafer, onu dünya çapında tanınan bir piyanist haline getirdi.

Maria João Pires'in sanatsal vizyonu, müziği sadece bir teknik beceri değil, aynı zamanda insan duygularının bir ifade aracı olarak görmesi. Bir müzisyenin sadece notaları çalmakla kalmayıp, aynı zamanda bestecinin duygularını ve düşüncelerini dinleyiciye aktarması gerektiğine inanıyor. Bu yaklaşım, onun konserlerinde ve kayıtlarında hissedilen yoğun duygusal derinliğin kaynağı.

1500x500.jpg
Fotoğraf: Maria João Pires X hesabı

İnsan Maria João

Maria João Pires, sanatsal başarısının ötesinde, eğitim ve sosyal sorumluluk projeleriyle de tanınıyor.

1999 yılında Portekiz'in Azambuja kasabasında çocuklara sanat eğitimi sunmayı amaçlayan Belgais Sanat Merkezi'ni kurdu. Bu merkez, sanatçılar ve öğrenciler için müzik ve sanatla ilgilenebilecekleri huzurlu bir sığınak sunmayı amaçlıyordu. Pires’in sanatın dönüştürücü gücüne olan inancını yansıtan bu proje, başlangıçta büyük bir vizyonla hayata geçirildi.

Proje sonradan bin bir türlü eleştiriyle karşılaştı. Portekiz hükümetinden kamu fonları aldığı ve bu fonların nasıl tahsis edildiği ve yönetildiği konusunda eleştiriler oldu. Merkezin uzak konumu ve erişilebilirliği göz önüne alındığında, kamu yatırımlarının yerindeliği konusunda şüpheler dillendirildi. Pires’in Portekiz’de sanatlara yeterli destek verilmediğini açıkça eleştirmesi ve hükümetin kültür politikalarını sorgulaması siyasi otoritelerle arasında gerilimlere neden oldu.

Pires, kurumsal destek eksikliğinden ve yoğun eleştirilerden bıkmış bir şekilde 2006 yılında Portekiz’den ayrılarak Brezilya’ya taşındı. Bu ayrılık, bazıları tarafından ülkesine sırt çevirmek olarak algılandı ve eleştirileri daha da artırdı. Pires olumsuz tepkiler sonucunda ülkesinden ayrılmayı, Brezilya’ya yerleşmeyi seçmişti. Ama sonunda tekrar döndü Portekiz’e.

Yorumcu egosunu yenmeli

Maria João Pires, sadece bir piyanist değil, müziğin derin anlamlarını keşfetme yolculuğunda bir rehberdir. Onun notaların ötesine geçen sanat felsefesi, piyanodaki zarafeti ve sosyal sorumluluk projeleri, klasik müzik dünyasında kalıcı bir miras bırakmıştır.

Pires, geçen mayıs ayında 52. İstanbul Müzik Festivali’nde Beethoven’in 3. piyano konçertosunu yorumlamak üzere geldiği İstanbul’da yaptığı bir söyleşide "Yorumcunun mahareti kendini göstermek değil, mütevazı olmaktır. Müzik ve yorum kibir kaldırmaz; nota size ait değildir ve ona saygı duymalısınız" demişti. Pires’i en güzel anlatan cümleyi Pires kurmuştu.

Pires’in kayıtları birer hediyedir bizlere

Pires’in başarılı kayıtları arasında Beethoven’ın piyano sonatları, Schubert’in tüm impromptülerini içeren “Le Voyage Magnifique” adlı albümü, Chopin’in noktürnleri ve Augustin Dumay (keman) ve Jian Wang (viyolonsel) ile kaydettiği Mozart trioları bulunmaktadır.

Gramophone dergisi, Chopin noktürnlerini gelmiş geçmiş en iyi kayıt olarak ilan etti. Günümüzün en yetkin piyano hoca ve eleştirmenlerinden Bryce Morrison, Maria João Pires’i “Zamanımızın en etkili usta müzisyenlerinden biri” olarak tanımladı.

Beethoven’ın 3. ve 4. piyano konçertolarının Daniel Harding yönetiminde İsveç Radyo Senfoni Orkestrası eşliğinde kaydedildiği albümü, 2015 yılında klasik müziğin Oscar’ı olarak bilinen Gramophone Klasik Müzik Ödülleri’nin konçerto kategorisindeki ödülünü kazandı.

Maria João Pires son olarak Japonya'dan prestijli bir ödül aldı. 2024 yılında Japonya Sanat Derneği tarafından verilen Praemium Imperiale Ödülü'nün Müzik kategorisinde onurlandırıldı.

Pires, 2018 yılında aktif sahne kariyerine son vereceğini açıklasa da sanat dünyasından tamamen uzaklaşmadı. Ara sıra düzenlediği masterclass’lar ve eğitim projeleriyle müzik dünyasına katkıda bulunmaya devam etti. Onun eşine az rastlanır bir zarafet ve derinlikle icra ettiği eserler, klasik müzikseverlerin hafızalarında uzun yıllar boyunca yaşamaya devam edecek.

Dinleme önerisi: -Chopin, The Nocturnes.

Deutsche Grammophon Gesellschaft (DGG), 1996

-Mozart, Piano Concertos No. 27 KV 595, No. 20 KV 466

(DGG) Claudio Abbado yönetiminde Orchestra Mozart, 2012

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kaya Türkmen Arşivi