Emre Özpeynirci

Emre Özpeynirci

PİLİ YOKSA ŞANSI YOK

Avrupa Komisyonu’nun 14 Temmuz’da açıklaması beklenen yeni yönetmeliğine göre bugün ortalamada 95 gr/km olan C02 emisyon oranlarının 2030’da yüzde 60, 2035’te ise yüzde 100 düşürülmesi planlanıyor. Bu olursa 2030’dan itibaren benzinli ve dizel araçların satışı bitecek, hibritler zorlanacak. Tek alternatif elektrik araçlar olacak.

AVRUPA’da sera gazı emisyonlarının 2030 yılında en az yüzde 55 azaltılması ve 2050’de ise iklime zararsız ekonomi oluşturularak sürdürülebilir bir gelecek hedefindeki ‘Yeşil Mutabakat’ programı özellikle otomobil üreticileri için daha da katılaşıyor. 14 Temmuz’da yeni İklim Kanunu’nda yer alan “Fit for 55 package” (55’e Uygunluk Paketi) geçici anlaşması kapsamında çok daha sıkı CO2 emisyon standartlarının geleceği sinyalleri verildi.
14 TEMMUZ’DA AÇIKLANACAK
Aslında nisan ayında Avrupa Parlamentosu (AP) ve Avrupa Birliği (AB) üyeleri, karbon emisyonlarının 2030 yılına kadar daha önceki hedef olan yüzde 40 yerine “en azından” yüzde 55 düşürülmesi hedefi konusunda anlaşma sağlamıştı. Ancak 14 Temmuz’da açıklanması beklenen yeni yönetmeliğe göre 2030’da emisyonların yüzde 60, 2035’te ise yüzde 100 oranında azaltılacağı konuşuluyor.
2030’DA 38 GR/KM SINIRI
Yani CO2 emisyonu standartlarına ilişkin mevcut mevzuatın, AB’de kayıtlı yeni binek otomobiller ve kamyonetlerden gelen ortalama emisyonlarının şu anki 95 gr/km sınırından 2030’da 38 gr/km’ye, 2035’te ise sıfıra indirilmesi şeklinde değişeceğinden bahsediliyor. Bu bağlamda bir teşvik mekanizmasıyla da, sıfır ve düşük emisyonlu araçların satın alınabilmesinin hızlandırılması amaçlanıyor.
SADECE 9 YILLARI KALDI
Bu durum şu anda AB üye ülkeleri, yasa koyucular ve endüstri liderleri arasında geniş ve şiddetli bir tartışma yaratmış durumda. Çünkü otomobil ve hafif ticari araçlarda zaten mevcut CO2 emisyon ortalamasını tutturabilmek bile güçken bunun 9 yılda yüzde 60 daha da indirilmesi üreticileri zor duruma düşürecek. Ama diğer taraftan elektrifikasyon sürecini daha da hızlandıracak. Brüksel’de tartışılan yeni emisyon hedeflerine göre 2030 yılından itibaren pratik olarak içten yanmalı yani benzinli ve dizel araçların satışı ise neredeyse imkansız hale gelecek, 2035’te ise bitecek. Yani bu araçların en fazla 9 yıllık bir ömrü kaldı diyebiliriz.

Türkiye, otomotivde AB’ye göbekten bağlı

AVRUPA’da bu gelişmeler yaşanırken, çevre ve emisyon konusunda henüz bir strateji belirlemeyen Türkiye’de ise içten yanmalı araçlara yönelik bir sınırlama veya kısıtlama yok. Ama hem ithalatta hem de ihracatta Avrupa’ya göbekten bağlı olduğumuz için oradaki gelişmeler rötarlı da olsa zorunlu olarak bize yansıyacak. Çünkü bir çok marka benzinli ve dizel üretiminden vazgeçince doğal olarak bizde talep olsa bile arz bitecek. Diğer taraftan ihracatının yüzde 75-80’ini AB ülkelerine yapan Türk otomotiv sanayi de, bunu devam ettirmek için ürettiği araçları Avrupa’nın emisyon sınırlarına çekmek zorunda. Aksi halde zaten son 24 yıldır yeni yatırım çekemeyen Türkiye, mevcutlarını da kaybetme riskine sahip.

Hibritler tek başına yeterli olamayacak!

2030’dan itibaren sadece içten yanmalı araçların değil hibrit (hem içten yanmalı hem elektrikli melez motorlar) araçların da bugünkü mevcut teknolojiyle tek başına yeterli olamayacağı açık. Bu süreçte ya teknolojilerini geliştirmesi ya da yanlarına mutlaka ortalamayı düşürecek elektrikli otomobil almaları gerekiyor. Örneğin Toyota bugün Avrupa’da sadece hibrit araç satarak 95 gr/km sınırının altında yer alırken, 2030’da sadece hibritlerle 38 gr/km sınırını yakalaması zor görünüyor. Bu da elektrikli otomobil konusunda yavaş davranan şirketin Avrupa’da gücünü devam ettirebilmesi için bu konuda gaza basması anlamına geliyor.

Markalar 2025’ten itibaren içten yanmalıları bitiriyor

OTOMOBİL üreticileri, mevcut C02 emisyonun sınırı olan 95 gr/km ortalamasını tutturabilmek için Ocak 2020’den bu yana düzinelerce yeni tam elektrikli ve şarjı hibrit (plug-in hibrit) piyasaya sürerek bu hedeflere ulaşmak için elektrifikasyona büyük yatırım yaparken, önümüzdeki 9 yılda sürecin elektrikli otomobiller tarafında daha da artması bekleniyor. Zaten bu doğrultuda otomobil üreticileri peyderpey içten yanmalı araç geliştirme ve üretmeyi bitirecekleri tarihleri vermeye başladı. Jaguar 2025, Audi 2026, Volvo, Ford, Mazda 2030, GM, Volkswagen 2035, Honda 2040’tan itibaren benzinli ve dizel motor geliştirip üretmeyeceğini açıklarken, diğer markalar da benzer açıklamaları hızla yapmaya başladı.

Sadece elektrik endişe veriyor

AB’de 14 Temmuz’da verilecek resmi karar öncesinde üye ülkeler, yasa koruyucular ve sektör temsilcileri tarafından tepkiler de geliyor. Avrupa’nın en büyük pazarı olan Almanya’nın en büyük sektörel çatı örgütü VDA, sadece elektrikli araçlarla zorlandıklarını belirterek, kısa sürede sektörü sadece tek bir güç ünitesine yönlendirmenin endişe verici olduğunu aktardı. Bazı sektör temsilcileri önemli olanın, şu andaki araç parkını daha “temiz” hale getirmek olduğunu belirterek, “Bunun için de en güçlü diğer seçenek, bugünkü yakıtlarla tümüyle benzer olan e-fuel sentetik yakıtlar ve geliştirilmiş biyo-yakıtların değerlendirilmesi” yorumunu yapıyor. Yani emisyonu artıran benzin veya dizel motorla araçlar değil, bu araçlarda kullanılan yakıtlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Emre Özpeynirci Arşivi