Son olayı gazeteci Timur Soykan sayesinde duyduk. Olayla ilgili detayların bardaktan boşalırcasına ve kamu yararına yağması sonucu altı yaşında kızını pedofil müridine tecavüz etsin diye gönderen öz babası Yusuf Ziya Gümüşel kişisiyle, pedofil mürit ve sözde damat İstekli Kadir kişisi tutuklandılar. Çok şükür. Kamu baskısı sonucu daha önce Mayıs 2023’e günü verilen dava Ocak 2023 tarihine alındı. Buna da şükür.
Bir yerlerde okuduğum kadarıyla savcılık kız çocuğunun babası Yusuf Ziya ve annesi Fatma Gümüşel için yirmişer küsur yıl hapis isteminde bulunacak. Pedofil Kadir İstekli kişisi için de 60 küsur yıl isteyecek. Altı yaşındaki kız çocuğuyla imam nikahını kıyan hocası, şahidi, iyi dilekte bulunanı, altın takanı, bilezik vereni, yakaya dolar iğneleyeni ne olacak? Pasta yendi mi? Kuru pasta, kurabiye tabağı hazırlayanı, sunanı, çayları tazeleyeni, limonata vereni?
Anlatamıyorum, değil mi?
Altı yaşında çocuğu evlendirdiğini gören, duyan herkes, davetli olanı/olmayanı, apartman komşuları da dahil. Herkes sorumludur bu affedilmez suçun yıllar önce ortaya çıkmamasında… Susan, güvenlik güçlerine, devlet memurlarına haber vermeyen, beni ilgilendirmez diyen herkes suçludur. Bu suçun işlenmesine izin vermemenin bir yolu da ucundan dahi olsa şahitlik edenin sorgulanmaya alınacağı, suça ortaklık nedeniyle adının dava listesinde sanık olarak yer alabileceği bilgisinin kafalara kazınmasıdır.
Gazeteci Timur Soykan’ın ortaya çıkarttığı bu olayda altı yaşından itibaren sistemli, sürekli, oyun oynama adı altında gerçekleşen tecavüzün kurbanı kız çocuğu on sekiz yaşına kadar (kanunen tecavüz sayılmayabilecek yaş sınırı olduğu için on sekiz yaş) bu sözde dini yaşamın içinde kalmış. Başka şekilde söylersek, on iki yıl boyunca tecavüze uğramış. Tarikat duvarları ardında gizlenebildiği için pedofil Kadir İstekli’nin başka çocuklara da tecavüz etmiş olma ihtimalini görmezden gelemiyorum. İçim tarif edemeyeceğim kızgınlıkla doluyor.
İşte bu nedenle, bu suçun işlendiğini bilen, gören ama kendince nedenlerle susan herkesi bu zalimliğe son vermede önemli bir araç haline getirmenin yollarını bulmalı.
Damla kadar çocuklara acımamış bu kâbus suratlı adamların bir tarikat çatısı altında kendilerine itibarlı yer edinmiş olmalarını anlamaya çalışırken düşünce gücüm beni tarikatların -en azından bazılarının- sapkın seks yapma özgürlüğü yaşamak için bir araya gelmiş kâbus suratlı adamların kurduğu ortaklık olabileceğini düşündürtüyor. Tabi ki yanılıyor olabilirim.
Umarım yanılıyorumdur.
Ya da çok fazla film izlemişimdir, ondandır.
Kız ya da erkek çocuğu havuzu (kutsal kitap eğitimi için tarikatların odalarını dolduran masum melekleri kastediyorum) sürekli yenileniyor ve tarikat amcaları keyifle bunun şeceresini tutuyorlar. Mesela. Ne biçimsiz düşünüyorum.
edensel kendinden geçişleri, cinsel hazzı tanrıya en yakın olunan an olarak betimleyen tarikatlar var. Zaten insan düşünüyor, özellikle Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden Prof.Esergül Balcı’nın asistanlarıyla birlikte hazırladığı rapordaki bilgiler nedeniyle daha çok düşünüyor insan; yurdumuzda 30 tarikatın 400’den fazla kolu olur mu… Oluyor… İstanbul’da 445 “tekke” açıktan faaliyet yürütüyor diyor, rapor. Bu tarikatlarla, onların tekkeleriyle, kollarıyla doğrudan ilişki halinde 2,6 milyon insan var, diyor. Üstelik bu rakamın bir milyonu aktif üyeymiş.
Havuz büyük.
Havuz verimli.
Havuzda çok para da var.
Para bir güçtür. Kim bilir nelerin üzeri örtülür, sayesinde…
Pedofil Kadir İstekli ve öz kızını henüz altı yaşındayken tecavüz etmesi için kendi eliyle gönderen anne Fatma, baba Yusuf Ziya Gümüşel’in hapiste çürümeleri dileğimle yazımı bitiriyorum.
