Erhan Erkut
Pandeminin K12’ye etkisi
Okulların açılmasının tartışıldığı bu günlerde pandeminin ülkemizdeki K12 eğitimine etkisine, MEB sitesindeki verileri kullanarak sayısal açıdan bakmak istedim. Verilerde pandeminin etkilerinin yanında eğitimimizin geleceği konusunda başka ipuçları da gördüm.
Azalan öğrenci sayısı
MEB’in toplam öğrenci sayısı 2020-21 döneminde 156.000 azalmış (%0,85). Bu azalmanın nedeninin demografik olduğunu düşünüyorum. 2012-13 döneminde 5.593.910 olan ilkokul öğrencisi sayısı, 2016-17 döneminde %11 azalarak 4.972.430’a düşmüş ve bu öğrenciler şu anda lisedeler. Fakat bu azalma devlet ve özel okulları farklı etkilemiş. Devletteki sayı 4.700 kadar artarken, özel okulların öğrenci sayısı 157.593 azalmış. Birçok veli pandemi sürecinde nasıl olsa yüz yüze eğitim yapılamıyor diye çocuklarını özel okullardan alıp devlete verdi. Bu kararın aile bütçesine katkısı tartışılmaz, fakat özel okulların çevrimiçi eğitimde epey daha başarılı olduğu düşünülürse ülkenin eğitim seviyesini olumsuz etkilemiş olabilir.
Okul ve öğretmen sayıları
Öğrenci sayılarının 2020-21’de devlette artmış olmasına rağmen devlet tam 1.095 okul kapatmış (%2). Özel okullar ise %10,7 azalan öğrenci sayısına karşılık 369 okul kapatmış (%2,7). Devlette öğretmen sayısı 7,154 artarken, özel okullarda 12,535 öğretmen işten çıkarılmış. Maalesef özel okulların büyük çoğunluğunun pek öz sermayesi olmadığından yıldan yıla yaşıyorlar ve öğretmen sayılarını yıllık kayıtlar belirliyor. Verilere bakarken devletteki sözleşmeli öğretmen sayısındaki artış dikkat çekiyor. 2017-18’de 38,697 sözleşmeli öğretmen varken, 2020-21’de bu sayı neredeyse üçe katlanıp 103,961’e çıkmış. Aynı dönemde kadrolu öğretmen sayısı sadece 4.153 artarken sözleşmeli öğretmen sayısı 65.264 artmış.
Okul öncesi
Pandeminin en büyük etkisi öngörülebileceği gibi okul öncesi eğitime olmuş. 2019-20 yılında okul öncesi eğitimde 1.629.720 öğrenci varken 2020-21 yılında bu sayı 1.225.981’e düşmüş. Bu %25 azalma eğitim sistemimizin en önemli kaybı olabilir; birçok araştırmacının da belirttiği gibi öğrencinin formasyonunda okul öncesi en önemli dönem. 2003-04 yılında 344,741 olan okul öncesi öğrenci sayısını her yıl artıra artıra 1,63 milyona getirmişken bu düşüş kaygı verici. Umarım okul öncesi öğrenci sayılarını hızla yükseltebiliriz.
Açıköğretim
Son 4 yılda açıköğretimdeki öğrenci sayısı pek değişmemiş ve 1.580.000 civarında olmuş. Fakat 4 yılda açıköğretimdeki erkek öğrenci sayısının %7 azalırken kadın öğrenci sayısının %8 artmış olmasını ilginç buldum. Sistemik bir tercih söz konusu olabilir. Açıköğretimdeki toplam sayı pek değişmemiş olmakla birlikte liseye kayıtlı olanların sayısı 91.000 artmış. Bunun da pandemi ile ilgili olduğunu düşünüyorum.
İHL
İmam Hatip liselerindeki öğrenci sayısı artışı pandemide de hız kesmemiş. Geçen yıl 502.847 olan toplam öğrenci sayısı 2020-21’de %14 artış ile 575.021’e çıkmış. Ülkedeki toplam öğrenci sayısının 156.000 azaldığı bir yılda İHL öğrenci sayısı tam 72.000 artmış. Bana ilginç gelen diğer bir konu da İHL öğrencilerinin %55’inin kadın olması.
Pandeminin eğitim sistemine olumsuz etkileri bu veriler ile kısıtlı değil tabii. Esas olumsuz etki eğitimin kalitesinin çok düşmüş olmasında. Bundan da önemlisi eğitimi yönetenlerin bu kalite düşüşünü göz ardı edip hiçbir şey olmamış gibi sıralama sınavlarına devam etmeleri. Pandemi dönemi öğrencilerinin geleceğinden kaygılıyım.
Not: Bu yazının kaynağı Rehberlik Ekipler Amiri Salim Ünsal’ın (@unsalim) son Twitter iletişimleridir.