Erhan Erkut
Özel Okulların Açmazı
MEB’in istatistiklerine göre ülkemizdeki ilk ve ortaöğretim okullarının %20’si özel okuldur, öğretmenlerin %14,6’sı ve öğrencilerin ise %7,25’i bu özel okullardadır. Özellikle son yıllarda gitgide büyüyen bu sektörde toplam 13,500 özel okulda 162.000 öğretmen bulunmakta ve 1,31 milyon öğrenci okumaktadır.
Zam Belirleme
Bu okullar “özel” olmakla birlikte ücretlerinin belirlenmesinde bağımsız değildirler. Özel Öğretim Kurumları Kanununa göre ücretler yönetmelikle belirlenir. Yönetmeliğe göre, ara sınıfların ücreti “bir önceki yılın ortalama (ÜFE+TÜFE)/2 oranına, en fazla %5 oranında artış yapılarak belirlenir.” Bu uygulama, enflasyonun düşük olduğu ve hesaplamanın güvenilir olduğu dönemlerde sorun çıkarmadı. Bu yıl ise Türkiye Özel Okullar Derneği, ise MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğünün kullandığı veri ve formülü ile 2022 Ocak ayında 2022-23 ücret artışı için %63’lük bir üst limit belirledi.
Formülün Yeni Yorumu
Fakat çok ilginç bir gelişme yaşandı: Bakan ve Genel Müdürlük önceki Genel Müdürün yanlış hesap yaptığını ifade ederek farklı bir hesaplama yöntemi yarattı. İnanılmaz bir istatistik büküşü ile artış oranını hesaplamak için geçtiğimiz yılın 12 ayının verilerinin ortalamasını alarak özel okullara %36,77 gibi bir artış kısıtı getirdi. Bunun ne kadar yanlış olduğunu ekstrem bir örnekle göstermek isterim: Diyelim ki ilk 11 ayda (gecen yılın aynı ayı ile kıyaslandığında) TÜFE değişimi %0 iken son ayın TÜFE değişimi %120 oldu. Ayların ortalaması ile hesaplarsak 11 adet sıfır ile bir adet %120’nin ortalaması %10 eder. Ama bu çok anlamsız bir ortalamadır ve geçtiğimiz yıl için TÜFE’de değişim aslında %120 olmuştur!
Öğretmenlere Ne Olacak?
Ortalama bir özel okulda personel gideri (öğretmen ve çalışan) %65 civarında, diğer giderler (enerji, kırtasiye, temizlik malzemesi, teknoloji yatırımı, tamir-bakım vs.) ise %30 civarındadır. Gecen sene 100 birim ücret alan bir okul, seneye 137 birim ücret alabilecektir. Genel giderlerdeki artışın en az %100 olacağını düşünürsek, bu 137 birimin en az 60 birimi genel giderlere gidecektir. Okul gelecek yıl hiç kar etmese bile, öğretmenlere kalan para 77 birim olacaktır, ki bu da ancak %18’lik bir zam anlamına gelir. Okullar zararı göze alarak öğretmenlere %30-40 arasında zamlar açıklıyorlar. Fakat öğretmenlerin 2022-23 eğitim yılında karşılaşacağı enflasyonun %100 civarında olacağını düşünürsek, bu grup için ciddi bir refah kaybı söz konusudur. Bunu değiştirmenin tek yolu özel okul sahiplerinin “bu da gelir, bu da geçer” diyerek bu yıl ciddi bir zararı kabullenmesi olacaktır, fakat bunu yapabilecek özel okul sahibi sayısının maalesef yüksek olmadığını düşünüyorum.
Üç Darbe
Devlet kendi eliyle büyüttüğü özel okul sektörünü büyük bir çıkmaza sokmuştur. Önce TÜİK’in kullandığı yaratıcı istatistikler ile ortaya çıkan ve ENAG verilerinin çok altında olan TÜİK verilerini kullanmış, sonra akla mantığa sığmayan bir “aylık ortalama” hesabı uygulamış, sonra da bu oranı enflasyonun gitgide arttığı ve yakın gelecekte de yüksek seyredeceği bir süre için okullara dayatmıştır. Böylece daha okul yılı başlamadan enflasyonun %100’ü geçtiği ülkemizde özel okulların ayakta kalması iyice zorlaşmıştır.
Sonuç?
2014 yılında yeni özel okul açanlara teşvik veren, daha sonra özel okulda çocuk okutan velilere para veren devlet, önce sektörü büyüttü sonra tüm destek ve teşvikleri kesti. Şimdi ücret artış oranlarına konulan kısıt ile büyük bir darbe vuruyor. Bu davranışın makul bir açıklaması: 1,3 milyon özel okul öğrenci ailesinin toplam oy potansiyeli 162.000 özel okul öğretmenin oy potansiyelinden çok daha yüksek. Peki sonuç? Gerçek eğitimci okul sahipleri öğretmenine ve çalışanına sahip çıkmak için öz kaynaklarını kullanacak, birçok öğretmen mağdur olacak ve birçok okul kapanacak. Gelecek okul yılı özel okullar için epey zor olacak.