Emre Özpeynirci

Emre Özpeynirci

ÖTV inerse karavan üretim üssü oluruz!

Türkiye’de sıfır bir ticari aracı karavana çevirmek istediğinizde ÖTV’si bir anda %4’ten %220’ye çıkıyor. Bu hem Türkiye’nin bu alanda üretim üssü olmasını hem de turizmde çok büyük bir fırsatın kaçmasını sağlıyor. TOKKDER, otomotiv sektörünün diğer çatı örgütlerinin desteğini de alarak karavanlarda ÖTV’nin indirilmesi için bakanlıklarla görüşüyor, sunum yapıyor.

ABD ve Avrupa’da uzun yıllardır önemli bir turizm alternatifi olan karavan tatili, pandemi süreciyle birlikte tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yoğun talep görmeye başladı. Ama talep ne kadar artsa da sorun yüksek ÖTV oranlarından dolayı motokaravan arzının düşük kalmasında. Bugün Türkiye’de motokaravana dönüştürmek için 0-5 yaş arasında bir ticari aracı (Ford Transit, Fiat Ducato, VW Crafter, Mercedes Sprinter) alırsanız, ilk alımda yüzde 4 ÖTV ödüyorsunuz. Ama bu aracı karavana dönüştürdüğünüz zaman bir anda ÖTV’si yüzde 220’ye fırlıyor. Bir tek 5 yaşın üzerindeki araçlarda ÖTV oranı artmıyor.
YAŞ ORTALAMASI 8
Sırf bu yüzden Türkiye’de sınırlı sayıda gerçekleşen karavan üretiminde araç yaşı ortalaması neredeyse 8. Yani eski ve yaşlı araçlar ancak motokaravana dönüştürebiliyor. Yeni araç dönüştürdüğünüz zaman fiyatı 4-5 katına çıkıyor. Son 15 yılda Türkiye’de yaklaşık 5 bin adet karavan (5 yaş üzeri) üretilirken, Avrupa’da yılda üretilen karavan sayısı (sıfır) tam 250 bin adet. İşte bu konuda Tüm Oto Kiralama Kuruluşları Derneği (TOKKDER) otomotiv sektörünün diğer çatı örgütlerinin desteğini de alarak harekete geçmiş durumda. TOKKDER Başkanı İnan Ekici, Türkiye’de motokaravan ile ilgili ÖTV’nin gözden geçirilmesini, Türkiye’de yerli üretimin yani motorkaravan üretiminin, teknolojisinin gelişmesini sağlayacak iç pazarı güçlendirecek nitelikte bir ÖTV düzenlemesi talepleri olduğunu söyledi. Ekici, şu ana kadar karavan sektörünün gözden kaçtığını ve ihtiyaç olarak hiç masaya gelmediğini belirterek şunları söyledi:
BAKANLIKLARLA GÖRÜŞTÜK
“Düşünsenize 2019 yılında 800 araç motokaravan statüsüne kavuşmuş ama bunların sadece 5 tanesi sıfır kilometre araç. Yüksek ÖTV yüzünden karavan işi Türkiye’de gelişmekten uzak bir hal alıyor. Halbuki Türkiye turizmi çok büyük bir fırsatı kaçırıyor. Geçen sene sadece Almanya’da 160 bin adet karavan trafiğe kaydolmuş. Portekiz, İtalya, İspanya, İngiltere ve Almanya gibi ülkelerde çok büyük bir sektörden bahsediyoruz. Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’na durumu anlattık ve bence bu fikri satın aldılar. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile şahsen görüştüm, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda da Gelirler Başkanlığı ile görüştüm. Arkadaşlarım Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın üst düzey bürokratlarına sunum yaptılar, sunum çok beğenildi. Fikri satın aldılar, gündemi yakalamaya çalışıyoruz. Yazıyı TOKKDER olarak gönderdik. Bir iki hafta içerisinde de sektör STK’ları ile ortak bir talepte bulunacağız.”

ÖTV’si maksimum %9-15 arası olmalı

MOTOKARAVANLARDA ÖTV’nin makul seviyeye düşmesini istediklerini belirten İnan Ekici, “ÖTV oranının Türkiye’de üretimi doğuracak seviyeye çekilmesi lazım. En değerli olanı Türkiye’nin motokaravan üreticisi ve ihracatçısı konumuna gelecek yan sanayi iş birliklerini doğurması. TOKKDER olarak gönderdiğimiz teklif, ticari araç nitelikli ÖTV’ye tabi tutulması yönündeydi. Yani ÖTV’si maksimum %9-15 arası olmalı. Bana göre en doğru çözüm bu. Çünkü motorlu karavanla işinize gidip gelmeniz mümkün değil. Bu özel anlarda, tatilde, yılın belirli günlerinde kullanabileceğiniz bir meta. O açıdan baktığınızda hususi araç demek yanlış olur” yorumunu yaptı.

İç pazar olmadan yan sanayi gelişmez

TÜRKİYE’de motokaravan üretimi için önce iç pazarın büyümesi gerektiğini de aktaran İnan Ekici şunları söyledi: “Türkiye otomotiv pazarı nasıl gelişti? Ürettiğimiz araçları önce ülkemizde sattık. Çünkü ülke içerisindeki pazar oluşmadan yan sanayi oluşmuyor. Çünkü burada da bir otomobil gibi, yüzlerce parça var. Yani plastiğinden tutun da bunun için özel üretilen ahşap, onun içindeki enerjiyi korunaklı sağlayan sistemler gibi. Özel tasarımlara, inovatif yaklaşımlara ihtiyaç var. Yoksa burada montaj yaparsınız. Bizim üretim yapmamız lazım.”

AB’de karavan turizmi 100 MİLYAR EURO

2019 rakamlarına göre Avrupa’da 2 milyon 140 bin 457 adetlik motokaravan parkı bulunurken, Türkiye’de bu sayı sadece 8 bin. 2019 yılında Avrupa’da 132 bin karavan tescili yapılırken Türkiye’de ise bu sayı sadece 800. Avrupa’da karavan endüstrisinin geliri 29.2 milyar Euro olurken, karavan turizm geliri ise 100 milyar Euro’yu aşmış durumda. Türkiye’de ise endüstrinin geliri sadece 26 milyon Euro. Karavan turizm geliri ise 300 milyon Euro civarında.

Kiralamada 48 ay sınırı yükseltilmeli

PANDEMİ sürecinde tasarruf etmek isteyen birçok sektör müşterisinin içinde bulunduğumuz dönemde, mevcut araçlarını yenilemek yerine bu araçların kira sürelerini uzatmak istediğini hatırlatan İnan Ekici, “Mevzuat gereği sektör olarak 48 aydan uzun süreli araç kiralaması yapamıyoruz. Bu durumun aşılması için ilgili devlet kurumları nezdinde girişimlerimizi sürdürüyoruz. Avrupa’da böyle bir sınır yok. Örneğin, Yunanistan’da 6 yıla kadar kiralama var. Bence bu engeli ortadan kaldırmamız lazım. Çünkü bu tüketicinin en önemli hakkı” dedi. 2020’de 43 ay üzeri kiralamanın oranının yüzde 14.1’den 18.3’e yükseldiğini belirten Ekici, 2021’de bu oranının artacağını da sözlerine ekledi.

3 yılda kiralama filosu 100 bine yakın daraldı

2018 yazında yaşanan ekonomik krizin en çok etkilediği sektörlerinden başında gelen operasyonel araç kiralama sektörü hâlâ yaralarını sarmaya çalışıyor. 2020’de otomotiv pazarı yüzde 60 büyürken, kiralama sektörünün filosunda bulunan araç sayısı yüzde 5.6 düşerek 263 bin adede geriledi. Kiralama sektörünün 2017 yılında 360 binin üzerinde araca sahip olduğu düşünülürse, tekrar bu seviyelere gelmesi uzun bir süre alacak gibi. TOKKDER Başkanı İnan Ekici, uzun dönemde kiralamanın sağladığı faydanın artacağını belirterek, “Çünkü firmalar, faizlerin yüksek olduğu noktada ana parasını kendi alanları dışında kullanmak istemeyecektir. Yani satın alma yerine kiralamaya yöneleceklerdir. Tüm bu olumlu sinyallerle birlikte, 2020 yılında 57 bin 500 adet civarında satın alma yapan sektörün, bu yıl pandeminin etkisi azaldığı takdirde, geçen senenin iki katından fazla araç alabileceğini söyleyebilirim. En azından bu potansiyele sahibiz. 2017 yılının rakamlarına yani 366 binli adetlere gelmemiz ise biraz zaman alacak. En erken 2023 veya 2024’de bu rakamları yakalayabiliriz gibi gözüküyor” dedi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Emre Özpeynirci Arşivi