CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş arasında geçen hafta yapılan üçlü görüşme sonrası ortaya çıkan tabloyu kısaca bir hatırlayalım.
Yavaş, cumhurbaşkanlığı adaylığı için CHP’de yapılacak ön seçime katılmayacak. Yavaş anketlerde kendisinin önde çıktığını söylerken, ‘Biriz ve beraberiz’ mesajı vermekten de geri kalmadı. Türkiye’nin yeniden parlamenter sisteme dönmesi gerektiğini vurguladı. Ancak Mansur Bey son kertede cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi hala kendisi anketlerde önde çıkarsa, aday olabileceğini söylemekten de kaçınmadı.
Siyasi içerikli anketlere genelde mesafeyle bakan kesimden olmama rağmen, Yavaş’la ilgili anketleri görmezden gelen bir tutum içerisinde değilim. Anketlere göre Mansur Bey, Erdoğan ile karşılaştırıldığında önde. CHP’nin adayı Yavaş mı, İmamoğlu mu diye sorulduğunda da Mansur Bey yine önde. Anketlerden çıkan bu iki sonuca rağmen, şu sorunun cevabını merak ediyorum:
“Yavaş, hem İmamoğlu, hem de Erdoğan’la karşılaştırıldığında hep önde. Tamam çok güzel. Peki buna rağmen AKP iktidarı neden soruşturmalar, davalar, akıl almaz iddianameler, siyasi yasak talepleriyle sürekli Ekrem Bey’i hedef alıyor. İmamoğlu’nun deyişiyle, yargıya verilen talimatlarla Erdoğan neden Ekrem Bey’i siyasette devre dışı bırakmak istiyor?”
Acaba Erdoğan, İmamoğlu’nun kendisini cumhurbaşkanlığı koltuğundan indirecek en güçlü aday olarak görüyor olmasın.
Sanırım düşünülmesi ve açık yüreklilikle cevaplanması gereken bir soru bu.
Mansur Bey’e şunu da hatırlatmak isterim. Anketlerde kendisi şu an ön sırada çıkabilir. Ama CHP’nin cumhurbaşkanı adayı resmen açıklandıktan sonra, kenetlenme resmi adayın çevresinde olur. Bu da Mansur Bey’in oylarında düşüş anlamına gelir ki ikili aday durumunda Yavaş’ı hiç de hak etmediği “Bir bölen” durumuna düşürür.
ELİTAŞ’TAN MÜTHİŞ ÖNERİ!
AKP Genel Başkan Vekili Mustafa Elitaş, uyanıklık yapıp insan aklıyla alay edercesine şöyle buyurmuş:
“Özgür Özel, ‘Erdoğan’ı yenen bir lider olmak istiyorum’ diyor. Eğer söylemlerinin arkasında durma cesareti varsa 2027 yılının sonunda seçim isteyebilir.”
Yani, 2028’in Mayıs’ına 6 ay kala CHP öne alınmış seçime “evet” diyecek ve böylece Erdoğan’ın aday olma yolu açılacak.
Siz dert etmeyin Mustafa Bey, o kadar süre bekleyen 6 ay daha bekler. O zaman sizin adayınız kim olacak, ondan haber verin.
Ha yok, cesaret ölçecekseniz, Özgür Bey açıkça söylüyor işte:
“Hiç vakit kaybetmeden 2025’te derhal erken seçim.”
Buyurun küçük ortağınızla getirin bu yılın ilkbaharı veya yazında sandığı.
Hem aday sorununuz da olmaz.
Ne dersiniz? Var mı cesaretiniz?
