Kaya Türkmen
Kıskananlar çatlasın
Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün 2021 Yolsuzluk Algı Endeksine göre Türkiye, 180 ülke arasında 96’ncı sırada.
2012 yılından beri 42 basamak gerileyen Türkiye, son 10 yılın en düşük puanını almış. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçtiğimiz 2018 yılından 2021 yılına kadarki üç yıl içerisinde 18 sıra daha gerilemişiz.
World Justice Project’in (Dünya Adalet Projesi) yayınladığı 2022 Hukukun Üstünlüğü Endeksinde 0.42 puanla Zambiya, Kenya, Sierra Leone, Lübnan, Rusya, Nijer, Guatemala, Angola, Mali ve Meksika gibi ülkelerin gerisinde 116’ncı sıradayız.
Economist Intelligence Unit’in demokrasi endeksinde 4.35 puanla 103’üncü sıradayız. Norveç’in 9.81 puanla birinci olduğu listede Gambiya, Uganda, Kenya, Tanzanya bizden iyi durumda. Ama Angola’dan iyiyiz şükürler olsun.
İnsan haklarının uygulanış ve ihlallerini izleyen önemli kuruluşların başında gelen Freedom House’un bulgularına göre, 2016 yılında 53, 2017 yılında ise 38 puanla “kısmen özgür ülkeler” kategorisindeyken, 2018’den bu yana puanımız 32’ye düşmüş ve kendimizi “özgür olmayan ülkeler” kategorisinde bulmuşuz.
Uganda, Tanzanya ve Moritanya gibi ülkeler 144’üncü sırada bulunan Türkiye’nin önünde yer alıyorlar. Ermenistan 54 puan, kardeş Azerbaycan 9 puana sahip.
Uluslararası Af Örgütü’nün “Dünyada İnsan Haklarının Durumu 2022” raporunda Türkiye’de devam eden insan hakları krizine ek olarak milyonlarca kişi için bir de yaşam maliyeti krizinin derinleştiğine işaret ediliyor. Türkiye’nin en büyük sorununun yoksullaşma olduğu, yüksek enflasyonun insanların giderek fakirleşmesine yol açtığı anlatılıyor.
Hükümetin yargı üzerindeki kontrolünün yargı bağımsızlığını yok ettiği, insan hakları savunucularının, aktivistlerin ve siyasi muhaliflerin uyduruk soruşturmalarla karşı karşıya kaldıkları ifade ediliyor.
İfade özgürlüğü konusunda, onlarca gazeteci, aktivist ve muhalif siyasetçinin asılsız terör suçlamalarıyla gözaltına alındıkları anlatılıyor.
TBMM’deki Cumhur İttifakı çoğunluğunun, hükümetin sosyal medya üzerindeki yetkilerini artıran dezenformasyon yasasını onaylaması da ifade özgürlüğüne aykırı bir karar olarak raporda yer alıyor.
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) basın özgürlüğü konusunda 2023 yılında Türkiye’yi 180 ülke içinde 165’inci sıraya oturtuyor.
RSF deprem sırasında Twitter’a, ardından Ekşi Sözlüğe getirilen ceza ve kısıtlamaları eleştiriyor. Amerika’nın Sesi ve Deutsche Welle’ye getirilen lisans alma zorunluğunun hükümet sansürüyle eş anlamlı olduğunu söylüyor, son dönemde sıklaşan yayın/erişim yasaklarına dikkat çekiyor.
Basının %90’ının hükümetin kontrolünde olduğu hatırlatılan ülkemizde halkın yoğunlukla tercih ettiği Fox TV, Halk TV gibi televizyon kanallarına RTÜK’ün kestiği keyfi cezalara işaret ediyor.
Peki eğitimde durum ne? OECD, her üç yılda bir 15 yaş grubundaki öğrencilerin bilgi ve becerilerinin değerlendirildiği “Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı” (PISA) adında bir araştırma yayınlıyor.
PISA verilerine göre Türkiye’nin yıllar içindeki durumuna baktığımızda, araştırmaya dahil olduğumuz 2003 yılından bu yana okuma, matematik ve fen bilimleri alanlarının üçünde de OECD ortalamasının altında kaldığımızı görüyoruz.
İklim karnemiz? O da berbat. Türkiye iklim politikası hedeflerinde düşük performans gösteren bir ülke olarak derecelendiriliyor ve İklim Değişikliği Performans Endeksi'nde geçen yıla göre altı sıra gerileyerek 47'nci sıraya düşüyoruz.
Çevreyi koruma karnemiz deseniz, o da içler acısı. Çevre Performansı Endeksi'nde 180 ülke arasında Danimarka 77.9 puanla birinci sırada yer alırken arkasından sırasıyla Birleşik Krallık, Finlandiya, Malta ve İsveç, geliyor. Türkiye, 2018 yılında 108’inci sıradayken 2022'de 172’nci sıraya geriliyor. 180 ülke içinde 172.
Mutluluk karnemiz de hiç parlak değil. BM her yıl bir Dünya Mutluluk Raporu yayınlar. Bir dizi değişik kıstasın değerlendirildiği raporda bu yıl önceki seneler gibi İskandinav ülkeleri kendilerine ilk sıralarda yer buluyor.
Dünyanın en güzel iklim ve coğrafyasında, en verimli topraklara sahip Türkiye 106’ncı sırada. Bizden daha mutlu 105 ülke var. Irak da bizden mutlu, Filistin de!
Türkiye AB ülkelerine iltica başvurusunda Suriye, Afganistan ve Venezuela’dan sonra dördüncü sırada yer alıyor.
2022'de Suriye’den 132 bin, Afganistan'dan 113 bin, Venezuela'dan 50 bin kişi iltica başvuruda bulunmuş. Dördüncü sırada 49 bin 720 başvuruyla Türk vatandaşları var.
Ülkemize ardı arkası gelmeyen yığınlar halinde vasıfsız mülteciler girerken, biz büyük fedakarlıklarla yetiştirdiğimiz en kıymetli beyinlerimizi, en iyi yetişmiş gençlerimizi, doktorlarımızı, mühendislerimizi, bilgisayar programcılarımızı, iktisatçılarımızı, astrofizikçilerimizi, yapay zeka ve robotik mühendislerimizi, 3D üretim mühendislerimizi, mobil uygulama ve oyun geliştirme uzmanlarımızı, blockchain uzmanlarımızı, dijital veri dedektiflerimizi, Metaverse uzmanlarımızı, nanoteknoloji mühendislerimizi Batılı ülkelere kaptırıyoruz. Biz “Giderlerse varsın gitsinler” derken, onlar son derece değerli bir beyin sermayesine konuyorlar bedavadan.
Ve dünya bizi kıskanıyor, öyle mi?
21 yıldır Türkiye’yi yöneten iktidara soruyorum:
Hiç mi utanmıyorsunuz?