Emre Özpeynirci

Emre Özpeynirci

‘KiBAR’CA AYRILDILAR

Kibar Holding’in Koreli otomotiv devi Hyundai ile 30 yıllık ortaklığı sona erdi. Kibar Holding’in Hyundai Assan’daki yüzde 30 hissesini satarak, kendi kontrolündeki işlere odaklanmaya karar verdi. Ali Kibar, “Sembolik (%1) bir hissemiz kalacak” dedi.

BU sabah sürpriz bir haberle Kibar Holding’in Hyundai Assan’daki yüzde 30 hissesini Koreli Hyundai Motors’a satacağını ve ortaklıktan çıkacağını öğrendik. Haber Rekabet Kurumu’nun internet sitesinde yer alınca bir anda patladı. Kurumun internet sitesinde yer alan başvuruda, “Hyundai Motor Company (HMC) tarafından Hyundai Assan Otomotiv Sanayi’nin (HAOS) tek kontrolünün Kibar Holding’den hisse alımı yoluyla devralınması işlemine izin verilmesi talebi” deniliyordu. Yani Hyundai Assan’da %70 hisseye sahip Koreliler, Kibar Holding’in %30 hissesini alarak kontrolün tamamen kendilerine geçmesi için izin istemiş.
Peki ne oldu da Hyundai Assan’da yönetim yapısı bir anda değişti? Çünkü kısa süre önce 171 milyon Euro’luk yatırımla yeni i20’yi devreye sokulmuş, yepyeni bir segmente girerek B-SUV modelin üretimi için son aşamaya gelinmişti. Hem model sayısı hem de üretim ve ihracat artarken, Kibar Holding hisselerini neden devrediyordu?
ALİ KİBAR NE DEDİ?
Mikrofonu hemen Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar’a tutup sebebini sordum. Çok fazla detay vermekten kaçınan Kibar kısaca şunları söyledi: “Tamamen kendi isteğimizle hisselerimizi Hyunda Motors’a devrederek Hyundai Assan’ın yönetiminden çıkıyoruz. Sembolik bir hissemiz kalacak. Kendi kontrolümüzde olan işlere bundan sonra daha fazla enerji harcayıp, onlara odaklanmak istiyoruz.” Kibar’ın belirttiği sembolik hissenin yüzde 1 olduğu, şirketin hisselerinin yüzde 99’un ise Korelilere geçtiği belirtiliyor.
2014’TE GERİ ALMIŞTI
Bu arada bilmeyenler için Kibar Holding, 2010 yılında da sermaye artırımına katılmadığı için yüzde 15 hissesini geçici olarak Koreliler’e devretmiş, 2014 yılında 75 milyon dolar ödeyerek geri almıştı. Ama burada karşılıklı bir anlaşma söz konusuydu. Ali Kibar’a, “Hisselerinizi yine bu bedel üzerinden mi sattınız” diye sorduğumda, bir şey söylemek istemedi ama oradaki durumun farklı olduğunun da altını çizdi.
ÜRETİMDE ESNEK DEĞİLDİ
Peki Ali Kibar, 2 bin 500 çalışana, 250 bin adede yakın üretim kapasitesine sahip Hyundai Assan ortaklığından yaklaşık 30 yıl sonra gerçekten neden çıktı? Bu konuda Ali Kibar’ın önümüzdeki dönemde söyleyecek şeyleri muhakkak olacaktır. Ama benim tahminim, bıkmış olduğu. Çünkü bir şirketin çoğunluk hissesi sizde olmadığı zaman pek konuşma hakkınız olmuyor. Kârlılık derseniz, son 2-3 senedir biraz hareketlenme var gibi.
Ama bence Kibar’ın çıkmasının en önemli sebebi, Hyundai Assan’ın Türkiye’deki diğer fabrikalar gibi çok esnek olmaması.
Ali Kibar’ın yıllarca hafif ticari araç üretimi, sedan üretimi diye bastırdığını biliyorum. Sonuçta iç pazarda büyümek için bu gövde tiplerini üretmek zorundasınız. Ama Hyundai’nin her defasında ‘Global düşünüyoruz’ cevabıyla karşı karşıya kalındığını da duyuyorduk. Bu konuda son damla ise bence bu sene pandemiye rağmen iç pazarda patlayan talepten kaynaklandı. Hazır büyük bir talep varken, Hyundai Assan’ın esnek olup iç pazara daha fazla araç üretmesi gerekirdi ama bunu yapmadılar. Yine ‘global’ düşünce bence bunun olmasını engelledi. Halbuki diğer tarafta Tofaş ve Oyak Renault, tamamen iç pazara göre üretimlerini yönetti.
BELİRSİZ GELECEK
Kibar’ın çıkmasının belki bir diğer sebebi de, otomotiv sektöründeki hızlı değişim. Eğer Hyundai Assan, üretim ve ihracatına devam etmek ve büyümek istiyorsa önümüzdeki 2-3 yıl içinde muhakkak çok büyük yatırımlar yapıp, elektrikli araç üretimini de devreye sokmalı. Aksi halde Avrupa’ya ihracatta zorlanabilir. Belki bu belirsiz süreç de Kibar’ı etkiledi, kim bilir.
Sonuç olarak Türkiye’de Honda ve Toyota’dan sonra Hyundai’de de yerli ortaklık yapısı sonlandı. 2001’de Sabancı Holding, Toyota Otomotiv’deki yüzde 25 hissesini 49.2 milyon dolara satarken, 2002 yılında ise Anadolu Grubu, Honda Türkiye’deki yüzde 47 hissesini 37 milyon dolara satmıştı. Otomobil üretiminde yerli ortak olarak bir Koç bir de Oyak Grubu kaldı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Emre Özpeynirci Arşivi