Hayat kurtaracak girişimler

Ülkemiz yakın geçmişte deprem, sel, yangın gibi birçok afet yaşadı ve bulunduğu coğrafyaya bakarsak gelecekte de yaşayacağını öngörebiliriz.  Afetlerle mücadeleyi sadece devlete bırakmanın iyi bir fikir olmadığını özellikle bu dönemde yaşayarak deneyimledik. “Sorun varsa girişim fırsatı vardır!” saptamasından hareketle bu alanda hem dünyada hem de ülkemizde yeni girişimlerin çıkmasını önemli ve değerli buluyorum. Hamdi Ulukaya Girişimi de bu noktadan yola çıkarak 19 Mart’ta bir “Afete Yönelik Projeler Çalıştayı” düzenledi.  60 kadar girişimci ve girişimci adayının katıldığı çalıştayda önce sorunlar tartışıldı, bölgeden gelen konuşmacılar dinlendi, sonra da afet teknolojileri ile ilgili fikri olan girişimci adayları sahne aldı. 25 civarında fikir önerisinin yapıldığı çalıştayda, katılanların oyları ile belirlenen 13 fikir üzerinde çalışıldı ve çalıştay, katılımcıların proje sunumlarıyla son buldu. 

Afet girişimleri üç farklı alanda değerlendirilebilir: afet öncesi hazırlıklı olma halini destekleyecek girişimler, afet sırasında zararı en aza indirecek girişimler ve afet sonrasında zarar görenlere yönelik destekleyici girişimler. Afet girişimlerinin önünde 2 önemli engel görüyorum: Birincisi ortaya çıkacak ürün veya hizmetin talebi afetlere bağımlı; ikincisi ise birçok girişim için en bariz müşteri devlet veya yerel yönetimler. Yani bu alandaki girişimler için pazar tanımı ve gelir modeli oluşturma süreci çok önemli. Bu iki engele rağmen bu sektörün önümüzdeki yıllarda gelişmesini bekliyorum. Konuştuğum birçok kurum ve yatırımcı bu alanda etkin olmayı planlıyor. Önemli bir fark yaratmak isteyen potansiyel girişimcileri bu alana teşvik etmemiz gerekli. Aşağıda, çalıştaydaki girişim fikirlerinin bazılarını kısaca özetleyerek girişimci adaylarını afet girişimciliğine özendirmeyi hedefliyorum. Fikirlerin yanında, parantez içinde benim görüşlerimi de bulabilirsiniz.

  • Afetzedelerin beslenme ihtiyacını karşılayabilmek için freeze-dry teknolojisi ile üretilmiş, 25+ yıl dayanabilen, besin değeri yüksek, dağıtımı ve kullanımı kolay beslenme kitleri. (Uzun yola çıkanlar, kampçılar ve dağcılar da bu kitlerle ilgilenecektir.)
  • Yerleşim merkezindeki tüm binaların durumunun sensör ağı ile tespiti ve coğrafi bilgi sistemi entegrasyonu ile kurtarma faaliyetlerine destek verilmesi. (Aslında zamanı çoktan gelmiş olan bir akıllı şehir uygulaması.)
  • Afet sonrası acil ihtiyaçların temini için oluşturulacak şeffaf tedarik zinciri platformu. (Kamu alımları için oluşturulacak benzer bir ürün afet dışında da maliyetlerin azaltılması ve tedarikçi takibi için yararlı olacaktır.) 
  • Su tüketimi ile kalitesinin gerçek zamanlı ve konuma dayalı olarak takip edilip optimize edilmesine yönelik bir “Su Yönetim Platformu” oluşturulması. (Özellikle afet dönemi dışında da yararlı olacak, zamanı gelmiş bir fikir.)
  • Merkeziyetsiz dijital kimlik sistemi. (Afetlerden sonra da işe yarayacağı kesin olan ama yine afetten bağımsız olarak hayata geçirilmesi önemli olan bir fikir.)
  • Afet sonrası ped ihtiyacını karşılarken atık üretimini en aza indiren, yeniden kullanılabilen menstrüel kap. (Afet sonrası çok önemli bir ihtiyacı kolayca karşılayabilecek bu ürün, aslında genel kullanım için tasarlanmış ve pedlere önemli bir rakip olabilir.)
  • Depremzedelerden anlık konum ve vücut ısısı bilgisi aktarabilen LoRa tabanlı, (Düşük frekans ile uzak mesafe iletişim teknolojisi) telefon kılıfı. (GSM şebekelerinin çöktüğü durumlarda alternatif haberleşme sistemleri hayat kurtarma kapasitesi sunduğundan bu düşük maliyetli fikri çok cazip buluyorum.)
  • Molozların toprağa ve yeraltı su sistemine karışmasını engelleyecek, sıkıştırma ve kalıplama ile üretilecek “moloz anıtları”. (Molozların ekolojik sistemi tahrip etmeden depolanması çok önemli, fakat bu tam bir belediye projesi.)
  • Özellikle afet sonrası bölgeye gönderilen yardımlar ve içme suyu şişeleri ile gelen plastiklerin dönüşümü. (Bu da çağımızın -afetten bağımsız- önemli problemlerinden biri.)
  • Çatı modülü ile yapının yıkılma durumunu, kapı modülü ile de yapı içerisindeki kişi sayısını anlık takip eden, verileri bulutta saklayıp gerektiğinde afet koordinasyon merkezine aktaracak bir “Deprem bilgi sistemi”. (Hayata geçirilmesi en kolay ve en yararlı olabilecek fikirlerden; torunlarımız bunun 2023 depreminde neden kullanılmamış olduğuna hayret edecekler.)
  • Sismik hareket ile tetiklenen, güneş enerjisinden depolanmış enerjiyle sokakları aydınlatan ve depremzedeleri belirli toplanma alanlarına yönlendiren bir sistem. (Sokak lambalarına monte edilebilecek ve özellikle gece depremlerinde paniği azaltma potansiyeli yüksek bir proje.)

Bunlar birkaç saatlik bir çalıştaya getirilen ve orada geliştirilen fikirler. Fikirlerin hepsi çok değerli, ama özellikle LoRa tabanlı ürünleri ve sensör destekli deprem bilgi sisteminin katkı potansiyelini çok yüksek görüyorum. Ayrıca acil besin, menstrüel kap, dijital kimlik ve şeffaf tedarik zinciri gibi bazı fikirlerin afetten bağımsız olarak başarılı olma ihtimalleri de yüksek. Şüphesiz girişimciler çok daha fazlasını düşünebilirler. Örneğin son depremde ne kadar kıymetli olduğunu gördüğümüz aydınlatma dronları teknolojisi geliştirilebilir, İstanbul’dan gönderilen moto-kuryeler yerine yerel motorlu kurtarma ekipleri kurulup eğitilebilir. 


Deprem öncesi lojistik planlama son derece önemli ve bu iş için mutlaka endüstri mühendislerinden yararlanmak gerek. Google’in depremi birkaç saniye önceden haber verebilecek teknolojiler üzerinde çalıştığını biliyorum ve bu gelişmeleri de çok önemsiyorum. Deprem sonrası tüm birimlerin koordinasyonu da elbette son derece önemli ve maalesef son depremde bu alanda iyi bir sınav veremedik. Bu nedenle birçok iyi niyetli çaba da büyük ölçüde boşa gitti. Deprem öncesi ve sonrası planlama ve koordinasyon tabii ki devletin görevi. Bu işleri yapacak kişilerin bu alanda bilgi ve deneyimlerinin olması da binlerce hayat kurtaracak derecede kritik. 

Afet teknolojileri ile uğraşacak girişimcileri tüm girişimcilik ekosisteminin desteklemesini çok önemli buluyorum. Kendi adıma, belirli bir seviyeye gelmiş girişimlere destek olmak amacıyla MEF Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Merkezi’nde ücretsiz kuluçkalama, mentorluk ve ilgili yatırımcılar ile buluşturma konusunda elimden geleni yapmayı planlıyorum. Bir dahaki afete daha hazırlıklı olacağımız ümidi ile…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Erhan Erkut Arşivi