Güven bitti, yapı paydos…

Beraber yaşayan iki kişi arasında güven ortadan kalkarsa, o birliktelik bitmiş demektir. Ne huzur kalır ne mutluluk o ilişkide. En doğru iş bitirmektir onu. Ayrılmaktır yani. Bir şirketin ortakları arasında güven kaybolursa, derhal bozmak gerekir o ortaklığı. Hayır gelmez o işten.
Bakkalınıza güveninizi yitirdiğinizde, bir daha ayağınızı atmazsınız dükkanına. Organik diye satın aldığınız sebze ve meyvenin gerçekten organik olduğunu bilemezsiniz. Onu organik yapan sizin satıcıya olan güveninizdir aslında.
Kolunuza zerk edilen aşının sizi hastalıktan koruyacağına inanırsınız eğer bilime güveniyorsanız. Gidip de Maltepe’de “İçinde ne olduğunu bilmediğim aşıyı yaptırmam”, “bedenime dokunma” gibi zırvalarla tepinmez, aşınızı olursunuz.
Güven huzurun temel koşulu galiba. Ona güvenme, bundan şüphe et… Yaşanmaz böyle bir hayat. Ve Türkiye vatandaşları bugün pek çok şeye güvenmiyor. Sürekli tetikte yaşıyor. Huzursuz.
Bugün insanımız vergileriyle yaşattığı devletin TRT’sine inanmıyor. Orada söylenene güvenmiyor. Güvenmesin zaten. Düşünün ki iktidarın o günkü propaganda ihtiyaçlarını karşılayan dizi bile yaptırılıyor devletin televizyonuna.
Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) inanmıyor vatandaş. Ona yalan söyletildiğini biliyor çünkü. Ne verdiği enflasyon rakamlarına, ne açıklanan işsiz sayısına, ne büyüme iddialarına, ne hiçbir şeye.
İnanmıyor işte. Güvenmiyor.
Kızılay’a güvenmiyor. Adı skandallarla anılan o bir zamanlar gözbebeğimiz olan kuruma inanmıyor epeydir. Kızılay’dan telefonuna gelen yardım çağrısı içeren mesajlara “Allah versin” diye cevap veriyor büyük çoğunluk. Ben de öyle yapıyorum.
Bırakın TÜİK’i, Kızılay’ı, insanımız yargıya güvenmiyor, mahkemeye güvenmiyor, savcıya güvenmiyor, hakime güvenmiyor. Yargıya güven kamuoyu yoklamalarında %30’larda. Herhangi bir davadan adalet çıkacağına inananların oranı bu.
Korona salgınıyla ilgili olarak Sağlık Bakanlığı’nın her gün ilan ettiği tablolara, sayılara güveni kaybettik bir kere. Bugün bunlara inanan kaç kişi var acaba?
Tarım ve Orman Bakanı’nın iki gün arayla yaptığı “yangın söndürme uçağımız yok” açıklamasıyla, “yangın söndürme uçağımız var” açıklamasının hangisine inansak da o bakana güven duysak diye soruyor vatandaş.
Zırt pırt IBAN numarası verip para istiyorlar. O paraların toplandığı amaç doğrultusunda kullanıldığına kim güven duyuyor ki?
Öyle ya! Deprem paraları ne oldu? Beşiktaş saldırısında şehit olan polislerin aileleri için toplanan paralar ne oldu? 15 Temmuz şehitleri için toplanan paralar ne oldu? 128 milyar dolar nerede? Bu sorulara cevap verilmedikçe bizi yönetenlere neden güvenelim ki?
AKP, yolsuzluğu, yoksulluğu ve yasakları ortadan kaldırmak vaadiyle iktidara geldi 2002 yılında… 19 yıl geçti. Hangisini ortadan kaldırdılar? Üçünde de daha kötü durumdayız bugün. Sözlerine nasıl güvenelim? Neden inanalım?
“24’ünde siz bu kardeşinize yetkiyi verin, ondan sonra bu faizle, şunla bunla nasıl uğraşılır göreceksiniz” lafına mı inansaydık? Yoksa “Avrupa’da, Amerika’da sefalet diz boyu, ama bu millet böyle bir konuma düşmedi” sözüne mi? Bilim tersini söylediği halde “Faiz sebep, enflasyon sonuçtur” teorisine mi?
“Şahlandık”, “şahlanıyoruz”, “şahlanma dönemine girdik” temcit pilavına mı inanmalıydık? “Göreceksiniz temmuz ayından itibaren ülkemin ekonomisi öyle bir atağa kalkacak, öyle bir sıçrayacak ve büyüyecek ki etrafımızdaki Almanya’sı, Fransa’sı, İngiltere’si, İtalya’sı ve hele o her şeye burnunu sokan ABD’si de çatlayacak, patlayacak” mavalına mı?
Yemininize bile inanmıyoruz artık.
Öyle ya, “Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma… üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine and içerim” yeminiyle göreve başlayan bir Cumhurbaşkanı’nın, “Anayasa Mahkemesi’nin kararına uymuyorum, saygı da duymuyorum” dediği yerde, neye güveneceksiniz?
Güvenimizi kaybettiniz.
Hiçbir dediğinize inanmıyoruz, güvenmiyoruz.
Ayrılalım…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kaya Türkmen Arşivi