Kaya Türkmen
Gitmek mi zor? Kalmak mı zor?
Yusuf Nalkesen’in Hicaz şarkısı. Zeki Müren güzel söylerdi. Gitmek mi, kalmak mı? Zor soruydu. Bugün de zor…
Kemal Özkiraz’ın sahibi ve yöneticisi olduğu Avrasya Araştırma adlı şirketin zaman zaman izlediğim bir youtube kanalı var.
Geçenlerde, Avrasya’nın son kamuoyu araştırmasının sonuçlarını sunduğu bir yayında, genç bir izleyici Özkiraz’a “Yurtdışına gitmekle ülke içinde taşın altına eli koyma arasında sürekli bir git gel içerisindeyim. Ne düşünürsünüz? Kararsız gençler için bir tavsiyeniz var mıdır?” şeklinde bir soru sordu. Gitmek mi, kalmak mı? diyordu.
Özkiraz’ın cevabı şöyle oldu: “Türkiye’nin toparlanması uzun yıllar sürecek. İktidar değişse bile uzun yıllar sürecek. Bence hiçbir vatandaşın böyle bir risk alarak ülke kurtarmak gibi bir sorumluluğu yok açıkçası. Ayrıca yurt dışındayken de aynı şeyi yapabilirsiniz. Ben yirmili yaşlarda bir genç olsaydım, açıkçası Türkiye’de kalmazdım. …Ama gitsem yapabilir miydim? Muhtemelen yapamazdım. Kararı siz vereceksiniz. Ama burayı çok özleyeceğinizi bilin.”
Doğrusu çok şaşırdım. Kemal Özkiraz gençlere “gitmek tabii ki!” diyordu. “Çekin, gidin, durmayın, kendinizi kurtarın” diyordu…
Düşündüm. Bu soru bana sorulsa ne derdim?
“…Bir gün, bağımsızlık ve cumhuriyeti savunmak zorunda kalırsan, göreve atılmak için içinde bulunacağın durumun imkan ve koşullarını düşünmeyeceksin!” demişti Atatürk bizlere hitaben…
Vatanseverliğin tarifini yapıyordu. “Cumhuriyet korunacaksa sen koruyacaksın” diyordu… “Ay çok bunaldım!” deyip kaçmak var mıydı? Gitmek olur muydu?
Cumartesi günü. 20 Mart yani, Gazete Pencereyi okuyorum. Başlıklar şöyle:
• Türkiye İstanbul Sözleşmesinden çıktı (yani Devlet kadınları korumaktan vazgeçti)
• Merkez Bankası Başkanı Ağbal görevden alındı (bu Merkez Bankası neden doğrudan Şahsıma bağlanmaz ki?)
• Gezi Parkını İBB’nin elinden aldılar (İBB oraya referandumla halkın da desteğini aldığı bir meydan yapacaktı. Müsaade etmemeye karar verdiler)
• Meclis’te 3. gece (olmayan bir suçtan hüküm giyen Gergerlioğlu’nun direnişi)
• Eylem Planını müzakere etti gözaltına alındı (İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan)
• Vefat eden 2 eski vekile siyaset yasağı istendi (siyaset yasağı konmak istenen 687 HDP’linin ikisi hayatta değil)
• Yeniden görevde (Ali Edizer. Hani şu Medeni Kanunla savaştığını söyleyip, erkeklere ikinci eş almalarını öneren Başhekim yardımcısı)
• YÖK usulsüz yatay geçişi ‘tespit etti’
• Türkiye’ye 1.5 milyon Biontech aşısı çoktan gelmiş, neden saklandı?
(Bir de Cimbomun Rize’ye üstelik de İstanbul’da 4-3 yenilmesi haberi var da, hadi onu saymayayım).
Bu haberlerin teki bile sinirlerimizi laçka etmeye yeter. Hepsi hukuksuzluğun, keyfi yönetimin, vatandaşa saygısızlığın, hesap vermezliğin, şeffaflık eksikliğinin, kin ve nefret siyasetinin, ahlaksızlığın ve yobazlığın ürünü. Ve hepsi de aynı günün gazetesinde.
Önceki iki gün boyunca da HDP’ye kapatma davasına, Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesine, MHP Kongresinde Genel Başkanın höykürdüğü nefret söylemine, parti MYK’sına seçilen üyelerin sabıkalarına, “Andımız” kavgasına ilişkin haberleri okurken zaten sinirlerimiz gerilmiş, nefesimiz daralmıştı.
Pazar günü ise Gergerlioğlu’nun TBMM’den yaka paça çıkarılması kepazeliğinin haberlerine uyandık. Faşist kesim büyük Devlet adamının talebi yerine getirildi diye sevinirken, biraz ötede yobaz güruh İstanbul Sözleşmesinden çıkılması nedeniyle bayram ediyordu. Hiç hayra alamet değildi bütün bunlar.
Bu haftaya da “Karanlık Pazartesi” ile başladık…
Sona sakladığım haber, İlahiyat Profesörü Mustafa Öztürk’ün “Yerli ve milli tımarhanede herkese ruh sağlığı dilerim” diyerek Türkiye’yi terk etmesi haberi.
Kemal Özkiraz’a sorulan soru bana sorulsaydı ne derdim?
Dilimin ucunda da. Söyleyemiyorum bir türlü…
Bugün AKP Kongresi var. Genel Başkanın konuşması bir 2023 manifestosu olacakmış. Korkuyla, endişeyle bekliyorum. Başımıza daha neler gelebilir ki? Ne kaldı ki?
Acaba kaçımız sabah kalktığımızdan daha mutlu bir şekilde uykuya dalacağız bu akşam? Yoksa uykularımız iyice mi kaçacak?
Neye karar verecek manifestoyu dinleyen gençler? Gitmek mi zor, kalmak mı zor?
Seçim sizin gençler. Ama unutmayın: Atatürk bizi hiç yanıltmadı.