Emre Özpeynirci
Elektrikli otomobiller ‘orta’ sınıfı bitirecek
Benzinli ve dizel araçlara göre yüksek maliyetleri nedeniyle bugün çoğu elektrikli otomobil lüks sınıfta yer alıyor. Bu da içten yanmalı araç üretimleri sona erdiğinde tüm markaların lüks sınıfta yer alacağını gösteriyor. Bir başka deyişle kısa bir süre sonra alt ve orta segment marka kalmayacak gibi duruyor.
DÜNYADA otomotiv sektörü büyük bir değişimin eşiğinde. İçten yanmalı yani benzinli ve dizel araçlar, yerini sıfır emisyona sahip çevreci elektrikli araçlara bırakıyor, otomotivde yeni bir dönem başlıyor. Ama bugün için elektrikli araç (EV) denildiğinde genellikle zor ulaşılan lüks modeller akla geliyor. Sonuçta bu araçlar fosil yakıt yani benzin ve dizel kullanmadığından daha yeni yaygınlaşmaya başlayan bir sistemin içinde yer alıyor. Elektrikli araçlar ki hibritleri de dahil ediyorum, bu denli büyük fiyat farkının sebebi ise çoğunlukla, batarya üretim maliyetinin yüksekliğinden kaynaklanıyor. Ayrıca modellerin çoğu, üretici firmaların performans ve estetik alanındaki rekabetinden dolayı lüks araç segmentinde üretiliyor.
KÜÇÜK ARAÇLAR BİLE LÜKS
Birçok elektrikli araç üretildikten sonra premium pazara dâhil ediliyor. Bu da onların, sektörde oldukça pahalı ve lüks bir konuma sahip olmalarına neden oluyor. Hatta küçük bir şehir otomobili olarak piyasaya sürülen modellerde bile premium bir geleneksel otomobilin sahip olduğu son teknoloji ve birinci sınıf iç mekânlar bulunuyor. Bir başka değişle alt ve orta sınıfta yer alan markalar bile yüksek maliyetleri nedeniyle elektrikli modellerini lüks sınıfta konumlandırıyor. Bu da önümüzdeki dönemde tüm markaların elektrikli modellerle lüks segmentte yer alacağını gösteriyor. Yani alt, orta segment kalmayacak gibi duruyor.
TÜRK HALKI İÇİN İMKANSIZ
Özellikle Türkiye’de ise vatandaşlar yükselen fiyatlarla benzinli veya dizel araç bile alamazken, fiyatları neredeyse iki katından başlayan elektrikli araçlara ulaşımları ise imkansız hale gelecek. Düşünün bugün Türkiye’de en ucuz benzinli otomobil 400 bin TL’den başlarken en ucuz elektrikli otomobilin fiyatı ise 800 bin TL’nin üstünde. Türkiye’de şu an 25 farklı elektrikli otomobil satılırken bu modellerden sadece 5 tanesi 800 bin ila 1 milyon TL arasında. Geri kalan 20 model 1.5 milyon TL’den başlıyor, 7-8 milyon TL’ye kadar çıkıyor.
NEDEN BU KADAR PAHALI?
ELEKTRİKLİ araçların diğer araçlar ile büyük bir fiyat farkına sahip olmasının ana nedeni bataryaları ve yeni nesil platformları. EV bataryalarının ham maddesi ve batarya üretim süreci oldukça yüksek maliyetlere sebep oluyor. Bataryalarda kullanılan lityum iyon pil teknolojisi, icadından bu yana şarj edilebilir pil sektörünün hâkimi konumunda bulunuyor. Lityum iyon pillerde de diğer pillerdeki ile aynı temel bileşenler yer alsa da kullanılan malzemelerde bazı farklılıklar bulunuyor. Batarya maliyeti aracın maliyetini yükseltince, markalar da bu fiyatla modeli yaptıkları dokunuşlarla lüks sınıfta konumlandırıyor. Elektrikli araçlarda geleneksel platformlar kullanılamadığı için yeni nesil platformlar için büyük yatırımlar yapılıyor bu da maliyetleri artıran ikinci önemli etken. İleride batarya teknolojisi geliştikçe maliyetler düşer mi hep birlikte göreceğiz.
AVRUPA PARASAL DESTEK VERİYOR
BUGÜN emisyonu düşürmek için elektrikli araç satışını bir bakıma zorunlu hale getiren Avrupa Birliği (AB), yüksek maliyetler karşısında vatandaşların elektrikli araç alabilmesi için hem vergiden muaf tutuyor hem de ülkeden ülkeye değişen parasal destekler sağlıyor. Buna rağmen elektrikli araçlar toplam satışların henüz yüzde 12’sine ulaşmış durumda. Türkiye’de ise elektrikli araçların vergilendirmesi her ne kadar içten yanmalı araçlardan daha düşük olsa da, alınan ÖTV ve KDV zaten vergisiz fiyatı yüksek olan araçların maliyetini daha da yükseltiyor. Bunun sonucunda da Türkiye’de toplam satışlarda elektrikli araçları payı henüz yüzde 1’leri geçemiyor.
890 bin TL’ye benzinli MG
TÜRKİYE’de Doğan Trend Otomotiv tarafından temsil edilen İngiliz kökenli MG, C-SUV segmentindeki iddialı modeli yeni HS’i satışa sundu. Euro NCAP’tan 5 yıldızlı model Comfort ve Luxury olmak üzere iki farklı donanım seçeneği ve 890 bin TL’den başlayan fiyatıyla dikkat çekiyor. 5 sene garanti ile satışa sunulan HS modeli, bu konuda da pazarda fark yaratmaya hazırlanıyor.
2023’TE 4 BİN HEDEF
Doğan Trend CEO’su Kağan Dağtekin, HS modelini 2 ayda 500 adet satmayı hedeflediklerini belirterek, “2023’te üçe katlayıp 1500 adet satmayı hedefledik. Bu rakamların üstüne de çıkabiliriz” dedi. 2022’de MG olarak yılı 1700 adetle tamamlamayı hedeflediklerini söyleyen Dağtekin, 2023 hedeflerinin ise bir aksilik olmazsa 4 bin adet üstü olduğunu belirtti. Dağtekin, “Genel olarak bunların yarısı elektrikli olacak diye düşünebilirsiniz. Benzinlilerin önemli bir kısmı yeni HS olacak” dedi.
Yeni genel müdürle yeni yolculuk!
JAPON Nissan, dışarıdan şarj etmeye gerek kalmadan elektrikli sürüş deneyimi sunan e-Power teknolojisini Türkiye’de satışa sundu. Yeni Qashqai ve tamamen yenilen X-Trail modelinde yer alan bu teknoloji hibrit ve elektrik arasında bir sistem. e-Power sistemi 1.5 litre benzinli motor, jeneratör, invertör ve 140 kW güç üreten elektrik motordan oluşuyor. Benzinli motor sadece jeneratör görevi görürken, tekerleklere tahriki elektrik motoru sağlıyor. Böylece şarj etmeden elektrikli ve sessiz bir sürüş sağlıyor. Nissan Qashqai’nin e-Power versiyonu 1.171.600 ile 1.356.400 TL arasında değişen fiyatlarla satışa sunulurken, yeni X-Trail’in E-Power teknolojisine sahip e-4orce isimli elektrikli 4 çeker versiyonu ise 1.674.400 ile 1.849.900 TL arasında fiyatlara sahip. Yeni X-Trail’in 1.5 litre mild (hafif) hibrit versiyonu ise 1.299.900 ile 1.449.900 TL arasında değişiyor.
OTOMOTİVDE FARK YARATACAĞIZ
İlk model lansmanını yapan Nissan Türkiye’nin yeni Genel Müdürü Charbel Abi Ghanem, Qashqai e-Power ve tamamen yeni X-Trail’i tüketicilerin beğenisine sunduklarını belirterek, “Bu modellerle birlikte Türkiye’de “Elektriğin Yeni Yolculuğu”nu başlatıyoruz. Nissan’a özgü e-POWER teknolojimize güveniyoruz. Dışarıdan şarj etmeye gerek kalmayan kablosuz elektrikli modelimiz e-Power ile pazarın ve tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılayacak bir değer yarattığımız için gururluyuz. Sürdürülebilir ve yenilikçi teknolojimiz ile otomotiv sektöründe fark yaratacağız” diye konuştu.