Emre Özpeynirci

Yapılan bir araştırmaya göre Türkiye’de tüketicilerin %55’i elektrikli bir otomobil için 200 bin TL ve altında fiyat ödemeye hazır. Türklerin %9’u 100 bin TL ve altında, %25’i 100-150 bin TL arası, %21’i 150-200 bin TL arası, %29’u ise 200-300 bin TL arasında ödeyebileceğini söylemiş. Bu fiyatların gerçeğe dönüşebilmesi için ise teşvik şart.

DELOITTE Türkiye tarafından hazırlanan Otomotiv Tüketicileri 2021 Araştırması’nın sonuçları, Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) işbirliği ile açıklandı. Toplamda 23 ülkede 24 bin kişinin katılımıyla gerçekleştirilen araştırma gelecekteki araç tercihleri, alternatif yakıtlı araçlara geçiş ve araç finansman trendleri gibi konularda tüketicilerin beklentilerini gözler önüne seriyor. Araştırmaya göre; tüketicilerin elektrikli araçlara yönelik eğilimi güçlense de belirsizlik karşısında bilinirlik ve alım gücü önem kazanıyor.
BİR SONRAKİ ARAÇ TERCİHİ
Tüketicilerin bir sonraki araç tercihleri ülkeler arasında önemli farklılıklar gösteriyor. Türkiye’de araştırmaya katılan tüketicilerin yüzde 53’ü benzinli/dizel, yüzde 34’ü hibrit, yüzde 8’i tamamen elektrikli ve yüzde 5’i ise diğer yakıt türlerini kullanan bir otomobil tercih edebileceğini belirtiyor. Bu da Türkiye’nin Japonya’dan sonra en çok hibrit ve elektrikli araç tercih ettiğini ortaya koyuyor. Sadece hibrit tercihinde Türkiye, Japonya’dan sonra ikinci sırada yer alırken, elektrikli araç tercihinde ise yüzde 8 ile Çin’den sonra ikinci sırada yer alıyor. Aslında Türkiye’de elektrikli araç tercihi 2020’de yüzde 12’den yüzde 8’e düşmüş. Bunda da şubat başı yapılan ÖTV zamlarının etkisi olduğunu tahmin ediliyor.
FİYATLARDA VERGİ FAKTÖRÜ
Kuşkusuz bugün Türkiye’de elektrikli araç tercihinde en büyük etken maliyetleri. Benzinli ve dizel otomobillere göre daha pahalı olan elektrikli otomobiller için Avrupa’da ciddi teşvikler devreye girerken, Türkiye’de ise vergilerin artırılması talebi etkileyecek en önemli faktör. Çünkü Deloitte’nin araştırmasına göre bugün Türkiye’de elektrikli araç almak isteyen tüketicilerin yüzde 55’i 200 bin TL ve altı, yüzde 29’u 200-300 bin TL aralığında ve yüzde 15’i 300 bin TL ve üzerinde para ödemeye hazır. 200 bin TL ve altındaki yüzde 55’lik kesimi açtığımızda, 100 bin liradan az para ödemek isteyenlerin oranı yüzde 9’da kalırken, 100-150 bin lira arası yüzde 25, 150-200 bin lira arasında para ödemek isteyenlerin oranı ise yüzde 21.

Eminim ülkemizde de doğru adımlar atılır

ODD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bilaloğlu, 2040 yılında dünya genelinde satılan otomobillerin yüzde 35’inin elektrikli olmasının beklendiğini belirterek, “Türk toplumu yeniliğe çok açık, teknolojik yeniliklere de çok hızlı adapte oluyor. Elektrikli ve hibrit otomobil almak isteyenlerin oranı dünya ortalamasının üzerinde. Tüm dünyada alternatif yakıtlı araçlar için önemli teşvikler olduğu malumunuz, eminim ülkemizde de bu konuda doğru adımlar atılacaktır ve bunun sonucunda elektrikli otomobillere talep daha da artacaktır” dedi. Deloitte Türkiye Otomotiv Sektörü Lideri Özkan Yıldırım, Türkiye’nin Japonya’dan sonra alternatif yakıtlı araçlara en çok ilgi gösteren ikinci ülke olduğuna dikkat çekerek, “Finansal teşvikler, emisyon hedeflerine dayalı düzenleyici ortamın varlığı da elektrikli araçları Türk tüketicisi gözünde daha cazip hale getirebilir” yorumunu yaptı.

ÖTV artışı olumlu ilgiye ket vurabilir

KİRALAMA şirketi LeasePlan’ın Ipsos ile birlikte hazırladığı araştırmanın ülkeler bazında sonuçları ele alındığında Türkiye’deki sürücülerin elektrikli araçlara olan ilgisi dikkatleri çekti. Türkiye’nin elektrikli araçlara olan tutumunun son 3 yılda yüzde 69 oranında daha olumlu olduğu ortaya çıkarken, sürücülerin elektrikli araç satın almama nedenlerinin başında ise yüzde 54 ile satın alma fiyatları yer alıyor. LeasePlan Türkiye Genel Müdürü Türkay Oktay, “22 ülkede gerçekleştirdiğimiz araştırmamızın saha çalışması Kasım 2020’de yani son ÖTV düzenlemesi öncesinde yapıldı. Elektrikli araç tercih etmeme sebeplerinin en başında gelen faktör satın alma fiyatı iken; son vergi düzenlemesi ile elektrikli araçlara getirilen ÖTV zammı ne yazık ki ülkemizde olumlu yönde gelişen ilgi ve farkındalığa ket vuracak gibi görünüyor. Birçok ülkede devlet desteği ile gelişen elektrikli araç pazarı için yalnız vergi indirimi değil farklı teşvik programları da uygulanırken, henüz yolun başında olan Türkiye pazarında da hem alt yapı hem de vergi desteği konusunun tekrar değerlendirilmesinin önemli olduğunu düşünüyorum” dedi.