Kerem Kırçuval
Bugün Arife
Çok şükür iki bayramı bir arada kutlayacağız. Yarın hala ‘Şeker mi Ramazan mı?’ karar veremediğimiz bayramın ilk günü. Son günü ise dünyada çocuklara armağan edilmiş tek bayramı, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı idrak edeceğiz.
Ne güzel adı var bu bayramın; Ulusal Egemenlik.
Bila kaydü şart milletin olan egemenlik. Pazar günü seçimlere 22 gün kalmış olacak. Ama Nisan’ın 23’ü. Şimdi MHP lideri Bahçeli gibi matematik dehalığı beklemeyin benden. İzin verin egemenlik yazayım.
21 senenin yorgun iktidarı her gün yeni vaatlerle, pardon ayıp olmasın onlarınki müjde muhalefetinki vaat; karşımıza çıkıyor.
Yıllar yılı iktidar yüzü görmemiş gibi sıralıyorlar hedeflerini. Geçen de yazmıştım talebelere ÖTV’siz telefon ve 6 GB internet meselesini. Ama bunun için bile 21 sene yetmiyor. ‘Müjde’ seçimde reyimizi bize verirseniz deniyor yani hemen yapılmıyor.
Aslında yıkılan evleri yeniden yapma dışında her müjde gecikmiş ve bekletilmiş duruyor.
Tamam “Konut yapacağız, bunları da depremzedelere düşük kredi ile vereceğiz” diyorlar.
Bay Kemal çıkıyor elinde Anayasa onu da gözümüze sokuyor; “Yahu kardeşim Anayasa ücretsiz yapılıp teslim edilmesini emrediyor, ben de öyle yapacağım” diyor.
Anlayacağınız icat çıkarıyor.
21 yıllık iktidarın aklına ölçüsüzce kullandıkları ‘kaynak’ kelimesi birden bire geliyor. Aslında kaynağı da biliyorlar ama söylemek işlerine gelmiyor.
Bay Kemal epeydir ezberlerini bozdu. Ne söyleseler misli ile karşılık buluyorlar. Üstelik binlerce trol ile yaptıkları algı operasyonu, medyaları sonuçsuz kalıyor.
Zaten uzun süreli bir iktidarın bu saatten sonra yapacağı tek şey, “Evet biz yapamadık ama muhalefet de yapamaz” çaresizliğidir.
Muhalefeti toptan terörle bir tutmak ve hemen herkesi, “Bunların amacı hükümeti devirmek” demek ne kadar demokratik bir yarışın olduğunu göstermiyor mu? Gören gözler gülüyor.
Oysa iltisaklı gördükleri terör örgütleri ile yapmadığı kalmayan bu iktidar, aynaya bakmayı çoktan bıraktığını anlatıyor.
Neyse egemenlik meselesine gelelim. Milli irade ne derse o olur. Milletimiz 22 gün sonra hür ve bağımsız iradesini ortaya koyacak.
Ya diyecek ki “Valla böyle çok güzel sen de gel” yahut “Yetti ama ya.”
İkisi de milli egemenliğin duruşu olacak.
Demokrasinin şölenidir sandık günü. Bu şöleni dış güçlerle, terör örgütleri ile yaftalayıp seçime giden yolu gölgelemek saygılı değildir.
Sonunda birlikte yaşayacağız.
Kaderimizi birlikte çizeceğiz.
Yeter ki milli iradeye saygı duyulsun. Yeter ki hazmedilsin ve kirletilmesin bu bayram.
Şimdiden bayramlarınızı kutlar, nicelerini dilerim. Her gününüzün bayram sevinci ile geçmesini isterim.
Son sözüm; unutmayın en güzel bayram henüz yaşanmamıştır.