Kerem Kırçuval

Kerem Kırçuval

Sadaka Dağıtmıyorsunuz!

İnsafınızı, vicdanınızı yitireli epey olduğunu ama son seçimlerin aklınızı başınıza getireceğini düşünerek ne kadar iyimser bakmışız hayata. Bu iyimserliği seçimlerden birinci parti çıkmasına rağmen uzun bir aradan sonra CHP Genel Başkanı da sergilemedi mi?

Yaşanan ağır ekonomik bunalıma rağmen, sizin de sahte olduğunu bildiğiniz enflasyon rakamlarını elinize alarak emeklilere reva gördüğünüz zam içinizi hiç mi acıtmıyor?

Sadaka dağıtmıyorsunuz!

Yıllar boyunca çalışan, maaşlarından kesilenler hakkını istiyor. Ve siz en düşük emekli maaşına iki bin beş yüz lirayı bahşiş verir gibi açıklıyorsunuz ama bu kez farklı olarak.

Gazeteleriniz bu büyük zammı “Cumhurbaşkanı’ndan yeni müjde” olarak duyurmuyor, kameraların önünde, ekranların baş köşesinde yoksunuz.

Ve hatta kabine toplantınızın ardından seslendiğiniz ulusa sesleniş konuşmasının içinde hiç yoktu emekliler.

Gizli IMF programı uygulayan sayın Hazine ve Maliye Bakanı da ortalarda yok. Kabak AK Parti’nin Grup Başkanı’nın başına patladı. Ahali tüm televizyonların canlı verdiği o açıklamayla grup başkanıyla da tam tanışmış oldu.

Kurnazlık karşısında kimse sizi yenemez. Asla yenemez.

Maaşının kökünü sapını bilmeyen emekli en az 10 bin alıyordu geldi 12 bin 500’e… Ama kökünü sapını bilen de mutsuz. “Haksızlık” diyor.

Bu soruluyor Grup Başkanı’na, elinde belli ki Hazine ve Maliye bürokratlarının bilgi notu var. ‘Kem küm’ ediyor ve bütçeye maliyetinin 33 milyar lira olduğunu söylüyor. O sırada Kur Korumalı Mevduatın bütçeye maliyetini, nas ekonomi anlayışının ülkeye yaptığını sorsa canım meslektaşlarım sıkıntı yaşanır biliyoruz.

İzmir’de korkunç şekilde can veren iki gencin görüntülerini izlemişinizdir. Vahşet! “Hayatımız bu kadar ucuz, ölmek bu kadar kolay mı?” diye iç geçirmeyen oldu mu? İhmaller dizisi. Ölen gençlerden biri yıllar önce Albert Camus’nun "Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın" sözlerini paylaşmış.

İşte bakın.

Nasıl öldüğümüze nasıl ölüme mahkum edildiğimize?

Bir ülkeyi tanımak için emeklilerine de bakın. Hatta bizi kıskanmaya doyamayan ülkelerin emeklileri ile kendi emeklilerinizi bir kıyaslayın lütfen.

Açlığa, yoksulluğa, yardıma muhtaç edilen emeklilere hakları değil de lütuf veriliyor adeta ve bütçeye yükü anlatılıyor matematik bilginleri gibi.

Bütün bunlar ülkenin gerçeklerinden kopmak. Daha doğru deyimle etrafınızı çevreleyen çemberin sadece büyük paralar kazananlardan oluşması epey zamandır.

Bir kalemle silinen vergiler, bir kalemle verilen döviz garantili alımlar, ertelenen kiralardan sıra gelir mi 12 bin 500 lira geçinmeyi başaracak emekliye?

Gelmez.

Ama emeklinin de işçinin de memurun da asgari ücretlinin de en çok da işsizsin de ahı vardır. Tutar.

Şunu söylemek lazım, toplumun en sessiz çoğunluğudur sayın emekliler. Ama en etkilileridir aynı zamanda.

Onlar yakanızı bırakmaz ki sırada asgari ücretliler var.

Daha onlar sesini yükseltmeye başlamadı.

Türkiye’nin kaynakları var.

CHP bas bas bağırıyor. Kaynakları doğru yere akıtın susuzluk ortadan kalkar, bereket gelir.

Yeter ki işitin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kerem Kırçuval Arşivi