Emre Özpeynirci
Bize layık görülen EN UCUZ YERLİ
2016 sonunda ÖTV’de matrah sistemini ilk devreye aldıklarında lüks markaların 1.6 lt modellerinin satışlarını sınırlandırmayı hedeflemişlerdi. Bugün iş ithalatı sınırlandırmaya geldi. İşin kötü tarafı ‘Örtülü zam’ şeklini alan matrah sistemiyle yerli üretim de sınırlandırıldı. Çünkü fabrikalar ürettikleri modellerin ancak ucuz versiyonlarını içeride satabiliyor.
TÜRKİYE İhracatçılar Meclisi (TİM) geçen hafta, “Türkiye’nin ilk 1000 ihracatçısı 2019” araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Otomotiv sektörü zirvedeki yerini korurken, ilk 10’da 6 şirketle yer alarak Türk ekonomisinin lokomotifi olduğunu bir kez daha kanıtladı.
Ford Otosan 5 milyar 869 milyon $
Toyota 4 milyar 232 milyon $
4) Oyak Renaul 2 milyar 385 milyon $
5) Kibar Dış Ticaret (Hyundai) 2 milyar 247 milyon $
7) Tofaş 2 milyar 210 milyon $
10) Mercedes 1 milyar 507 milyon $
Ama bugün Türkiye’de otomobil başına ihracat tutarlarına bakınca; otomotiv fabrikalarının yurtdışına ağırlıklı olarak üst donanımlı modelleri ihraç ettiğini, iç pazara ise matrah sistemi ve yüksek vergiler nedeniyle daha düşük donanımlı ucuz versiyonları satmak zorunda kaldığı görülüyor. Çoğu fabrikanın otomobil dışında, ihracat tutarı içinde farklı kalem ürünleri (motor, şanzıman vs…) olduğu için en iyi örnek olarak Toyota’yı gösterebiliriz.
İÇERİYE % 80 ENGELİ
Bugün TİM ve Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) verilerine göre, Toyota Türkiye, 2019’da 227 bin adetlik otomobil ihracatına karşılık 4 milyar 232 milyon dolarlık ihracat geliri elde etmiş. Bu da araç başına 18 bin 644 dolar anlamına geliyor. Yani Toyota ağırlıklı olarak Avrupa’ya bugünkü kurla vergisiz fiyatı 142 bin 900 TL olan otomobilleri ihraç etmiş. Türkiye’deki ÖTV sistemine göre matrah (vergisiz) fiyatı 130 bin TL ve üzerindeki otomobiller yüzde 80’lik ÖTV dilimine giriyor. Yani 142 bin 900 TL’ye ihraç edilen bu otomobil Türkiye’de satılmaya kalksa anahtar teslim fiyatı 303 bin TL’yi aşacaktı.
İTHALATI SINIRLANDIRDILAR
Sonuç olarak yüzde 80 ÖTV dilimine girdiği için Türkiye’de satılmayacak otomobiller Avrupa’ya ihraç edilirken, iç pazarda ise bu modellerin (Corolla, C-HR) yüzde 50’lik ÖTV dilimine giren daha düşük donanımlı ucuz versiyonları satılıyor. Türk halkı kendi ülkesinde üretilen otomobillerin sadece ucuz versiyonlarına binerken, Avrupalı çok daha ucuza, çok daha iyi donanımlısını alabiliyor.
Bu çarpık durumun sebebi ise ÖTV sisteminden kaynaklanıyor. Maliye Bakanlığı, 2016 sonunda ÖTV’de matrah sistemini ilk devreye aldığında lüks markaların 1.6 litrelik motora sahip modellerinin satışlarını sınırlandırmayı hedeflemişti. 30 Ağustos’ta gerçekleşen düzenlemeyle iş artık ithalatı sınırlandırmaya geldi. Ama atlanan nokta artık ‘Örtülü zam’ şeklini alan bu vergi sistemiyle yerli üretim de sınırlandırıldı. Eğer matrah sistemi kalkmaz veya kısa süre içinde güncellenmezse, Türkiye’de üretilen modelleri de Türk halkının alma şansı kalmayacak.