Erhan Erkut
2023 Üniversite Kontenjanları
Tercih dönemi başladıktan sonra kontenjanlar açıklandı. Aşağıda geçen yıl ile bu yılın lisans kontenjan sayılarını görüyorsunuz. Okul birincileri ve MEB kontenjanı genel kontenjana dahil ettim, bu yıl yeni tanımlanan depremzede yakını, şehit/gazi yakını ve 34 yaş üzeri kadın kontenjanlarını en sağdaki sütunda belirttim.
2020’den bu yana artışa geçen lisans kontenjanları bu yıl da artmaya devam etmiş ve rekor seviyeye çıkmış. Devlet üniversitelerindeki kontenjan artışı neredeyse tamamen bu sene yeni açılan depremzede kontenjanı (10.493) ve 34 yaş üstü kadın kontenjanından (8.113) kaynaklı. Geçen yıl gerileyen vakıf üniversitesi kontenjanları bu yıl ciddi olarak artmış. Toplam kontenjanın neredeyse beşte dördü devlette, gerisi vakıflarda. En popüler programlarda durum ne?
Tıp
Bu yıl 43 tıp fakültesinde kontenjan artışları olmuş ve yeni bir fakülte açılmış: Mardin Artuklu. 50 ve üzerindeki artışlar Atatürk, Dicle, İnönü, Gaziantep, Fırat ve Sivas Cumhuriyet üniversitelerinde. Bu yıl tıptan mühendisliğe kaçışın devam etmesini beklediğimden, Tıp sıralamalarında az da olsa bir gerilemeyi olası görüyorum.
Hukuk
Hukuk kontenjanı iki yeni fakülte açılmış olmasına rağmen geçen yıla kıyasla azalmış. İstanbul Üniversitesi hukukta ikinci öğretime son vermiş. Kontenjanı 100’ün üzerinde azalan diğer fakülteler ise Atatürk ve Ankara Hacı Bayram Veli. Geçen sene kontenjanını dolduramayan vakıf üniversitelerinin kontenjanlarında beklenildiği gibi azalmalar olmuş. Son yıllarda gördüğümüz hukuk kontenjanlarındaki boşlukları, sektörün doygunluğa ulaştığını, hukuk barajını ve bu alandaki öğretim üyesi sorunlarını düşünürsek, bu alanda kontenjan eksiltmesini makul buluyorum.
İlahiyat ve İslami İlimler
Bu alan bu sene de tüm alanlar arasında kontenjanı en yüksek alan olma özelliğini korudu. Kontenjan artışın neredeyse tamamı yeni kategorilerden kaynaklanıyor. Bu alandaki kontenjanlar bir işgücü planlaması sonucu olarak mı kararlaştırılıyor, yoksa açılmış olan imam hatip liselerinin mezunlarının sayısına göre mi belirleniyor, bilemiyorum.
Eğitim
Ülkede yükseköğretimin planlanmasında talebin pek rol oynamadığına belki de en güzel örnek Eğitim olmaya devam ediyor. Bazı tahminlere göre 700.000’in üzerine öğretmen adayı atanmayı beklerken ve MEB örneğin 2021’de sadece 20.000 öğretmen atayabilmiş iken, eğitim fakültelerinin kontenjanını %14 artırmayı ve neredeyse 50.000 öğrenciyi eğitim fakültelerine almayı makul karşılamak zor.
Mühendislik
Mühendislik kontenjanlarında geçen yıl başlayan artış sürüyor. Kontenjanı en çok artan programlar benim için sürpriz değil: Bilgisayar, Elektrik-Elektronik, Yazılım ve Endüstri. Kontenjanı en çok düşen program ise İnşaat. Depremden sonra bu bölümün öneminin daha iyi anlaşılmış olduğunu umuyordum. En yüksek kontenjan açık ara ile Bilgisayarda. Daha sonra son yıllarda popülaritesi yeniden yükselmeye başlayan Elektrik-Elektronik, Makine, Endüstri ve İnşaat geliyor. Bu 5 köklü mühendislik programındaki kontenjan toplamı tüm mühendislik kontenjanlarının neredeyse üçte ikisini oluşturuyor. Mühendislik düşünen öğrencilere önerim bu temel mühendislik alanlarını tercih etmeleri.
Mimarlık
İnşaat sektöründeki krizin etkisini hisseden diğer bir program da Mimarlık. Kontenjanı ciddi olarak azaltılmış, fakat mimarlık fakültelerindeki diğer programların (İç Mimarlık, Peyzaj Mimarlığı vs.) toplam kontenjanı artırılmış. Ben tasarım eğitiminin girişimcilikten yöneticiliğe kadar birçok alanda ise yaradığını düşünüyorum ve mimarlık fakültelerinde fırsat görüyorum.
Sosyal Bilimler
Siyaset balonu bu yıl da şişmeye devam etmiş ve rekor seviyeye çıkmış. Bu alanın kontenjan planlamasında ÜniVeri raporu sürekli göz ardı ediliyor. Kontenjanı sürekli artan bir program da Psikoloji. Bu kadar psikoloji mezununun ne yapacağını merak ediyorum. İktisat balonu da şişmeye devam ediyor—kontenjanı rekor seviyede. Bu programları düşünen adaylara önerim işletmede yandal yapmaları—çünkü iş başvuruları yaparken birçoğu işletme mezunları ile rekabet edecekler.
Kontenjanı en çok değişen programlar
Son iki yıl en az 1.000 kontenjanı olan toplam 90 program bulunuyor. Bu programlar içinde oransal olarak kontenjanı %20 ve üzerinde artanları Sınıf Öğretmenliği, Özel Eğitim Öğretmenliği, Sosyal Bilgiler Öğretmenliği, İngilizce Mütercim Tercümanlık, Fen Bilgisi Öğretmenliği, Yazılım Mühendisliği, Lojistik Yönetimi, Çevre Mühendisliği ve Yeni Medya/İletişim. Kontenjanı en çok düşenler ise Mimarlık ve İnşaat Mühendisliği. Adaylar tercih yaparken bu önemli kontenjan değişikliklerini mutlaka dikkate almalı. Kontenjanı artan programlarda sıralamaların aşağıya, azalan bölümlerde ise yukarı gitmesi beklenir. Fakat Bilgisayar ve Yazılım Mühendisliklerindeki yüksek talep bu kontenjan artışını rahatlıkla silip süpürecektir.
En yüksek kontenjanlı programlar
2023 için toplam kontenjanı 6.500’ün üzerinde olan 25 program (veya program grubu) aşağıdaki tabloda. Bu programların toplam kontenjanı 294.801 olup, tüm sistemdeki lisans kontenjanının %54’ünü oluşturuyor. Bu kontenjan sayıları tüm kontenjanları (Açıköğretim, Uzaktan Eğitim, İkinci Öğretim, MTOK, KKTC uyruklu, UOLP, okul birincisi, depremzede, şehit/gazi yakını, 34 yaş üzeri kadın) içeriyor.
Notlar:
- İlahiyat ve İslami Bilimler/İlimler
- Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler, Uluslararası İlişkiler
- İktisat, Ekonomi, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri, Ekonometri ve Ekonomi-Finans
25 programın sadece üçünde kontenjan azaltılmış, diğerlerinde artırılmış. Sayısal olarak en büyük artış İşletme, Bilgisayar Mühendisliği ve İktisatta, oransal olarak en büyük artış ise Sınıf Öğretmenliğinde. Özellikle Bilgisayar Mühendisliği ve Sınıf Öğretmenliğindeki artışları yerinde buluyorum. Öte yandan İktisattaki artışı anlamakta güçlük çekiyorum.
Artışlar büyük ölçüde vakıf üniversiteleri kaynaklı. Örneğin Siyasetteki devlet kontenjanı sadece %4 artarken vakıf kontenjanı %23 artmış. Doğrudan bir mesleğe götürmeyen bu alandaki artışın en basit açıklaması barajın kalkmasını fırsat bilen vakıf üniversitelerinin gelirlerini artırma girişimi.
Kontenjanı en yüksek 2 alan beşerî ve sosyal bilimler alanı. Bu çalışmayı yapmaya başladığımdan beri ilk iki değişmedi. Tüm dünyada Endüstri 4.0, teknolojik dönüşüm ve yapay zekâ konuşulurken bu kararı hayret verici buluyorum.
Hemşirelik, Tıp, Diş Hekimliği, Sağlık Yönetimi, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon ile Ebelik programlarındaki sayılar ve artışlar sağlık programlarına verilen önemi vurguluyor.
Sonuç
Türkiye’deki üniversite kontenjanlarının akademik veya ekonomik nedenlerle değil siyasi nedenlerle artırıldı, bu yanlış politika genç işsizliği sorununu çözmeyip sadece öteledi. Üniversitelerimiz iş dünyasının beklentilerinden kopuk bir şekilde diplomalı işsiz yetiştiriyorlar. Birçok kontenjan ciddi olarak geriye çekilmeli, kontenjanlar öğretim üyesi sayısına endekslenmeli ve kontenjan planlama sürecinde gelecekteki istihdam piyasası beklentileri kullanılmalı. Gelecekte kontenjanların belirlenmesinde şu 3 faktör göz önünde tutulmalı: 1) Kontenjan balonu olan bölümlerde kontenjanlar azaltılmalı. 2) Tüm programlarda (yeni öğrenci)/(öğretim üyesi) oranı en fazla 10 olmalı. 3) Üni-Veri sonuçları dikkate alınmalı. İstihdam oranı düşük ve nitelik uyuşmazlığı yüksek bölümlere daha az kontenjan verilmeli.
Sınıfta kalmanın olmadığı bir lise sisteminden çıkan öğrenciler, barajın olmadığı bir üniversite sınavı ile programlara yerleştiriliyor. Bu yıl kontenjanların daha da yükselmesi ile daha fazla vasıfsız öğrenci üniversitelere yerleşecek ve birçoğu işsiz diplomalı kervanına katılacak. Gelecek yıl daha çok öğrenci sınava gireceğinden kontenjanların daha da artmasını bekliyorum. Üniversite diplomasının değerinin düştüğü bir dünyada daha fazla geleneksel üniversiteli yetiştirmek yerine gelecekte ihtiyaç duyulacak ve geleceği şekillendirebilecek insan kaynağı yetiştirmeye odaklanmamız gerek.