Niko

Beşiktaş’ın lig tarihimizde karşılaştığı 76. takım oldu Bodrumspor. Ne ilginç şu ana kadar karşılaştığı takımlara karşı mutlak galibiyeti olan Kara Kartal’ın sadece Pendikspor’u yenememesi ‘sipor’ istatistiklerinde var. Bodrum ile ilk karşılaşma.

Hava kötü, iyi bir maç akşamı değil. Ama sonuçta Beşiktaş sahaya çıkacak.

Sezon başından beri bu takımın 11 arayışı bitmiyor, çok şükür bir tek Rafa Silva değişmiyor. Bugün de Kazak Zaynutdinov sağ stoperde. Takımın yeni Necip Uysal’ı gibi. Muçi 10 numara, Immobile tek santrafor.

Seremoni öncesi ışık gösterisi harikaydı bu arada. Dedim ya kötü havaya karşın cefakar Beşiktaş taraftarının arzusu da farklı değildi.

Müsabaka öncesinde iki teknik direktörün İstiklal Marşı’nı yan yana okumasından da duygulandım. Serdar Topraktepe ve Volkan Babacan’ı bu nedenle tebrik ederim. Güzel görüntü verdiler.

Gole önce Bodrumspor takımı yaklaştı. Gökdeniz münasip pozisyonda topu ağlarla buluşturamadı. Birkaç dakika sonra da sahteden bir penaltı yapmaya yeltendi ama hakemleri aldatamadı.

Beşiktaş o kadar dağınık oynuyor ki, gol ne zaman nasıl bulunacak, zor bulmaca gibi. Bütün bunlara Gedson Fernandes’in sakatlanması ve El-Musrati’nin oyuna girmesi eklenince bulmaca daha bilinmeyenli hale geldi. Şu da kayıtlara geçmeli. Fernandes’e travma geçirten faule ne düdük çalındı ne de kart verildi. İnsanlık dışı fauldü.

Ancak ilk yarının 2-0 ile sonuçlanması yanıltmasın. Bodrumspor golü, hatta golleri ilk yarıda bulabilirdi. Mert Günok’un yine takımı sırtlaması ve kalesinde inanılmaz toplar çıkarması not edilmeli.

Ndour’a da dikkat çekmeliyiz. 20 yaşındaki bu topçu ilk golünü attı. Beşiktaş’ta kiralık ama, bu çocuk tutulmalı. Zaynutdinov’un pasıyla fırlayan Onur Bulut’un asisti Immobile’yi yeniden golle buluşturdu, fark ikiye çıktı ama burada Zaynutdinov’a dikkat çekiyorum. Onu küçümseyenlere hatırlatmak isterim, bu krampon da Beşiktaş için olması gerekenlerden. Niyeti halis.

İkinci yarıya da etkili başladı Bodrum takımı. Zaynutdinov’u yazarken, yine aklıma Necip Uysal geldi. Adeta sahadaki silueti gibiydi. Mert ile birlikte Beşiktaş’ın erken sürprizlerle karşılaşmasını önleyen isimdi. Çünkü gerek Gökdeniz gerek Fred’in usta ayakları tehlike üstüne tehlike yaşatmaya başladı.

Bodrumspor’un yan hakeme takılan golü sahiden ofsayttı. Keza çaprazdaki hakemin Rafa Silva’nın ağlarla buluşturduğu topa kaldırdığı bayrak da doğru idi.

Serdar Topraktepe’nin yaptığı değişiklikler üzerinde durmayacağım, doğrusunu yanlışını kendisi de gördü. 2-0’ı görmenin rahatlığı belki ama Beşiktaş sonunda golü uzatmalarda yedi, hatta maçı beraberlikle de bitirebilirdi.

Hani dedik ya Beşiktaş bulmaca gibi oynuyor diye. Bulmaca takım geriye çekilince karmaşıklığı daha da arttı.

Beşiktaş’ta yapacak çok iş var. Kadro planlamasından, oynanacak oyun taktiğine. Kanatsız takım Beşiktaş. Kanatlanmaya ihtiyacı var. Bu müsabaka kazanıldı ama kimse aldanmasın. Ne ölçü ne de fikir verecek bir maçtı. Beşiktaş’ın her şeyden önce kendisine gelmeye ihtiyacı var.