İlk tehlikeyi Beşiktaş Semih ile yarattı. Buna iki dakika sonra Galatasaray Yunus ile yanıt verdi. Semih yan ağları, Yunus, kaleci Ersin’in ayaklarını nişanladı. Yenilgisiz iki takım daha maçın başında kazanma arzusunu net ortaya koydu. Beşiktaş açık oynadı. Ve fakat maçın orta hakemi Arda Kardeşler takdir haklarını ev sahibi takımdan yana kullanacağını belli ediyordu.
Galatasaray golü 13. dakikada bulmayı başardı. Icardi’nin yarattığı faulle duran top şansı bulan sarı kırmızılılar, bunu iyi değerlendirdi. Sara’nın yaptığı ortayı Davinson Sanchez iyi bir kafa vuruşuyla topu ağlarla buluşturdu.
Golden sonra Galatasaray maça ağırlığını biraz da Beşiktaş’a çalınmayan düdüklerle koydu. Golden önceki planlı çıkışlar yerine Beşiktaş kontra ataklara yönelmek zorunda kaldı. Fakat bu çok sürmedi, Kara Kartal yeniden set oyununa döndü.
İlk yarı Beşiktaş, Rafa Silva ile gole çok yaklaştı. Ancak Muslera başarılıydı. Benzer şekilde Icardi’nin net gollük pozisyonu Beşiktaş defansına takıldı.
Ama ilk yarıya damgasını vuran hakem Arda Kardeşler idi. Rafa Silva’ya yapılan faulü görememesi imkansızdı. Hadi bunu görmedi. Aynı hakem İmmobile’ye yapılan iki kırmızı kartlık hareketi de örtmeyi başardı. Galatasaray’ın soyunma odasına 9 kişi gitmesi gerekirken, Beşiktaş ilk yarıyı 1 – 0 geride kapattı.
Topla oynamada yüzde 59 oranla rakibine fark atan Beşiktaş, pozisyon yaratmada sıkıntı yaşadı. Rafa Silva’nın sağ kanatta Svensson’dan yeterli desteği alamaması, 10 numara pozisyonunun belirsizliği bunda etkiliydi. Rafa ortaya çekilmeliydi.
Sahada her türlü sportmenlik dışı hareketi yapan Davinson Sanchez, ancak 62. dakikada İmmobile’nin ayağını kırmaya teşebbüs ettiğinde sarı kart görebildi. Ayak kırma denemesini ilk yarıda Rafa Silva üzerinde denemişti bu krampon.
İlk yarıda yaşananların aynısı 66. dakikada tekrarlandı. Yine Icardi olmayan faulü kazandırdı takımına, yine Sara topun başına geçti. Bu kez topu kafayla ağlarla buluşturan Victor Osimhen oldu. Pozisyon gereği ceza sahası dışında olayları takip eden Arda Kardeşler sistem izin verse o kafa golünü Osimhen’e bırakmayabilirdi.
Yalandan Galatasaray kalesine en uzak mesafelerden çaldığı saçma faullerle “adil hakem” görüntüsü veren bu hakem kendini kurnaz zannediyordu. Oysa katledilen futboldu.
Giovanni van Bronckhorst ancak ikinci gol tabelaya yazılınca ilk yarıda dile getirdiğimiz yanlıştan döndü. Rafa’yı ortaya aldı, Muçi’yi Joao Mario’yu ile değiştirip sağ kanada çekti.
Bunun hemen sonuç vermesi elbette beklenemezdi. Zira Beşiktaş adeta uzatmalarda açıldı. Uduokhai’nin yakın noktadan vuruşu üst ağlarda kaldı. Sadece uzatmalarda 5 değişiklik yapıldı. Verilen sadece beş dakikalık uzatmanın sonunda Ernest Muçi, nefis bir gol attı sağ çaprazdan. Muçi’nin vuruşunu Muslera bile ağzı açık izledi.
Ama artık vakit tükenmişti. Rafa’yı zamanında doğru yerde oynatsa, Muçi’yi sağ kanada zamanında gönderseydi Hollandalı teknik adam sonuç farklı olurdu. Zira yüzde 61’e yüzde 39 topa Beşiktaş sahipti.
Olmadı. Bu galibiyetin teknik anlamda hatalarını elbette söylüyoruz ama bu hakemle Beşiktaş ağzıyla kuş tutsa maçı alamazdı. Kurgusu baştan yapılmış bu müsabaka, içine sinenlere hayırlı olsun.
Beşiktaş artık namağlup değil. İlk yenilgisini aldı ama lig uzun enseyi de karatmamak lazım. Beşiktaş yönetiminin tüm gücünü federasyona, hakem kurullarına “gerçekten adil oyun” için harcaması gerekiyor.
Yoksa sahada ter dökenlerin emeğine yazık olacak.
